Sabiha Gökçen'in Fransız Büyükelçi Karşısında Ateş Edip Tutuklandığını Duymuş muydunuz?

Ortada Hatay sorunu vardır ve Atatürk'ün sabrı taşmıştır. Fransa'nın Hatay'ı Suriye'ye devretmeye hazırlandığı yolundaki haberler Ankara'da sert tepkiyle karşılanır. Ve Atatürk Türkiye'nin kararlılığını göstermek adına bir 'tiyatro' tertip eder.

Kaynak: Sabiha Gökçen

Bir akşam sofrada otururken Atatürk, Sabiha Gökçen'e şöyle der: Çık yukarıya odana, üniformanı giy ve tabancanı al yanına, gel. Gökçen, Atatürk'ün söylediklerini derhal yapar ve aşağıya iner.

Atatürk sözlerine şöyle devam eder: Şimdi Karpiç'e (Karpiç, Atatürk'ün sürekli gittiği bir lokantanın adı) gideceğiz. Karpiç'te bir arkadaş çıkacak, konuşma yapacak. O konuşmadan sonra sen...

Atatürk, Sabiha Gökçen'e gereken bütün şeyleri anlatır ve beraber Karpiç'e giderler. O akşam restoranda Fransız Büyükelçi Henri Posot ile elçilik erkanı da bulunmaktadır.

Bu arada Karpiç'e gidilen saat de gece yarısına yakındır. Karpiç'te Posot'un yanı sıra eski Paşa, Diyarbakır Milletvekili Kazım Sevüktekin de bulunur. Atatürk'ün sözünü ettiği konuşmacı da odur.

Sevüktekin Paşa, Atatürk'ün tertiplediği tiyatronun 1. perdesinde Büyükelçi'ye hitaben, sonunda Fransızların Hatay'ın Türkiye'ye ait olduğuna karar vereceklerine inandığını, ifade eden bir konuşma yapar.

Gökçen, Atatürk'ün kendisine söylediği gibi konuşma biter bitmez ayağa fırlar, Büyükelçi'ye döner ve konuşması ile tiyatronun 2. perdesini başlatır. Şöyle der Gökçen:

'Biz gençler bunun daha çabuk olmasını istiyoruz! Eğer bizi dinlemeyip daha da gevşek hareket edecek olursanız biz bu şekilde de hareket etmesini biliriz!'

Ve sözlerini bitirir bitirmez havaya 3 el ateş eder. Tabii hemen polisler gelir ve içeride gergin bir şaşkınlık hakim olur. Polisler Gökçen'i tanırlar ve ne yapacaklarını bilemezler, Atatürk'e bakarlar...

Atatürk ise polislere, 'Ne duruyorsunuz? Ne yapmak lazımsa yapın. Alın götürün ve bu hareketin cezası neyse kendisine verilsin.' der. Ve böylece tiyatronun 3. perdesi de bu şekilde biter.

Tahmin edeceğiniz üzere ateş ettikten sonra olacakları Atatürk tahmin eder. Ve o, manevi kızına "Bak seni hapis bile edebilirler ve ben buna karışmam, razı mısın?" diye sorar.

İcabında Atatürk'ün emri ile ölüme bile gidebileceğini söyleyen Gökçen, kendisinin bu isteğini de eksiksiz bir şekilde yapacağını ifade eder. Ve gerçekten Atatürk'ün de söylediği gibi polisler Gökçen'i Adliye Sarayı'na götürürler.

O tarihteki Adliye Vekili Şükrü Saraçoğlu da adliyeye gelir ve sorgu başlar. Saraçoğlu'nun "Neden yaptın?" sorusuna Gökçen: "Daha çok, milli hislerim ayaklandı, bu sebepten yaptım." diyerek karşılık verir.

Ve bu ifade hafifletici bir sebep sayılır. Ancak yine de Gökçen'e bir ceza verilmesi gerekir ve Atatürk'ün kızı da olsa 24 saat hapis yatar Sabiha Gökçen.

Böylece Atatürk'ün tiyatrosunun vermek istediği mesaj yerine yani Fransa'ya ulaşır. Sonrasını biliyorsunuz zaten...

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

Atatürk'ün Kararlılığı Sonucu İngiltere Başbakanını İstifa Ettiren Olay: Çanakkale Krizi
85 Yıl Önce Afet İnan'ın Sorduğu Kritik Soru: Modern Irklar Arasında Türklerin Yeri Nedir?
Hayatı Boyunca 'Çelik Gibi İradeye' Sahip Olduğu Bilinen Atatürk'ü Hangi Olaylar Çok Sinirlendirmişti?
Latife Hanım'ın, Kendisi İle Röportaj Yapmak İsteyen Mete Akyol'u Azarlayıp Kovduğunu Biliyor muydunuz?
Bağımsızlık Hem Cephede Hem de Siyasette Kazanılır: Atatürk - Papa Mektuplaşması

Popüler İçerikler

Güldür Güldür Show'dan Duygulandıran 29 Ekim Skeci Geldi
Seray Sever'den Apar Topar Yayından Kaldırılan "Dünya Güzellerim" İtirafı!
Fenerbahçe Genel Sekreteri Burak Kızılhan'ın Açıklamaları Gündem Oldu: ''Sponsorlarımız Yasal ve Helal''
YORUMLAR
08.10.2021

bak gençleri ben de tutamam.

22.03.2022

arada hobi olarak antik savaslari, buyuk generallarin hayatlarini okuyorum. taktik anlamda savas meydaninda asla yenemiyeceginiz cok buyuk dahi komutanlar var ama hem buyuk komutan olup hemde gercek devlet adami olan, politikaya diplomasiye hakim, savas meydaninin otesine ayni deha ile hukmedebilen sadece 2 isim biliyorum biri sezar oteki ataturk. sun tzu'nun dedigi gibi gerce ustalik savasmadan kazanabilmektir. ataturk bunu cok iyi uyguluyor. seyh sait isyani cikmasa muhtemelen kuzey irak'ida benzer sekillerde alirdi ama hic bir akli basinda komutan arkasi saglam degilken buyuk bir ofansa kalkismaz.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ