Sabahattin Ali'nin Atatürk'e Cezaevinden Yolladığı ve Yalan Söylemediğini Anlattığı Bilinmeyen Mektubu

Türk edebiyatının gelmiş geçmiş en iyi yazarlarından biri olan ve 41 yıllık yaşamına sığdırdığı romanları, hikayeleri ve şiirleriyle yeri doldurulamayan Sabahattin Ali ve Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'e yazdığı bilinmeyen mektuptan bahsedeceğiz. Çayınızı kahvenizi alın, gelin...

Sabahattin Ali'yi tüm ayrıntılarıyla anlatan içeriğimiz için: 👇

113. Doğum Gününde, Yazdığı Her Satıra Sonsuz Anlamlar Gizleyebilen Yazar: Sabahattin Ali

Kürk Mantolu Madonna, Kuyucaklı Yusuf ve İçimizdeki Şeytan gibi şaheserlere imzasını atan ve çok okunan listesinden hiçbir zaman düşmeyen Sabahattin Ali’nin bir arkadaş toplantısında Atatürk’ü yerdiği iddia edildi.

1932 yılında, Almanca öğretmenliği yaptığı Konya’daki ortaokulda “Hey anavatandan ayrılmayanlar / Bulanık dereler durulmuş mudur?” mısraları ile başlayan ve Mustafa Kemal Atatürk'e, İsmet İnönü’ye ve bazı devlet adamlarına hakaretler eden bir şiir yazdığı iddiasıyla tutuklandı ve 12 ay hapse mahkum edildi. Yargıtay cezasını 14 aya yükseltti ve bu ceza ile devlet memurluğundan çıkarıldı.

Konya ve Sinop cezaevlerinde yattıktan sonra Cumhuriyet’in yıl dönümü dolayısıyla çıkarılan af yasasıyla özgürlüğüne kavuştu.

Ankara’da dönemin bakanı Hikmet Baykur’dan işine geri dönebilmesi için eski fikirlerinden vazgeçmiş olması gerektiği cevabını aldı ve Varlık dergisine ‘Benim Aşkım’ şiirini yazarak Mustafa Kemal Atatürk’e bağlılığını göstermeye çalıştı.

Geçtiğimiz haftalarda çıkarılan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Türkiye’deki bütün resmi arşivler yeniden düzenlenince ortaya bir mektup çıktı!

Sabahattin Ali Konya'daki cezaevi günlerinde Mustafa Kemal Atatürk'e bir mektup yazmıştı. Af dilemiş ve yalan söylemediğini anlatmıştı.

Satırlarına "Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal Hazretlerine" diyerek başlıyor ve yaşadıklarını anlatıyordu.

Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal Hazretlerine,



Zât-ı âlinizi îmâen ve telmihen tahkiri mutazammın (imâ ve kastederek hakaret eden) bir şiiri yazmış ve okumuş olmak cürmü ile bir sene hapse mahkûm edildim. Mahkeme zabıtlarının sathî bir tedkiki bile bu kararın nasıl bir zihniyetin tesiri altında verildiğini isbat edebilir. Fakat, Temyiz Mahkemesi tarafından tasdik edilmiş olması, hükmün isabetsizliğine dair daha çok söz söylemekten beni alıkoymaktadır.

"Beni en çok üzen yediğim ceza değil, sizin büyük isminizin şahsî intikam vasıtası olarak kullanılabilmesi ve buna müsamaha edilmesi keyfiyetidir."

Kablî (önfikirli) hükümlerden, sakat düşüncelerden ve lüzumsuz korkulardan uzak bir heyete her zaman kabahatsizliğimi ispat edebilirim. Fakat bütün bunlara lüzum kalmadan işi sizin yüksek kararınıza bırakmayı tercih ettim: ‘Ben böyle bir şey yapmadım’ diyor ve buna inanmanızı rica ediyorum.

"Benim şimdiye kadar yalan söylediğim görülmemiştir. Ne karakterde bir adam olduğum da Maarif Vekâleti’nden sorulabilir."

Herhalde bana inanacağınızı ümit ediyorum. Şimdilik kendi sözlerim ve teminatımdan başka müeyyidesi (yaptırımı) olmayan bu iddiam inanılacak kuvvette görülmediği takdirde yine size müracaat ediyor ve affımı rica ediyorum. Eninde sonunda hakkımı ispat edeceğimi bilmesem böyle bir ricada bulunmazdım.

"Beni affedecek kadar büyük ve iyi kalpli olduğunuzdan eminim."

Ellerinizden öperim efendim. 14 Nisan 1933.



Konya Hapisanesi’nde mevkuf, Konya Muhtelit Ortamektep Almanca Muallimi Sabahattin Ali.

İşte o mektup...

O gün affedilmiş olsaydı neler değişirdi, yine de genç yaşında acı bir şekilde yaşamına veda eder miydi bilemiyoruz...

Ama hiçbir şey Sabahattin Ali'nin müthiş bir yazar olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

Popüler İçerikler

HTŞ Lideri Colani Kadına Başını Örtme Talimatı Verdiği Videoyla İlgili İlk Kez Konuştu
Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
YORUMLAR
15.08.2018

bu arada... arşivlerin yeniden düzenleniyor olması bi içimi gıcıklamadı değil.

16.08.2018

aynen, üstelik dramatik bir haber haline getirilmiş..!

15.08.2018

Ahmet Kaya'da mühtiş bir besteci ve ses sanatçısı ama bu onun "apo'yu özledik" dediği gerçeğini değiştirmiyor.

18.08.2018

Bence de anlamalısınız artık Ahmet Kaya'nın gerçek yüzünü.

15.08.2018

Kuyucaklı Yusuf gibi daha iyi bir kitabı varken Kürk Mantolu Madonna’nın bu kadar beğenilmesini anlayamıyorum. Halbuki Kuyucaklı Yusuf daha başarılıymış gibi geliyor bana. Hakaret olayını bilemem ama bu adam gerçek bir edebiyatçıyıdı...

TÜM YORUMLARI OKU (14)