Haberleri izlediğinizde keyfiniz kaçıyor olabilir, savaşlar, doğal afetler ve cinayet gibi şiddet içerikli konular haberlerde en önem verilen konulardır. Bu nedenle bazı insanlar dünyanın olduğundan çok daha korkunç bir yer olduğuna inanıyor.
Acımasız Dünya Sendorumu'nun tanımladığı bir sosyal teori olan yetiştirme kuramının temel ilkelerinden biri, bir kişi ne kadar çok medyaya maruz kalırsa, dünyayı algılama şekli de gerçekliği o kadar azalır. Medyada, gerçekte yaşadığımız dünyadan çok daha şiddetli ve tehlikeli bir dünya tasvir edildiği için insanların zihninde yeni bir gerçeklik oluşur, olduğundan acımasız ve tehlikeli bir dünya. Acımasız Dünya Sendromu farklı medya çeşitlerinin çoğalması ve insanların kolayca erişebilmesi ile zamanla daha da yaygınlaşmıştır. Semptomlardan en baskını agorafobi, yani alan korkusudur (evinden çıkmak istemeyen, kalabalık yerde durmak istemeyen, uçak ve tren gibi araçlarla seyahat etmekten korkan kişi).
Tekrarlanan araştırmalar göre daha fazla televizyon izleyenlerin insanlar, diğer insanlara çok daha az güveniyor ya da arkadaşlıklarını çıkar ilişkilerine göre seçiyorlar.
#3 numara yanlış. Konversiyon demek "somatoform bozukluk" demek, "kitle histerisi" demek değil.
paris sendromunu tam olarak açıklayacak biri var mı? japonların beklemediği gibi bir şehir olduğundan dolayı ve çok uzun süre yolculuk yaptıkları için kafalarının karışmasından kaynaklı mı? aynı şey bizde de olmaz mı burdan auckland'e gitsek falan?