Kaç bin kere seyrettim bilmiyorum ama bu bilgilerden sonra yeniden seyredeceğim kesin! 😍
Bir Arzu Film klasiği olan Şaban Oğlu Şaban, 1977 yılında Ertem Eğilmez tarafından çekildi. Hep birbirine karıştırdığımız Süt Kardeşler filminden tam 1 yıl sonra yani.
Yönetmen Ertem Eğilmez buradan mı esinlendi bilinmez ancak Dumlupınar Şehitliği'nde yatan gerçek bir kahramanın da ismidir aynı zamanda Şaban Oğlu Şaban.
Film biliyorsunuz bir savaşla başlayıp yeni bir savaşla bitiyor. Bu savaşın hangisi olduğuyla ilgili iki iddia var. Bir diyalogda "Ben Yemen Cephesindeyim" bilgisi var, bu bize 1. Dünya Savaşı'nı işaret ediyor. Ancak filmin sonunda yeniden cepheye çağırdıkları için bu ihtimal zayıflıyor. Diğer iddia 1. ve 2. Balkan Savaşı olduğu yönünde ki bu biraz daha akla yatkın geliyor.
Filmin çekildiği tarihte Kemal Sunal 33, Halit Akçatepe 39, Şener Şen ise 36 yaşındaydı. Kim der ki bu üçlüden en yaşlı olanı Halit Akçatepe diye?
Filmde Şaban ve Ramazan'ın kaybolan elmas için Nazır Paşa tarafından tutulması, ekibin herkesi sorgulaması ve sonunda hiç tahmin edilmeyen şekilde elması Nazır Paşa'nın kendisinin çaldığının ortaya çıkması inanılmaz bir sistem eleştirisidir. Gücü elinde bulunduranlara çok ince bir imâ ve çok sert bir dokundurma vardır işte tam da burada.
Filmin en büyük özelliklerinden biri de Türk temaşa sanatının uygulandığı ilk yapım olması. Zaten filmin girişinde de şu yazı çıkar: "Bu film, her şeyin taklit ve şakaya dayandığı geleneksel Türk temaşa sanatının sinemaya ilk uygulanışıdır."
Köşke girmek için her yolu deneyen hafiyelerimizin bir de "Bacacılar" sahnesi var. Bu sahne çekilmiş ancak nedense yönetmen tarafından filme konmamış.
Filmin şu an itibariyle YouTube'daki Arzu Film kanalında 32 milyon izlenmesi var. Düşünün ki biz bu filmi seyretmeye başladığımızda henüz YouTube yoktu. Kim bilir televizyonda çıktığında kaç bin kere seyretmişizdir? Üstelik ilk günkü heyecan ve mutlulukla...
Film 2009 yılında IMDb'nin Top 250 listesinde 134. sırada yer almıştır. Aynı listede Süt Kardeşler de 227. sırada bulunan iki Türk filmi özelliğine sahiptir.
"Aranızda el bombası atmayı bilmeyen hayvanlar var", "Anasını bile bellerim it oğlu itin" ve "Ben de şeyimi öpeceksin sandım" gibi repliklerin tamamını televizyondan duyamazsınız çünkü sansür artık bizim hayatımızın parçası. Fakat her şeye rağmen filmin Arzu Film tarafından YouTube'a işitme engelliler için de eklediği versiyonu içimizi bir miktar ferahlatır.
Şuraya bir de bir tanecik ekibimizin Yeşilköy'deki köşke çarşafla girdiği sahnenin kamera arkasını bırakalım. Ertem Eğilmez ve Kartal Tibet de en önde gördüğünüz gibi.
Bilenler vardır ama bilmeyenlere anlatalım: Filmde uğruna elmaslar çalınan, camdan adamlar atılan Nigar (Ayben Erman), evin küçük kızı ve Şaban'a aşık Safinaz'ın (Ayşen Gruda) gerçek hayatta kız kardeşi.
Hayatımızın en güzel borazan sahnesini bizlere kazandırdığı için, her seferinde gülmekten yerlere yattığımız için seyrederken dünyadaki tüm derdi tasayı unuttuğumuz için Arzu Film ekibine ve tüm emektarlara ne kadar teşekkür etsek az. Parola Şafak!
Tadı damağınızda kaldıysa bu içerikler de ilginizi çekebilir:
Darbelerin, sansürlerin, fasitligin tavan olduğu dönemde ne filmler çekilmiş bir de şimdiki filmlere bak recep ivedik osurma sahnesi, boktan kahkahalar.. he tamam aq o bicim espiri yaptın allahın hanzosu
Klasiklerin yeri hep ayrıdır onlarca kez izlemiş olsam da kötü geçen günümü hep renklendirmiştir her zaman güldürmüştür. Bu eserleri hayata geçiren tüm emekçilerin ruhu şad olsun.
Darbelerin, sansürlerin, fasitligin tavan olduğu dönemde ne filmler çekilmiş bir de şimdiki filmlere bak recep ivedik osurma sahnesi, boktan kahkahalar.. he tamam aq o bicim espiri yaptın allahın hanzosu
Klasiklerin yeri hep ayrıdır onlarca kez izlemiş olsam da kötü geçen günümü hep renklendirmiştir her zaman güldürmüştür. Bu eserleri hayata geçiren tüm emekçilerin ruhu şad olsun.
Sersem şafak!