Ekonomide sürükleniyoruz; TL'de değer kaybının önüne geçilemiyor, yapılacak en iyi şey ise kredi almak!
Enflasyon; faize bahane olamaz başlığı ile 3 gün önce daha evvel Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal faizi artırınca kendisini hedef alan gazete (üstelik de geçmişte Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu'nun ekonomi yazıları yazdığı gazete) böyle önceden duyurmuş malum indirimin ayak seslerini…Türkiye'de üretim ve yeni yatırımlar için faizlerin mutlaka inmesi gerektiği savı ile üstelik…
ABD’de enflasyon faizlerin 24 katını buluyormuş… Ben bu haberi yazanlara yapanlara halkı bu kadar yanlış bilgilendirenlere pes doğrusu demek istiyorum.
Avrupa’da, Amerika’da faiz oranları %0-0.25 arasında enflasyon da %4-5 bandına doğru gelince pandemiden çıkış sürecinde yapılan para basma süreci neticesinde yükselen enflasyon geçici mi kalıcı mı tartışmaları başladı.. İşte tam da bu sebeple bütün dünya hem gelişmiş ekonomideki ülkeler hem de gelişmek de olan bizim dışımızda yer alan diğer ülkeler faiz artırımı sürecine ve trendine girdiler.
Biz ise tüm dünyanın tersine bir trend ile beyhude bir bilek güreşi savaşındayız… Üstelik biz bu savaşı daha evvel yaptık, geçen sene kredilerle büyümeyi tercih ettik. Topluma refah yaratmayan alım gücümüzü artırmayan büyümenin kime ne kadar faydası olacak ayrı bir konu… Yenilen pehlivan güreşe doymaz misali tekrar ediyoruz. Bu sefer ama çok daha yüksek bir bedel ödeyeceğiz. 2019 Aralık’ta 200 baz puan düşürerek %12 ile 2020 yılına başladığımız dönemde pandemiden evvel başladığımız faiz indirimi sürecini pandemi ile iyice ivmelendirmiş ve yaz aylarında daha da düşürmüştük sonra ne oldu hatırlatayım…
Kasım’da Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak istifası ve Merkez Bankası Başkanı değişikliği ve Naci Ağbal yönetimi ile küçük bir rasyonellik kazanmış ve yapılan yanlışlar görülmüş gibi oluşan bir serap dönemi ve faizleri en son düşürülen yer olan % 10.25’den %15 e doğru 4.75 puan hızlıca yükseltmiştik. Dolar kurundaki o dönem 8.50’nin üzerine hızlı gitmesini bu şekilde dizginleyebilmiştik. Tekrar niye aynı şeyi deneyerek farklı bir sonuç çıkacağını düşünüyoruz...
Faiz düşünce enflasyon düşmüyor. Enflasyona rağmen faizi düşürmek ise hiçbir işe yaramıyor. Çok daha yüksek bir faiz artışı, dolar kuru ve enflasyon ile başladığımızdan daha vahim bir noktaya savrulmuş oluyoruz üstelik. Net sonuç; enflasyonu kontrol altına almadan yapılan her faiz indirimi yapılandan çok daha yüksek misliyle faiz artırımı ve yüksek enflasyon olarak geri döner… Yine tarih tekerrür edecek maalesef ama bu sefer dolar kurunda tam yol ileri olunduğu için faiz artırımının nerede geleceğini kestirmek zor. Dolar kurunu bu anlamda tutacak hiçbir fren mekanizması kalmış değil…
Şimdi kızsam desem ki madem borcun vardı neden bu zamana kadar bekledin. Faydası yok. Şahsen ben en son faiz kararında 23 Eylül’de çok net olarak faizin ineceğini ifade etmiştim. Hatta 16 Eylül YouTube yayınımda da özellikle piyasanın son pozitif zamanları olduğunu ifade etmiştim. Dolar kuru 8.56’lardaydı… 8.50’nin altını ucuz olarak nitelendirmiş ve ana trend yukarı doğru demiştim. Merkez Bankası Başkanı açıklamalarında Çekirdek Enflasyona vurgu yapıp teknik değerlendirmeler yapıldığını da özellikle ifade etmiş, Çekirdek Enflasyon %16.98 olduğuna göre sene sonuna kadar 200 baz puan daha indirim olabileceğini ve %18’lerdeki faizi sene sonuna kadar %16.50-17 ‘ye çekeceğini düşünmüştüm.
Ancak bu toplantı için pas geçilerek Kasım Fed (Amerikan Merkez Bankası) toplantısını da gördükten sonra 18 Kasım ve 16 Aralık’ta Merkez Bankasından faiz indirimi geleceğini öngörüyordum. Zira dolar kurunda da hafif hafif kontrol aşırı kaybedilmeden yukarı eğilimin devam edeceğini ve 9.65-9.80’e doğru sene sonuna kadar gidişin olabileceğini öngörürken aniden ve şok bir şekilde yapılan faiz indirimi hamlesi ile 21 Ekim’de kurda 9.50’yi gördük.
Bugün 200 puan ve aniden %16’ya çekmek de beklenen çekirdek enflasyona göre faizi indirdik denmesi de sonuca göre kılıf uydurmaktır. Tamamen siyasi bir mekanizma ile paldır küldür 200 baz puan indirim yapıldı.. Hatta Merkez Bankası faiz kararından önce Twiter’dan Kemal Kılıçdaroğluna da öyle değil böyle faiz indirimi yapılır diye göz dağı verilmiş bile oldu derim. Twiter mesajı
Aslında biz bu süreci öngörüyorduk sene sonu hatta yılın son çeyreğinin ne denli zorlayıcı olacağını yayınlarımda ben defaatle ifade etmiştim… Şimdi bu öngördüklerimizle yüzleşme zamanı. Bence burası son perde ama burdan sonraki sene sonuna kadar 2.5 aylık süreç de çok şeye gebe…
Dolar / TL’de ana trend hala yukarı yönlüdür.. Ancak dolar bant aralığı artık değişti. 9.65’lerin kısa vadede geçileceğini düşünmüyorum ancak her geri çekilmenin değerlendirilmesi gerektiğini söylerim. Kısa vadede dolar 9.35-9.65 bandına girdi diyebiliriz. 8.35-8.80 bandında yaz ayları boyunca gitmiştik… Ancak eğer 9.65’lar kuvvetli geçilirse dolar kuru 10 TL’de durmaz, bilmiş olun diye yazıyorum 11 TL’ye doğru gideriz.
Altın Ons için ilk etapta 1830 dolar altın Ons için geçerli seviyemiz 1680-1780 bandında idik.. Kasım ayı Fed toplantısı Altın Ons’u için önemli olacak… 2022 yılı için beklentim 2000 Ons seviyeleridir…
Gram Altın Gördüğü en yüksek seviyeleri de geçti. Rekora koştu. Hep söylediğimiz gibi gramı sürükleyen dolar/ TL’deki yükseliş oldu.. Dolar kurunda aşağı çekilmeler takip edilmeli… 540’lar daha önce gördüğü en yüksek seviye idi.. Şu anda gram altın için 520-560 bandı diyebiliriz. Altın da 2022 vadeli düşünenler için oldukça enteresan fiyatlamalar göreceğimizi ve ons bazında da 2000 Ons’lara doğru yükselişleri de beklediğimi çok önceden ifade etmiştim… Altın için o kadar detaylı bir yazıyı kaleme almıştım ki 18 Mayıs 2021 de yine Onedio’da yazdığım bu yazıyı detaylı öngörülerimi merak edenler göz atabilirler. Gram altın için 600 seviyeleri de hayal değil gerçektir..
Yılda 12 kere fon değiştirme hakkınız olduğu için şu dönemde Kamu Dış Borçlanma Döviz veya Dolar Bazlı Fonlar / Altın tercih edilmeli ve TL’de küçük miktar hissede kalmak da sene sonuna kadar mantıklı görünüyor… Uzak durmanız gereken TL’de özellikle Devlet Tahvili / Hazine Bonosu gibi iç borçlanma bazlı yatırım enstrümanlarına dayalı fonlar olacaktır. Şu anda kısa vadede bu fonlarda kalanlar zarar yazacaklardır….
TL’ye olan güvenin bu kadar zayıfladığı hayat pahalılığının arttığı bir ortamda üzülmek çaresizlik fayda etmiyor hadi sizi mutlu edeyim… Madem hükümet ekonomi büyüsün istiyor.. Madem faizler düşürülüyor.. Yeni haftabaşı itibariyle kamu bankalarındaki kredi faiz oranlarını takip edin özel bankaların kredi faiz oranlarını aşağı çekebileceğini pek düşünmüyorum ama özellikle kamu bankalarından kredi talep edin. Faizlerin %16’ya düşürüldüğü ve bir miktar daha faiz indiriminin olası olduğu bir ortamda kredi maliyetiniz yıllık %18’leri geçmeyecek şekilde borçlanın daha çok kredi alın ekonomi büyüsün canlansın faizler düşürüldü diye kredi de %16-17’leri bulursanız bana da muhakkak haber verin… Nasıl ulaşacağınızı biliyorsunuz..:)
Son olarak; içinden geçtiğimiz sürece ben benmari usulü kriz diyorum… Kısık ateşte sürekli karıştırarak pişirme yöntemi olduğundan… Ekonomide de sürekli bugünden yarına değişen kararlar ve tam yakmadan yanmaya ramak kalmış bir halde olma durumundayız… Artık bundan sonra toplumun her katmanına dalga dalga yayılan iyice fakirleşme. Seçim süreci ve değişim dışında bence bir yol görünmüyor… Bundan sonra süratle bir seçim sürecine gidildiğini ve bu noktada özellikle AKP yönetimi elbet de 2023’e kadar iktidardayken neden böyle bir arzu içerisine girsin ki? Erken seçim olabilir mi diye düşüneneler için de var elbet bir cevabım; her ne kadar Sayın Tayip Erdoğan oy oranlarındaki düşüşleri gösteren anket sonuçlarına bakıp “benim için güvenilmez” dese de MHP oy kaybını dikkate alır da desteğini çekerse erken seçimin yolu açılmış olur, kilit rol MHP’de ve seçim anahtarı ellerinde görünmektedir derim..
Ne demiştim ben, Mayıs ayında sizlere sonbaharda yaşanacaklar için şimdiden nefes ve meditasyon terapilerine gidiniz zira pandemi sürecinde sadece beden sağlığımızı değil akıl ve ruh sağlığımızı da dinç tutmak için azami çaba göstermemiz gerekiyor…
Ülkesini düşünen gerçek lider Mustafa Kemal Atatürk’ü anarak Cumhuriyetimizin ilanının 98. yılını şimdiden kutlarım…
Görüşmek Dileğiyle,
Ekonominin Gülen Yüzü
Ekonomide Saadet
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.