Bugün TÜİK ve TCMB konut verilerini açıkladı. Biri satışlardan bahsederken, diğeri fiyatları irdeliyordu. Bir de üstüne Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhitti Böcek, Rusça konuşanların aldıkları ev sayısını söyleyince gözler yabancılara konut satışlarına döndü. 'Haraşo' gibi grafik grafik ördüğümüz içeriğe buyurun.
Bugün TÜİK konut satışları verisini, TCMB de konut fiyat endeksini açıkladı.
Geçtiğimiz günlerde yaşanan bir polemiğe atıfta bulunan Böcek, özellikle mart ayından bu yana savaş nedeniyle Antalya'ya ev almak için akın eden Ruslara yönelik şehirdeki konut fiyatlarını ve kiraları yükselttikleri algısına da destekle bir açıklama yaptı. Böcek, 'Rusça konuşan 120 bin kişinin Antalya'dan konut aldığını' açıkladı.
En yukarıda görülen çizgi TÜİK'in açıkladığı Türkiye'de satılan konut sayısı, gri ve sarı çubukları toplayınca da bu çizgiye ulaşıyorsunuz. Griler sıfır konutlar, sarılar da ikinci el konutlar ki son yıllarda sıfır konutların satışında azalma görülüyor. Açık mavi enflasyon gibi yükselen çizgi de Türkiye'de yabancılara satılan konut sayılarının 2013'ten bu yana değişimi. Turuncular da kredili satışlar.
Bu grafikte yanda gözüken mavi minik sütunlar yabancılara satışlar olurken, minik de olsa artışı dikkat çekiyor. Sıfır konut satışlarında düşüş malum. Ancak fiyat endeksindeki yükseliş öyle böyle değil.
Türkiye'nin en büyük 5 şehrinde 2022 yılında sırasıyla İstanbul'da 259 bin 654, Ankara'da 126 bin 166, İzmir'de 83 bin 502, Antalya'da 80 bin 459 ki geçen 9 yılda ortalaması 62 bin ve Bursa'da da 54 bin 277 ev satılmış.
Toplamda Türkiye'de yabancılara satılan konutların 2022 yılında yüzde 37'si İstanbul'dan, yüzde 32'si de Antalya'dan satılmış görülüyor. Ayrıca yabancıların kıyı bölgelerine ilgisi açık ve net. En çok ev alınan iller arasında son 10 yılda ilk sıralarda Muğla, Aydın, Trabzon, Sakarya, Yalova ve Samsun gibi iller bulunuyor.
Not: Haraşo, Rusçada iyi anlamına gelir.
Araplar ve Rusça konuşanlara ev satış grafiklerine bakınca normalin çok üzerinde ve ülkenin ekonomisini ve bekasını tehlikeye atacak neredeyse işgal düzeyinde olduğu görülüyor ve stratejik olarak değerlendirilince bu iki kesim için acilen durdurulmalıdır. Tarihe baktığımızda bir çok büyük uygarlığın aşırı göçler sonucunda bozulup yok olduğunu görüyoruz.