Kış Saati Uygulaması 2014 – Saatler Ne Zaman Geri Alınacak?
Adını dağlara yazdığımız, kalbimizin tek sahibi, gelsin diye gözüne baktığımız bir yaz daha bitti.
Yazın bitmesiyle beraber Yaz saati uygulamasının bitmesine günler kaldı. 26 Ekim Pazar günü 04.00’ten itibaren saatler 1 saat geri alınacak.
Evet 26 Ekim de bir saat fazla uyuyacaksınız. Çoğumuzun
bu yaz saati uygulaması hakkında merak ettiği tek şey bu; bir saat
fazla mı yoksa bir saat az mı uyuyacağım. Aslında merak ettiğiniz çok
şey var bu konuda ama iş, güç, sınavlar, altın günü derken insan merak
etmeye bile zaman bulamıyor farkındayım.
Merak etmeyin ben sizin yerinize merak ettim ve araştırdım.
Yaz saati uygulaması nedir, neden yapılır? İlk ne zaman nerede hangi tarihte başlamış?
Bütün bu sorular cevapsız kalmayacak
Yaz saati uygulaması (YSU) gün ışığından, sabahları
daha az, öğleden sonra daha çok yararlanmak için saatlerin bir saat
ileri alındığı bir uygulamadır. Kış gelince bu uygulama biter ve saatler
eski haline getirilir.
Peki bu uygulama ilk ne zaman başladı? Tarihçilere göre günümüzdeki uygulamanın aynısı gibi olmasa da bu uygulama ilk defa Antik Roma’da
başlamış. Romalılara uzun yaz günleri yetmemiş daha da uzun olsun
demişler ve birbirinden farklı uzunlukta saat dilimleri kullanmışlar. Bu
şekilde mevsime göre farklılık gösteren zaman ölçekleri hesaplamışlar.
Ama bu uygulama yeni saat sistemlerine geçildikçe unutulmuş, yalan
olmuş.
Ta ki 1784 yılında Paris’te büyükelçilik yapan Benjamin Franklin’in
aklına gelene kadar. Adam büyükelçi olduğu için sabahtan akşama kadar
koltuğunda oturuyor ve doğal olarak yorulmuyor. Bu yüzden de sabahın
köründe uyanıyor. Artık nasıl bir kişiliği varsa ben bu saatte
uyanıyorum millet niye uyuyor onlar da uyumasın ben enayimiyim diyerek
orada burada tatava yapmış. Neymiş panjurlara vergi konulsunmuş, mum
karneye bağlansınmış (nasıl bir karneymiş arkadaş herşeyi bağlıyorlar bu
merete) , gün doğarken kilise çanları çalınsınmış daha da beteri var
insanlar top ateşiyle uyandırılsın demiş bu adam. Adam büyükelçi mi
koğuş nöbetçisi mi nedir anlamadım gitti. Benjamin
bu meseleyi baya ciddiye almış olacak ki vecize bile yumurtlamış,
“Erken yatıp erken kalkmak, kişiyi sağlıklı, zengin ve akıllı yapar.”
Buyurun burdan yakın, lan sanki Paris’teki işçi kardeşim bir saat erken
kalksa zengin olacak. Adamın yevmiyesi belli, ne uzalır ne kısalır. Yok
bunun derdi başka tabi, sabahın köründe kendi gibi herkesi ayağa dikmek.
Bu fikirleri yüzünden Paris esnafının, işçisinin elinden zor mu almışlar, evine sabahın köründe top mu atmışlar yoksa Fransa bunu ABD‘ye
ne biçim büyük elçi göndermişsiniz lan bize, her işimize karışıyor, ya
susturun ya da adam gibi bi elçi gönderin diyerek şikayet mi etmiş,
Amerika da Benjamin dur Allah’ını seversen zaten ortalık karışık mı demiş artık ne olduysa bu fikirleri kabul görmemiş.
Dünyada cins mi biter, bir tanesi de 1895 yılında Yeni Zelanda’da
çıkmış ortaya, George Vernon Hudson adlı bir bilim adamı böcek
toplayarak çalışmalarını sürdürürken zamanın yetmediğinden şikayet
etmeye başlamış ona göre gün erkenden kararmaktaymış. Günün son saatleri
onun için çok önemliymiş. Halbuki şöyle bi iki saat ileri alınsa
saatler daha çok böcek toplayacağını Yeni Zellanda’da daki cümle
haşeratla akraba olacağını düşünerek kaymakamlığa dilekçe yazmış ama
dilekçesini böcekler yemiş , yalan olmuş.
1916 yılında ise Birinci Dünya Savaşında yedi düvele karşı savaşan
Almanya aşırı kömür kullanımından kurtulmak için Benjamin’in ,Hudson’un
yaz saati uygulaması önerisine balıklama atlar. Böylece bu yaz saati
uygulaması ilk defa Almanya’da uygulanmaya başlar.
Bu uygulamanın faydalarını gören diğer anasının gözü devletler de bu
furyaya katılmış aynı yıl İngiltere, 1917 yılında Rusya, 1918 yılında
ise Amerika derken yaz saati uygulaması yaygınlaşır.
Türkiye bu uygulamaya Montreux’de 10.10.1946 tarihinde toplanan Avrupa
Doğu Münasebetleri ve Tren seferleri konferansında alınan ve Avrupa’da
yaz saati uygulamasının aynı tarihlerde yapılması kararına uyarak,
05.12.1946 tarihli ve 5049 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla başlıyor.