Herkese günaydın, iyi günler ve iyi akşamlar! Şeker gibi bir bayram sabahından günaydın diyerek oldukça klişe bir giriş yapmak istedim bu sabah. Bugün size Didim'den yazıyorum, Milet Antik Şehri'ni görmeye geldim 1 günlüğüne. Açıkçası şehrin yapısı, planı karşısında büyülenip eski halini yani denizin yanındaki ihtişamını düşündükçe de hayallere daldım. Ancak ben hayallerdeyken affedersiniz boka mı basmadım, küçük hayvan ve böcekler bacağımı mı istila ermedi ve dahası 'yabani bitki'ler kendini mi hatırlatmadı? Etrafımdaki sürüler de cabası... Düşünün felsefenin ve de bilimin başladığı yer olarak kabul edilen antik şehir topraklarınızda ancak bu kadar atıl bir şekilde kaderine terk edilmiş duruyor... Belki bilirsiniz Almanlar ta Osmanlı varken Milet'in pazar kapısını alıp Berlin'e gitmişlerdi şimdi orada müzede. Ne yalan söyleyeyim dün dedim ki: İyi ki götürmüşler! Neyse dostlar, yarın görüşürüz.