Rusya'nın devlet kontrolündeki televizyon kanalı Kanal 1'de Pazartesi akşamı canlı yayın sırasında pankart açarak ülkesinin Ukrayna'yı işgalini protesto eden editör Marina Ovsyannikova, Moskova'da mahkemeye çıkarıldı. Ovsyannikova, 'izinsiz gösteri düzenlemekle' suçlandı.
Kendisine yöneltilen suçlamayı reddeden Ovsyannikova, para ya da 10 güne kadar hapis cezasına çarptırılabilir.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yapacağı görüşmede Ovsyannikova'nun durumunu gündeme getireceğini söyledi.
Fransa, Ovsyannikova'ya sığınma hakkı vermeye hazır.
BBC Türkçe'nin aktardığı habere göre, Marina Ovsyannikova, haber bülteni sırasında sunucunun arkasına geçerek 'Savaşa hayır, savaşı durdurun' ifadelerinin de yer aldığı pankartı açmıştı.Protesto sonrası bir süre yeri belirlenemeyen Ovsyannikova, 'izinsiz gösteri düzenlemekle' suçlandı, Salı günü yargıç karşısına çıktı.
Ovsyannikova, protestodan bir süre önce kaydettiği videoda da Ukrayna'nın işgalini 'suç' olarak nitelemiş ve 'Kremlin propagandası' yapmakla suçladığı kanalda çalışmaktan utanç duyduğunu söylemişti.
Videoda, 'Televizyon ekranlarından insanlara yalan söylediği için' kendinden utandığını belirten Ovsyannikova, 'Rusların birer zombiye dönüşmesine izin verdiğim için utanıyorum. İnsani olmayan bu rejimi susarak izledik' demişti.
Babasının da Ukraynalı olduğunu söyleyen Ovsyannikova, Rusya halkına savaşı protesto etmeleri çağrısında bulunmuş, 'Hiçbir şeyden korkmayın, hepimizi hapse atamazlar' ifadelerini kullanmıştı.
Kimliği ortaya çıktıktan sonra Facebook sayfasında Ukrayna, Rusya ve başka ülkelerden çok sayıda kişi Marina Ovsyannikova'ya destek mesajları paylaştı.
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy de 'gerçeği söylediği' için Ovsyannikova'yı övdü.
Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov ise 'holiganlık' olarak nitelediği eyleme tepki gösterdi.
Rusya'da televizyon kanallarının haber bültenleri uzun süredir Kremlin'in kontrolü altında ve ana akım medyada bağımsız yorumcuların görüşlerine nadiren yer veriliyor.
Rusya'nın Ukrayna'yı işgalini tanımlarken 'özel askeri harekât' gibi tanımlara yer veren devlet medyası, 'neo-Nazilerden' oluştuğunu savunduğu seçilmiş Ukrayna hükümetini, gerilimin bu noktaya gelmesinden sorumlu tutuyor.
Bizde de "Suriye'de ne işimiz var?" diyenlere vatan haını, (özellikle ı kullandım), terörist, beyaz Türk vs ithamlarında bulundular. Savaş karşıtı gösteri yapmak yasaklandı. Şimdi burası çokomelli, ertesi gün Hatay'ı verip gelmedikleri için şükrettiğimiz "İdlib Mutabakatı" imzalandı.
otokratik rejimler bu yuzden asla guzel yere gitmez. basta gucun tek elde toplanmasi kararlarin hizli alinmasi cabuk bir duzelme ve ekonomik gelisme yaratir ama sefafligin olmayisi, yonetimin sorgulanamiyisi, once yolsuzlugu getirir, devleti icten curutur, sorgulanamayan kararlar hata uzerine hata getirir ve kotulesen durumu ortmek icin genellikle buyuk asgari maceralara girilir ve sonu felaket olur. hitlerde aynisini yasadi, musolinide, saddamda, simdi putin yasiyor, pesindende biz geliyoruz.
Putin Rus halkının nabzını ölçmeden bu işe kalkışmamalıydı. Muhtemelen nüfusun yarıdan fazlası aynı kökenden geldiklerine inandıkları bir ülke ile savaşmaya karşı.