Sadece %43 İnsanız! Karakterimizi, Duygularımızı, Yeme Alışkanlığımızı Etkileyen Mikroorganizmalar

Bilimin son yıllardaki en büyük keşiflerinden birisi, mikrobiyomların yani vücudumuzdaki mikroorganizmaların genlerinin, insanın bağışıklık sisteminden yeme alışkanlıklarına her şeyi etkilediği. İnsanın vücuduna bakışını tamamen değiştirecek bu keşfin sırlarını sizler için derledik. Mikrobiyom nedir, mikrobiyota nedir, nasıl çalışırlar, kilo almayı nasıl etkilerler gibi soruların cevaplarını araştırdık.

Mikrop, bakteri, fungus, virüs, gündelik hayatta telefonumuzdan masamıza dokunduğumuz her şey bunlarla dolu, ancak en fazla barındıkları yer vücudumuzun ta kendisi.

İnsanoğlunun vücudu, mikroplar için bulunmaz bir ortam ve besin kaynağı. Ancak 'mikrop' sözcüğü sizi yanıltmasın, mikrop, bakteri gibi vücudumuzda bizim için çalışan pek çok yararlı mikroskobik canlı var.

Vücudumuzda yaşayan mikrop topluluklarının yani 'mikrobiyota'nın tamamının gen yapısına 'mikrobiyom' adı veriliyor. Mikrobiyom genlerin toplamı kendi genlerimizden 100 kat fazla!

Ayrıca, mikrobiyotadaki mikroorganizma sayısının, insan hücre sayısına göre 10 kattan daha fazla olduğu biliniyor. Vücudumuzda neredeyse 1,5 kiloya yakın mikrop ve bakteri taşıyoruz.

Vücudumuzdaki bu mikroskobik canlılar üçe ayrılıyor, işlevsizler, yararlılar ve zararlılar.

Zararlılar, diş çürümesi ya da ishal gibi sorunlara sebep oluyor, hem bağışıklık sistemimiz hem de kişisel bakımımız ile bunlardan kurtulmaya çalışıyoruz.

Faydalı olanlar ise, örneğin bağırsaklarda yaşayanlar besinlerin daha sağlıklı sindirilmesi gibi vücuda yararlı işler yapıyor.

En az kendi gen yapımız kadar, bu mikrobiyom bakteriler de vücudumuzda bir karar mekanizması olarak çalışıyor.

İnsan vücudundaki hücreler, toplam hücre sayımızın sadece %43'ünü oluşturuyor. Geri kalanı mikroskobik kolonilerden oluşuyor.

Sağlık durumu, stres, diyetler, yaş, cinsiyet, etkileşime girdiğiniz her şey vücudunuzun mikrop topluluğunun karakterini belirliyor.

Bilim insanları, bizi biz yapan şeyin kendi DNA'mız ile vücudumuzdaki mikropların DNA'sının kombinasyonu olduğunu söylüyor.

California San Diego Üniversitesi'nden Prof. Rob Knight 'İnsan olduğunuzdan daha çok mikropsunuz' diyor.

Yeme alışkanlıklarımızı, bağırsaklarımızdaki mikroorganizmalar belirliyor desek peki? Evet, eğer kızartma seven bakteriler ağırlaktaysa canınız sıkça kızartma çekebilir!

İşin kötüsü, siz kızartma yedikçe bağırsaklardaki 'kızartma seven' bakteriler daha da çoğalıp güçleniyor ve daha fazla kızartma istemeye başlıyoruz. Elbette irade ile bu döngüden çıkmak mümkün.

İnsan vücudu mikroplarla doğar doğmaz tanışır ve vücutta mikrobiyota oluşumu başlar. Bu mikropların çoğu bağışıklık sisteminin gelişmesinde ve düzgün çalışmasında büyük rol oynar.

Anne vajinasındaki mikropların, bebeğin ilk tanıştığı mikroplar olduğunu söyleyen bilim adamları, sezaryen doğum ile doğan çocukların bağışıklık sisteminin geç oturacağını dile getiriyor.

Herkesin parmak izi gibi, eşsiz bir mikrobiyom yapısı var. Karakterlerimizi, hobilerimizi, sevdiğimiz ve sevmediğimiz şeyleri, tercihlerimizi farklı kılan şeyler de bu mikroorganizmaların farklı dağılımının etkisi de var.

Genetik bir yapısı olması da küçük yaşlarda anne babalarımızdan aldığımız mikroplar, karakterimizin yapısını çizerek huylarımızın onlara benzemesine neden oluyor olabilir.

Mikrobiyonom konusunda pek çok bilimsel araştırma sürmekte, yazılan rakamlar ve bilgiler bu araştırmalardan yararlanılarak yapılmıştır. 

Kaynak 1, Kaynak 2Kaynak 3, Kaynak 4

İnsan Vücudu Hakkında Okullarda Öğretilmeyen 22 Gerçek
Besinlerin Etkileri Herkeste Farklı! Bilim İnsanları Sağlıklı Yiyecek Diye Bir Şey Olmadığını Kanıtladılar!
Vücudumuzda Bilmediğimiz Daha Neler Oluyor? Kilo Verdikten Sonra Tekrar Kilo Almamızın Gerçek Sebebi Ne?

Popüler İçerikler

İlk Buluşmada Alman Usulü Hesap Ödediği İçin Buluştuğu Kişinin Cimriliğinden Dem Vuran Kadın Tartışma Yarattı
Bozdoğan Kemeri'ndeki Polis Barikatına Sosyal Medyadan Gelen İlk Tepkiler
Dilber Yine Yürek Hoplattı: Yeni Pavyon Dansı Geldi!