Zihin Tek Katlı Bir Apartman Değildir. Zihnimiz çok katmanlı; çok boyutlu, paralel, kuantum, metakuant, olasılıksal bir rezidans gibidir.
Bilişsel ve Zihinsel projeksiyonun ve algının iç-dış yapısı ile Nöro-plastisite yansımasını da destekleyen arayüzler ve araçlar sunar...
Bilinç katmanları dediğimiz yapı, aslında zihnin yalnızca “düşünce” ile sınırlı bir sistem olmadığını anlatır. Bu katmanlar; bilişsel süreçlerin, duyguların, sezgilerin, içsel algının ve zihinsel projeksiyonun bir arada çalıştığı çok boyutlu bir yapıdır. Algının iç ve dış dünyayı nasıl şekillendirdiğini belirleyen bu sistem, aynı zamanda beynin nöroplastisite dediğimiz yeniden yapılanma kapasitesiyle birebir bağlantılıdır.
Rüyalarla çalıştığımızda, özellikle farkındalık, niyet, sembol çözümleme ve içsel gözlemle; sadece bilinçdışıyla değil, beynin fiziksel yapısıyla da görünmeyen plazmik ve subtil ağdaki enerji ile etkileşime gireriz.
Çünkü her farkındalık, her “içsel sahne”, her çözümleme denemesi sinir ağlarında yeni bağlantılar oluşturur, eski kalıpları zayıflatır ve algı kapasitesini genişletir.
Bilinç katmanlarını açtıkça, sadece içsel alan derinleşmez; bedenin, duyuların ve zihnin gerçeklikteki algısı da değişir.
Bu yüzden rüya çalışmaları, sandığımızdan çok daha fazlasıdır: Ruhsal bir yolculuk olduğu kadar, beynin kendini yeniden programlama biçimidir.
Her katta bambaşka bir yapı çalışır, bunlar birbiri ile hem iç içe hem de birbirinden bağımsız arayüzleri de aktif tutar…
• Bilinç
• Bilinçaltı
• Bilinçüstü
• Arketipsel katman
• Ruh – rüya bedenleri (astral, mental…)
• Spiritüel alan
• Atasal kayıtlar
• Evrensel sembol alanı
• Akaşa
• Olasılık & kehanet düzlemi,…
Ve rüyalarda zaman yoktur.
Geçmiş, an ve gelecek aynı anda erişilebilir olur.
Bir de elbette; fizik bedenimizin bu astral deneyimden aldığı bilgiyi işleyebilme kapasitesi ve hazırlanma süreci çok önemlidir. Zihin (beynimiz) çok doluysa rüyalarımızı ve oradaki veri girdisini çok net hatırlamayız mesela… Yada aldığımız bilgiye beden frekansımızın entegre olması bazen zaman alabilir… Yıllar sonra gördüğün bir rüyanın bir anda başka bir rüyadan gelen bilgi ile aktive olup, parçaların birleşmesi tam da bu nedenden kaynaklanır…
Bu yüzden: Bir rüya yıllar önce çözülmüş bir rüyanın parçasını tamamlayabilir, Bir sembol bugün anlamsız gelir, üç yıl sonra hayatının merkezine oturabilir, Bir rüya gelecekteki senin duygusunu bugüne taşıyabilir...
Bilim buna zamanı aşan bilinç süreçleri diyemez, ama “predictive brain” “öngörücü beyin/ öngörü” der.
Ezoterizm ise der ki:
“Bilinç tüm zamanlara erişir.”