Alışverişten gelinir. Hevesle yeni aldığın eteği giyersin ve... ''Bununla dışarı çıkmayacaksın herhalde?'' , ''Eteğin yarısı nerede?'', ''Rüzgarda açılır bu, çıkar şunu hemen!'' gibi tepkilere maruz kalırsın.''Hadi abim, bi' su getir be..''''Şarja soksana şu telefonu.''''-Kulaklığımı getirsene. +Nerede? -Oradadır ya... +Hani? -Bak sen, bak. '' ??!!Batak olsun, blöf olsun, poker olsun... Daha da abartılabilir. Abin sayesinde bu oyunlardan haberdarsındır ve en az birkaçını biliyorsundur.Merak ederler ama bu konuda yüz göz olmak istemezler. Bir abin olduğu ve evde sürekli maç izlendiği için sen de bu durumdan şikayet etmeyi bırakıp zevk almaya bakarsın. Zamanla bir nebze sevmeye başlarsın. Ofsaytı da bilirsin, korneri de!Ve bunu marifet gibi söyleyip alay etmeye bayılırlar.''Uyurken saçını kesmiştim ya hahahahaha ulan!!!'' Arada biraz yaş farkı varsa özellikle.''Büyük depremi sen hatırlamıyorsun tabi, çok küçüktün.''''Tarkan'ın ilk albümleri ne güzeldi be, dünya kupası falan. Gerçi sen nereden bileceksin ki?''Müzik tarzını oluşturur.Onları daha iyi anlamak isterler.''Ya ben de öyle dedim. Yanlış anlamamıştır değil mi?''Çünkü boynumuzun borcu!Ders de çalıştırır lakin kardeş olduğunuzdan bu ortam pek ciddi olmaz. Geyik yapmaktan dersin dışında bulursunuz kendinizi. Ve ısrarla anlamadığınız zamanlar bol hakaret, bağırmayla karşılaşmanız muhtemeldir.Sizi sinir etmediği zamanlarda, evet. Ebeveynlere karşı muhalefet yapmalar, müziği sonuna kadar açıp çılgınca dans etmeler ...Arkanızda her zaman kapı gibi bir abiniz olduğunu bilirsiniz.