Sabah dört kişilik çekirdek ailenin tüm üyeleri kalkar, mutlu mesut kahvaltılarını yaparlar. Anne ve baba işe, çocuklar okula gitmek üzere evden çıkarlar. Evden huzurla çıkan babanın, iş yerinde yaşadığı tatsızlık yüzünden canı sıkılır. Anneyi de kayınvalidesi arar, canını sıkar. E bir de tüm gün okulda enerjilerini tam boşaltamayan çocuklar var. Annenin kafasında kayınvalide, babanın kafasında tartıştığı arkadaşı; sabah evden çıkarken dört kişi olan aile akşam eve gelirken oldular mı sana altı kişi. Bir de buna çocukların bitmeyen enerjileri de eklendi miiiiii… Ohh ohh sabahlar olmasın.
Anne, kayınvalideden hırsını alamadı ya, eşinden hırsını çıkarmanın peşinde. Baba da iş yerinde arkadaşına bozuldu ama bir şey diyemedi, o da çatacak yer arıyor. Anne, baba kendi içsel çatışmalarını sürdürürken iki çocuk tüm enerjileri ve merak duyguları ile ortama girip okları üstüne çeker. Ah yavrular bilmiyor ki annesi ile babası pimi çekilmiş el bombası gibiler. Patlamak için kendilerine yer arıyorlar. Çocukların en ufak bir olumsuz hareketine sabrı kalmayan anne ya da baba, ilk istenmeyen harekette hedefini belirler, kendini oraya doğru atar ve patlar. Sonra patlayamayan taraf, “ne bağırıyorsun çocuklara!” diyerek olaya dâhil olur ve ortalık enkaz yerine döner. Kadın kocasının anasından girer, bütün sülalesinden çıkar. Adam da kadının ne çirkefliğini bırakır ne de ettiği dırdırdan bıktığını. Sonra hoppppp vur patlasın, çal oynasın. Gerisi mutsuzluk, pişmanlık, kızgınlık, kavga, gürültü…
Eskiden çok kalabalık dönerdim eve şimdi tek başıma çıkıp tek başıma dönüyorum… Ben onunla eve döneceğime o benimle eve dönsün hodri meydan 😎😎
Halamın da bıyıkları olsaydı amcam olurdu sayın Editör. öyle olsaydı böyle olsaydı ile evlilik yürütülmez aile hiç olunmaz. bu çift zaten baştan olmamış. nerede anlayış saygı sevgi... Gündüz kuşağındaki Gelin- Kaynana programlarının içeriğini yazmışsın sen buraya resmen..