Sabah’ın Dilek Yolculuğu

Sabah, bir ailenin iki çocuğundan biriydi. Evlerine gittiğimizde epey zor bir tabloyla karşılaşmıştık. Ama Sabah o yokluğun ve zorluğun içerisinde, hastalığına rağmen bambaşka bir enerjiyle bizi karşıladı. Sıcakkanlı, umut dolu bir kız çocuğu vardı karşımızda. Biz ona değil, o bize sorular yağdırmaya başlamıştı hemen. Sonrasında epey sohbet ettik. Onu her anlamda tanımaya çalıştık. Sihirli kitapçığımızdan sorular sorarak, kendisini ve hayalini keşfetmesine odaklandık. Okuluna devam edemediği için, o ara yapmak istediği çok şey vardı. Tek bir hayalden ziyade, birkaç hayale odaklanmıştı. En çok bilgisayar sahibi olmayı istiyordu çünkü dış dünyaya ulaşma aracı yoktu. Evde geçirdiği zamanı görünür kılma gayretindeydi. Bunu aklımıza not etmiştik ama bizim çabamız gönlündeki gerçek hayali bulmaktı.

Oyuncaklardan bahsederken, bebeklerin saçlarını yapmayı çok sevdiğini ve ileride kuaför olmak istediğini söyledi.

Bebeklerden söz açılınca, Elsa hayranı olduğunu öğrendik. Bir günü Elsa gibi ona yaşatmak harika olacaktı. Ama bir şey vardı ki, anlatırken gözleri parladı. O da bale yapmaktı. Tüm bunları konuşurken kardeşini de çağırmayı ihmal etmedi, ona çok düşkündü. Tüm bu gözlemlediklerimiz ve öğrenebildiklerimizle Sabah’ın dilek yolculuğunu çizmeye başladık.

Sabah’ın dilek gerçekleştirme sürecinde kurumsal destekçimiz bir banka idi. Onların da dilek yolculuğuna maddi manevi katkıları ile önce bir dans stüdyosu ayarlandı. Sabah’a özel bir bale dersi ayarlandı. Kıyafetlerine kadar her şey düşünüldü. Aynı günün devamında stüdyoda Elsa olarak bir gün geçirmesi için de tüm hazırlıklar yapıldı. Bankadaki dilek ekibi elleriyle sevdiği yiyecekleri yapmışlardı.

Ailesiyle beraber Sabah’ı stüdyoya evinden alıp getirdik.

Ortam önceden ayarlanmıştı. Bale stüdyosunu gördüğü an gözleri doldu mutluluktan. Bale hocası ile özel bir ders ayarlanmıştı. Her hareketi ömür boyu unutmamak için pür dikkat izliyordu sanki. Sonrasında bale kursuna gelen yaşıtlarıyla tanışıp, onlarla da dolu dolu bir ders geçirdi. Onu izleyen ailesinin ise mutluluğu görülmeye değerdi. Sürprizler bununla sınırlı değildi. Sırada onu prenses gibi hissettirmek vardı. Ona özel Elsa kıyafetiyle beraber hazırlanan salona girdiğinde içindeki coşkuyu sesinden anlayabiliyordunuz. En sevdiği yemeklerden yedi, dans etti, oyunlar oynadı. Onun için hazırlanan hediyeleri tek tek açtı. Özellikle alabildiğine fotoğraf çekildi.

Bunlar gerçekleşirken bir ekip de Sabah’ın evinde odasını hazırlıyordu. Bir bilgisayar hayali vardı. Önce evine internet çekildi, bilgisayar kuruldu ve yatağı Elsa’nın yatak örtüleriyle donatıldı. Heyecanla masasını ve sandalyesini kurdu ekip. Sabah odasına girdiği an büyülenmiş gibi bize bakıyordu. Bir süre hareket edemedi, ne diyeceğini bilemedi. Ama masasına oturduğu an, bilgisayarla bütünleşmiş gibiydi. En sevdiği şarkıcıların videolarını açıp bize dinletti. Gerçek mi bu diyerek sürekli bilgisayarını okşuyordu. Onun neşesi gerçekten bulaşıcıydı. Erkek kardeşine alınan hediyelerin düşünülmesi ise ayrı bir sevinç dalgası yarattı. Hepimiz yapılanların onlardaki yerini anlayabiliyorduk. Sabah, bu günü hiç unutmayacağını söyleyerek ve bize tek tek sarılarak uğurladı.

Bir çocuğun hayatına dokunmak ve hiç unutamayacağı anılar bırakmak paha biçilemezdi. Dolu dolu bir dilek günüydü. Aylar sonra dünya dilek gününde diğer dilek çocuklarıyla bir araya gelen Sabah’ın hızla iyileştiğini duyunca daha da mutlu olduk. Onu bir ömür gülerken görmek ve güzel haberlerini almak dileğiyle…

Bağış

Web

Instagram

Twitter

Facebook

YouTube

Popüler İçerikler

Demet Akalın 'Laiklik' Açıklamasıyla Gündem Olan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e Ateş Püskürdü!
Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
İki Torunlu Mücevher Kralı 30 Yıllık Eşinden Genç Sevgilisi İçin Tek Celsede Boşandı