7 Mayıs günü uzlaşma yapabilmek için üçüncü kez masaya oturan iki ülkenin heyetlerinden Rusya tarafı, 'anayasanın değiştirilmesi, Kırım'ın Rus toprağı olarak kabul edilmesi ve Donetsk ile Luhansk'ın bağımsızlığının tanınması' şartları kabul edilirse askeri operasyonun durdurulacağını söyledi.
Dış İlişkiler Konseyi'nin bu konuda hazırladığı haberi sizler için derledik;
Türk hükümeti, yaşanan Rus işgalini bir “savaş” olarak tanımlayarak 1936 Montrö Boğazlar Sözleşmesi gereğince Karadeniz'e açılan bütün savaş gemilerine İstanbul Boğazı'nı kapatma kararı verdi. Karar bütün savaş gemilerine yönelik olsa da an itibariyle Marmara denizi aracılığıyla filosunu güçlendirmeye çalışan Rusya'yı hedef alıyordu.
Türkiye'nin savaş gemilerini kısıtlama kararı ve Rusya'yı kınayan BM Genel Kurulu kararına oy vermesine rağmen Türkiye'nin Rusya'ya birebir yaptırım uygulamaması ve hava sahasını Rus uçaklarına kapatmaması dikkat çekti. Yabancı medya, AB ve NATO'nun kesin tepkilerine kıyasla Türkiye'nin daha çok iki ülke arasında 'orta yol' aradığını öne sürdü.
PKK terör örgütü ile ilişkili olan YPG'nin Suriye'de kontrol altında tutulabilmesi için en önemli dış faktör Rusya.
Yabancı basına göre son yıllarda Türkiye'nin Akdeniz, Orta Doğu ve Kafkasya'da önemli bir güç olarak kabul edilmesi, zaman zaman NATO müttefikleriyle çalışmasının yanı sıra Rusya ile de diplomatik ve askeri ilişkileri ilerletmesi de çok yönlü bir dış politika stratejisi olduğunun göstergesi.
Suriye ve Libya krizlerine ek olarak yakın zamanda yaşanan Ermenistan-Azerbaycan çatışmasında da zıt uçlarda yer aldılar. Yine de Recep Tayyip Erdoğan ve Vladimir Putin arasındaki iletişim, ülkelerin ekonomik ve siyasi çıkarları dolayısıyla kesilmedi.
Türkiye genel olarak Ukrayna'nın bağımsızlığını ve ülkenin toprak bütünlüğünü destekledi. Ayrıca ülkemiz, 2014 yılında Rusya'nın Kırım'ı ilhak etmesini kınadı ve Rus yönetimi altında acı çeken Kırım Tatarlarını savundu.
Türkiye yıllardır hem Rusya hem de Ukrayna ile ticari ilişkilerini genişletmeye çalışmıştır. Rus turistler için önemli bir tatil yeri olmasına ek olarak petrol ve gaz ithalatçısıdır. Bu krizin, ülkeler arası bağları etkilediği ve enerji kaynaklarının fiyatlarını yükselttiği takdirde, halihazırda enflasyon sorunu yaşayan ekonomimizde bunun yansımalarını görülecektir.
Olayların başladığı 25 Şubat tarihinde İstanbul'da yaşayan Ukraynalılar, Rusya başkonsolosluğu binası önünde pankart açtılar. Antalya'da bulunan Ukrayna Ailesi Derneği üyeleri ise Ukrayna Ulusal Marşı'nı okuduktan sonra basın açıklaması yaparak ve pankartlar açarak tepkilerini gösterdiler.