Bloomberg HT'nin aktardığına göre, Rusya-Ukrayna gerilimi Fed'in Mart sonrası atacağı adımlar konusunda belirsizliklere yol açtı. Jeopolitik gerilim petrol fiyatlarında yükselişe neden olurken, enflasyonist baskılar daha da artırdığı için dünyada en fazla petrol tüketen ülkelerinden biri olan ve enflasyonla mücadele sürecinde olan ABD için risk arttı.
Moody’s Analytics Şef Ekonomisti Mark Zandi petroldeki yükselişin önemli olduğunu belirterek 'Gerilim nedeniyle petrol yükseldi. Eğer bu yükseliş devam ederse halihazırda yüzde 7.5 olan yıllık enflasyona etkisi 0.5 puan olur. Bu gerilim Fed'in enflasyonu dizginleme ve tam istihdama geri dönme çabalarını karmaşık hale getirecek' değerlendirmesini yaptı.
Zandi Fed'in şu an enflasyonu düşürmeye odaklı olduğunu, petrolde 150 dolara yükselişin düşük bir olasılık olduğunu ancak Fed'in petrol fiyatlarını yakından takip edeceğini belirtti. Zandi Fed'in büyümeden ziyade enflasyonist etkilere odaklandığını dile getirdi ve 'Pandemi arz şokuna neden olmuştu, şimdi ise petrol fiyat şokuyla karşı karşıyayız. Bu nedenle Fed için durum biraz zorlu' diye konuştu.
JPMorgan Şef Ekonomisti Bruce Kasman ise Ukrayna gerilimi nedeniyle işlerin daha karmaşık hale geldiğini, Fed'in Mart ayında faizi 50 baz puan artırma beklentisinin azaldığını ve 25 baz puanlık artış olabileceğini öngördü. Kasman yılın tamamında 6 faiz artışı daha bekliyor.
Fed'in genelde petrol fiyatlarının arttığı dönemlerde faiz artırmaya alışık olmadığını belirten uzman 'Bu kesinlikle baskı unsuru. Büyümenin olumsuz etkilenmediği zamanlarda yüksek enflasyon orta vadeli bir problem haline geliyor. Madalyonun öbür yüzünden bakınca Fed sıkılaşırken negatif arz şokuyla karşı karşıya kalınıyor ve büyümede negatif arz şokunun etkisi artıyor. Bunu Paul Volcker döneminden beri görmedik' dedi.
Eski Fed Başkanı Volcker enflasyonla agresif mücadelesiyle tanınıyordu. Volcker petrol krizi sırasında faizleri yüzde 10'dan yüzde 20'lere çıkararak enflasyonu düşürmüştü.