Sabah Uyandığınızda Vücudunuzdaki ‘Gece Yanıklarına' Sebep Olan İllet Bir Böcek: Paederus

Ülkemizde Çukurova bölgesi başta olmak üzere Aydın, Denizli gibi benzer iklim özelliklerine sahip bölgelerde fazlasıyla görülmekte olan bir rahatsızlık olan 'Paederus Dermatiti';  görünüş ve gösterdiği semptomlar ile sıklıkla, sinir uçlarının iltihaplanması ile ortaya çıkan ve halk arasında aynı isimle anılan  'Zona' hastalığı ile karıştırıldığı için çoğu kişi tarafından 'Gece Yanığı' olarak da bilinmektedir. Peki tam olarak nedir bu Paederus Termatiti?

İçeriğimize geçmeden önce gelin Zona hastalığına da daha yakından bakalım.

Tıp dilinde 'Herpes Zoster' olarak geçen zona hastalığı; sinir uçlarına yerleşen 'Varisella zoster' adlı virüslerinin neden olduğu, vücudun bağışıklı sisteminin zayıflamasıyla ortaya çıkan bir deri rahatsızlığıdır.

Çoğu kişide su çiçeği geçirdikten sonra vücuda yerleşen ve ortaya çıkmak için yıllarca bekleyebilen bu virüsler faaliyete geçtiğinde; belli bir bölgede ağrı,ciltte yanma, kaşınma gibi belirtiler ile beraber iri ufaklı noktalar halinde ya da daha geniş içi su dolu kabarcıklar oluşturur. Oldukça şiddetli ağrılara neden olabilen bu hastalığı özelikle stres, depresyon, travma gibi durumlar tetikler.

Paederus Dermatiti'ne neden olan şey ise hastalıkla aynı adı taşıyan 'Paederus' isimli böceklerin gövde ve bacak kısımlarında bulunan 'Paederin' adlı kimyasal bir maddedir.

Yetişkin bir paederus, genellikle 7 mm ila 10 mm uzunluğunda ve 0,5 mm ila 1 mm genişliğine kadar büyüyebilir.

Tropikal iklimleri, sıcak ve nemli ortamları seven paederuslar; özellikle tarım alanlarında, ağaçlık bölgelerde ve çalılıklarda yaşarlar.

Bu canlıların sebep olduğu rahatsızlığa 'Gece Yanığı' denmesinin bir başka nedeni de; böceklerin gündüzleri otlar, taş kenarları, kuytu köşeler v.b. yerlerde saklanıp gece ortaya çıkmalarıdır.

Kanatlı karıncaya benzeyen bu canlıların vücudunda bulunan paederin adlı madde, böceğin insan vücudunda gezinirken deri ile teması ile ciltte alerjik reaksiyonlar göstererek bir çeşit egzamaya neden olur.

İnsan derisini ısırıp sokmadığı gibi, deri üzerinde ezilmediği ve parçalanmadığı sürece de herhangi bir reaksiyona neden olmaz.

Ancak oldukça küçük bu canlılar, deri üzerinden uzaklaştırılırken ya da gece karanlığında farkında olmadan ezildikleri için vücutlarındaki paederin dışarı çıkarak kişilerde rahatsızlığa neden olur.

Yazları havanın fazlasıyla sıcak olmasından dolayı insanların, bahçelerde ve ağaçlık alanlarda oturma ya da açık havada uyuma gibi tercihleri göz önüne alındığında özellikle yukarıda bahsettiğimiz bölgelerde yaşayan kişilerde bu şikayetlere sıklıkla rastlanmaktadır.

Bu yüzden bu böceğin üzerinizde gezdiğini gördüğünüz durumlarda elinizle uzaklaştırmak yerine, üfleyerek uçmasını sağlamalı ya da bir kağıt yardımı almaya çalışmalısınız.

Böceği uzaklaştırdıktan sonra ise; vücudunuzun o bölgesini derhal ılık ve sabunlu su iyice temizlemeli, temas eden kıyafetlerinizi de mümkünse yüksek sıcaklıkta yıkamalasınız.

Madde deriyle temas ettikten sonra yaklaşık 12-24 saat içinde; ciltte yanma ve batma hissinin eşlik ettiği koyu kırmızı renkte, çizgisel ya da madeni para şeklinde, içerisinde su dolu kabarcıklar olan lezyonlara neden olur.

Bahsettiğimiz gibi görünüş olarak zona hastalığına fazlasıyla benzese de bu iki hastalık birbirinden çok farklıdır. Ciltte oluşan zonaların geçmesi uzun zaman alsa da paederus dermatisisinde genel olarak 2 hafta içerisinde yaralar iyileşir.

Çoğunlukla baş, boyun, yüz,kol bölgelerinde görülen bu hastalık, teni yetişkinlere göre daha hassas olan çocuklarda daha ciddi bir etki göstermektedir.

Ayrıca hem korktukları hem de farkında olmadıkları için bu böceklerle temas etme ihtimalleri daha da arttığından çocuklarda görülme sıklığı da daha fazladır.

Yaraların şiddeti ve geçiş süresi kişiden kişiye değişmekle beraber, bulgular hafif veya orta derecede de olsa kişi vakit kaybetmeden tanı ve teşhis için bir dermatologdan yardım almalıdır.

Özellikle cinsel organlar ve göz çevresinde oluşan yaralar ciddi sonuçlara neden olabilmektedir.

Ayrıca halk arasında yaygın olan, pudra ile gül suyunun karıştırılarak yaraya sürülmesi gibi bazı yanlış yöntemlerde yaraların daha ciddi bir hal almasına neden olmaktadır.

Bu yüzden kulaktan dolma bilgiler değil, sadece konusunda uzman doktorların tavsiyeleri dikkate alınmalıdır yoksa yaralar şekilde gördüğümüz gibi çok daha kötü sonuçlara ulaşabilir.

Özellikle yaz aylarında yeşillik alanlarda bulunuyorsanız; ilaçlama yapmak, açık havada uyurken cibinlik kullanmak, kapı ve pencere kenarlarını sıkıca kapatmak vb. yöntemler ile bu böceklerden korunabilirsiniz.

Aynı zamanda aydınlatmada, floresan lambalar ya da beyaz ışık yerine bu böceklerin daha az duyarlı olduğu sarı ışık kullanabilirsiniz.

Kaynak 1 2

Popüler İçerikler

Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
"Aşk Solcudur..." Kızılcık Şerbeti'nde Deniz Gezmiş Anıldı
Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi
YORUMLAR
10.02.2017

neyseki Sivasta yok

28.10.2018

Az önce balkonda gördüğüm böcek. Kanatlı karınca mı, kulağa kaçan mı anlayamadığım için internette araştırdım ve adını böylece öğrendim. Ama böceği merak etmemin asıl nedeni ölü taklidi yapmasıydı. Kedim böceği balkonun bir ucundan diğer ucuna izledi ve kedim ona her çok yaklaştığında aynı şeyi yaptı, yan yatıp büzüştü ve hareketsiz kaldı. Ve kedim geri çekildiğinde hemen canlanıp uzaklaşmaya koyuldu. Direkt o halde görsem kesinlikle ölü bir böcek olduğundan emin olurdum. Minik zeki yaratık, kansere de çareymiş.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ