ABD'nin başkenti Washington'daki temaslarının ardından basın toplantısı düzenleyen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ziyareti kapsamında ABD Başkanı Barack Obama'nın Ortadoğu danışmanı Robert Malley, ABD Dışişleri Bakanı Yardımcısı Tony Blinken ve Kongre üyelerinden Adam Smith ile Beyaz Saray'da bir araya geldiğini söyledi.
Türkiye'de iç barış sağlanmadan, Türkiye'nin Suriye'de veya Ortadoğu'da huzura katkı sağlamasının imkansız olduğu tespitini muhataplarına aktardıklarını ifade ederek, şöyle dedi:
'Kendi iç sorunlarıyla boğuşan bir Türkiye, komşularına veya dünyanın başka yerlerine yardımcı olabilecek ne ciddiyeti ne krediyi ne takati ne de saygınlığı bulabilir. Onu yakalayabilmesi için demokratikleşme temelinde iç barışın sağlanması lazım. Şu anda Türkiye'de PKK ile hükümet arasındaki çatışmalar, sokağa yansıyan gerilimler çatışmalar giderek tırmanıyor ve bu herkesi kaygılandırıyor.'
'HDP'nin dinlemediği tek yer Ankara'
Hükümetin baskıcı bir tutum sergilediğini ve Türkiye'de inanç, kimlik, basın ve ifade özgürlüğü noktalarında çatışma yaşandığını belirten Demirtaş, 'Yeryüzünde HDP'nin söylemenin ciddiyetle dinlenmediği tek yer Ankara'dır. Sadece bizim hükümetimiz ve Cumhurbaşkanımız bizi dinlemiyor. Avrupa'nın ülkelerini geziyorum, AB kurumlarını ziyaret ediyorum, ABD'ye, Kanada'ya, Avustralya'ya, dünyanın her yerine gidiyoruz HDP olarak, bizi dinlemeyen sadece AK Parti dünyada. Bizi dinlemeyerek ne kazanıyor, bilemiyorum' diye konuştu.
'Şeffaf gözlemciler olmalı'
İmralı'yla yapılan görüşmeleri hükümetin kendi kontrolünde tutmak istediğini ifade eden Demirtaş 'Eğer görüşmeler yeniden başlayacaksa masada mutlaka o konuşmaları izleyen, gözlemleyen ve kamuoyuyla bunu gerektiğinde paylaşan bir heyet olmalı. Şeffaflık olmalı. Masada kim haklı, kim haksız, kim çözümden yana değil, masadan çekilmeye çalışan üzerinde baskı yapmalı gözlemciler' dedi.
'Ortadoğu'da huzur isteyen Türkiye'deki barış sürecine destek vermeli'
Basın toplantısında sorulan bir soru üzerine, 'Türkiye'nin Suriye'de IŞİD'e destek verdiğini' söyleyen Demirtaş, IŞİD'e karşı savaşta en etkili mücadelenin, samimi olması halinde Türkiye tarafından verileceğini ifade etti.
Demirtaş, 'Ortadoğu'da istikrar, barış isteyen herkesin Türkiye'deki barış sürecine çok daha güçlü destek vermesi lazım yeniden masaya dönülmesi için. Bu desteklerin veya teşviklerin çağrıların yetersiz olduğunu belirttik' diye konuştu.
'Genel başkanlığı bırakmak istiyoruz'
'Şahşi kariyer planınız nedir?' şeklindeki soruyla karşılık da Demirtaş, 'Bırakmıyorlar bizi. Biz genel başkanlığı bırakmak istiyoruz da genel başkanlık bizi bırakmak istemiyor. Bu kongrede de görünen o ki başka aday çıkmıyor, çok zorluyoruz, bu konuda değişim istiyoruz ama tartışmalar o noktaya doğru gitmiyor. Herhalde bu kongrede de başka aday çıkmayacağı görülüyor. Bir dönem daha hala böyle götürürüz' değerlendirmesinde bulundu.
Düşürülen Rus uçağı
Türk hava sahasını ihlal ettiği gerekçesiyle düşürülen Rus uçağına ilişkin de Demirtaş, daha önceki ihlallerde nasıl uçak düşürülmediyse bu kez de daha sert bir ikazda bulunarak olayın önlenebileceğini belirtti.
Türkiye'nin, 'yeniden şekillenen Suriye'de kendilerinin hesaba katılmadan karar alınmaması için uçağı düşürdüğünü' belirten Demirtaş, 'İyi bir politika yürütemiyorlar. Her halükarda biz gerilim taraftarı değiliz. Uçağın düşürülmemesi gerekirdi diye düşünüyoruz. Ben şahsen başbakan olsaydım, orada bana sorulsaydı 'Düşürmeyin' derdim. Evet sınırlarımızı ihlal etmiş, uyarın, kontrollü bir şekilde jetler onu sınırdan dışarıda çıkarabilir, ateş açıp düşürmeyecek şekilde uyarabilir, şu anda gereksiz veya Türkiye'ye kazandırmayacak yeni bir gerilim başlığımız oldu' diye konuştu.
AA