Saadet Büyük Yazio: Kredi Genişlemesi, Dolar Kuruna ve Enflasyona Etkisi

(Şöyle fiyakalı başlık atayım istedim nasılsa Harvard gibi çok sayıda Ekonomi Nobel Ödülü Sahibi üretmiş bir üniversitenin ekonomi derslerinde okutulmak üzere hazırlanmış aşağıdaki yazımın hepsi bilimsel… Yani başlıktan korkma hemen devam et okumaya bak inanıyorum anlayacaksın…)

Şimdi sıkıcı bir ekonomi yazısı okuyacaklarını düşünenler elbette yanılıyor, zira beni yakinen takip edenler biliyor Ekonominin o ağır ve anlaşılması güç terminolojisi yerine daha basit, yalın, açık ve anlaşılır olmak adına biraz da işi başta kendimi eğlendirmek ve eğlenceli hale getirmek adına sosyal medya paylaşımlarım sizlerden oldukça ilgi görüyor…

SORU: Saadet Hanım, sizi uzun zamandır sosyal medyadan paylaşımlarınızdan takip ediyorum. Şöyle bir sorum var…

Kredi genişlemesi olmazsa reel sektörde sıkıntı büyüyecek. Ödeme güçlüğüne düşen şirketler, bu sorunun bankacılık sektörüne de bulaşmasına yol açacak… Kredi genişlemesi olursa cari açık, enflasyon ve kur artışı ciddi sorun oluşturacak… Sizce uygun çıkış modeli ne olabilir?

Böyle güzel soru soran izleyiciyi ben hem alkışlarım hem de hemen oturup bu yazıyı hazırlarım…

CEVAP: Yazı boyunca çıkış için okları takip ediniz… Uçaklardaki çıkışşşş kapısı anonsu gibi yazıya tahammül edemeyeceklerin çıkışşş kapısı önünden kendilerini aşağıya atmaları önemle rica olunur… Yalnız kendinizi bari dışarı atacaksınız Finlandiya; İsviçre; Danimarka veya Yeni Zelanda üzerindeyken atın... Bu ülkeler refah seviyesinde en başı çekenler olduğu için ölmez de sağ kalırsanız en azından bundan sonraki ömrünüz refah içinde geçsin.

Soruyu şu örnekle açmak istedim... Ağrıyan dişiniz olduğunu düşünün pek muhterem okuyucu bu dişin ağrısını dindirmek için neler yapardınız?

1- Dişin üzerine alkolü basardım… Ah artık alkolü dahi bulmak zor diyenler elbette haklılar 😊 (Alkolden alınan ÖTV içki vergisinde Avrupa’da 4.yüz!  70’lik rakıya ödenen satış fiyatının %73’ü vergidir! Bulursan ne ala gerçeğini yoksa ağrıyan dişe bas sahtesini… Dinerse ağrısı çözdün bir sonraki ağrıya kadar sen bu işi 😊 Şiir gibi yazıyorum yaaa çıkıssssss 😊)

2- Elime bir ip alırdım ipin bir ucunu kapıya bir ucunu dişime bağlardım… Sonra da kapıyı dış mihraklara kapattırır ve ağrıyan dişimin yerinden sökülüşünde hiçbir sorumluluğum olmadığını tüm acının benim dişimi yerinden sökmeye çoktan karar vermiş lobici dış mihrakların suçu olduğunu ağlayarak kabul ederdim…

3- Dişimin ağrısının geçmesi için tuzlu suyla gargara yapardım… Bir dahaki ağrıya kadar sen sağ ben de selametle çıkıssss 😊

4- Dişimin ağrısı için diş doktoruna görünür... Neler yapılması gerektiğini öğrenir ona göre çekilmesi veya çekilmemesi kararını doktoruma bırakır verdiği ilaçları düzenli kullanırdım…Tam tedavi ve sorunu kökten kalıcı çözüm …

5- Dişimin ağrımaması için yıllık muayyen tarihlerdeki bakımımı yaptırır ve bir sorun oluşmaması adına hem düzenli temizliğine hem bakımına oldukça özen gösterirdim…Sen artık bu ülke sınırlarında yaşayamayacak kadar öngörü kazandın sevgili okur bence buraya kadar okuduysan devam etme zira buradan ülke gerçeklerine döneceğim sen en iyisi Finlandiya üzerinde atla… Çıkıssss…

En baştaki sorumuzda ne vardı? Yeni yapılacak kredi genişlemesinin ekonomi üzerindeki olumsuz etkileri ve çıkış önerisi… Kredi genişlemesindeki artış ithalata bağımlı iç tüketimi arttırarak enflasyonu coşturup ayrıca cari açığın artmasına sebep oluyor.

Yeniden kredi genişlemesi yapmak ki biz bunu 2020 yılında pandemi başlangıcının hemen akabinde yaptık...

2020 yılında kredi paketini haziran ayında duyurduğumuzda dolar kuru 6.80’lerde ve %11 -12’lerde enflasyon oranımız vardı. Şimdilerde 8.55’lerde dolar kuru ve %18’lere yaklaşan enflasyon var… Kredi genişlemesiyle artan talep enflasyonu artırıcı etki yaparken makroekonomik göstergeleri bozduğundan sonucu döviz kuru üzerinde de görüyoruz… 

Başta kredi genişlemesini hangi kaynakla yapacağız, en son yaptığımızda 2020’de zorla düşürülmüş faiz oranıyla ve kamu eliyle gerçekleşmişti. 2020 yılında kredi faizlerini %7.50-8’lere kadar indirmiştik. Bireyseller bu kredileri alarak bir kısmı altına bir kısmını dövize yatırdılar. Kamu bankaları öncülüğünde bu genişlemenin pandemi döneminde doğrudan vatandaşın cebine para koymak yerine ucuz kredi imkanıyla ekonomiyi canlandırıp büyümede dünya hikayesi yazmak istedik… 

Kamu bankalarında gerçekten verilen bu kredilerin ne kadarı ne denli sorunlu bunu bilemiyoruz ama özel bankalar geçen yıl bu faiz oranlarından o kadar büyük iştahla kredi vermediler. Hatta verilebilmesini sağlamak adına o dönem bir de aktif rasyosu adıyla literatürde olmayan ancak bankaları kredi vermeye zorlayan ve bu rasyo tutturulamazsa da cezai yaptırımın uygulandığı bir yan yol denemiştik. Sonra Hazine ve Maliye Bakanımız Berat Albayrak’ın görevden ayrıldığı ve MB başkanının görevden alındığı dönemin hemen sonrası bu yanlıştan şükür ki döndük…

Şimdi o dönemde düşen faiz ve genişleyen kredi imkanlarından faydalananlar için yeni bir can suyu tekrar dökmek taşıma suyla değirmen döndürmek oluyor… Elbette bu kredi imkanlarından pandemi dönemi şartları sebebiyle en çok etkilenecek olan sektörler faydalandırılabilirdi. Verimlilik esasıyla kredi kullandırımı sağlanıp bu kredilerin gerçekten iş hacmine yönlendirilmesi kriterine dikkat edilebilirdi. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki bu krediler verildikten sonra pek çok iş insanı da işlerine yatırım yapmayı tercih etmedi. Bu kredi tutarları paradan para kazanmak adına değerlendirildi. 

Verimsiz dağıtılan krediler elbette geri ödenemeyen kredi riski artışını beraberinde getirip kamu bankaları başta olmak üzere bir risk unsurudur. Verimli dağıtılan kredilerse üretimi destekleyerek büyümeye de olumlu katkı yapar. 

Şimdi bu çok kapsamlı soruya diş ağrısı örneği ile dönecek olursak ekonomide kısa soluklu, günü kurtaran, tek seferlik ve şapkadan tavşan çıkartarak veya dış mihraklara kabahat bularak, yan hamlelerle müdahalelerde bulunmak yerine bildiğimiz daha evvel denenmiş başarısı ispatlanmış ekonomi ve iktisat kurallarında yer alan kural ve kaidelere dönüş ve buna dönüldükten sonra kararlı bir şekilde uygulanacağına dair net ve güvenilir mesaj ülke risk primini de düşüreceğinden ve yeniden fon akımının Türkiye’ye dönüşüne dahi zemin oluşturabileceğinden cevap oldukça basit inanın… 

Macera aramayı bırakmamız yetecek. Ancak biz diş ağrısını maceracı yöntemlerle tedaviye devam edip bazen alkol ile bazen gargara ile diş ağrısını kısa süreli geçirmeye devam ettikçe bir de ciddi bir tedavi uygulamaya da zaten hiç gönlümüz olmadığından kendimizi diş doktoru olarak görüp doktora dahi gitmeyi doğru bir çözüm olarak görmediğimizden diğer uygulamaya çalıştığımız tedavilerle maalesef bu döngüden çıkmamız mümkün değildir…

Uyguladığımız ekonomi planımızın dahi ne kendi ne adı ortada yok iken sorunuzu evet bir kredi genişlemesi daha olursa bulunduğumuz noktadan çok daha yüksek bir enflasyon daha yüksek bir kur artışı ile hep birlikte sırtlanmak ve maliyetine tüm toplum katlanmak zorunda kalacağız diyerek pek de iç açıcı olmayacak cevabımla noktalayayım…

VE SUBJEKTİF BİR SON ile yazımı noktalayayım isterim…

YENİ BİR KREDİ GENİŞLEMESİ YAPMAK ERKEN SEÇİMİN NET SİNYALİDİR… Kısa süreli bahar havası estirilmek istenirken asıl büyük ve gerçek resimdeki sorunlar ötelenerek sürdürebildiğimiz kadar bu döngüyü sürdürmeye gayret etmek, şu anda bilmediğimiz ayrıca yan yollarla bu gemiyi yüzdürmeye çalışmak da sık yapılan değişikliklerin finans üzerinde bir bedel ödeteceği aşikardır. Korkum da bunun zamanlamasının ne zaman olacağını bilememdir…

Bayramınızın maske, mesafe, hijyen kurallarına dikkat ederek varyantsız geçtiğini ümit eder,

Hepinizin geçmiş bayramını da tebrik ederim…

Ekonominin Gülen Yüzü

Saadet Büyük

Instagram

Twitter

YouTube

Popüler İçerikler

Narin Güran'ın Babası Arif Güran İlk Mahkeme Sonrası Konuştu: "Kızımı Nevzat Bahtiyar Katletti"
İzmir'de 5 Küçük Kardeşin Öldüğü Yangın Faciası: Bakanlık, Aileyi 18 Kez Ziyaret Etmiş!
Türkiye'ye Gelir mi? Suudi Arabistan'da Forma Giyen Cristiano Ronaldo'dan Değişim Kararı