Hukukçular; Türk hukuk sistemi yargı organlarına “yayın yasağı” koyma yetkisinin olmadığını, bu yetkinin sadece Başbakan veya görevlendireceği bakana ait olduğunu belirtiyorlar. O da “millî güvenliğin açıkça gerekli kıldığı hâllerde yahut kamu düzeninin ciddî şekilde bozulmasının kuvvetle muhtemel olduğu durumlarda” tanınmış bir yetkidir. Anayasa’nın 28. maddesine göre de “Basın hürdür, sansür edilemez” ve devlete, “basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alma” görevini yüklemiştir. Dolayısıyla medyaya getirilen sınırlamaların yayın yasağından çok, basına sansür niteliğini taşıdığı gerekçesiyle eleştirilmektedir.
İletişim bilimciler ise kamuoyunu ilgilendiren hassas konulara getirilen yayın yasağıyla aslında toplumda söylentilerin ve yanlış bilgilerin daha fazla karmaşaya yol açacağı, bunun da sorunu içinden çıkılmaz hale dönüştüreceği konusuna dikkat çekiyor.
Onedio | Özel