Dosya: 9 Madde ile Türkiye'de Yayın Yasakları

Türkiye’de de son dönemde kamuoyunu yakından ilgilendiren birçok habere yayın yasağı getirildi. Bu da hangi durumlarda yayın yasağı uygulamasına gidilebilir? Ya da gidilmeli midir? Medyanın kendi öz denetimini yapması gereken durumlara müdahale edilmesi doğru mu? gibi soruları da beraberinde getirdi.

İşte RTÜK’ün 2014 yılını kapsayan yayın yasağı getirdiği haberler ve olaylar…

17 Aralık operasyonu

Türkiye tarihinin en büyük siyasi krizlerinden birisinin başlatan ve AKP ile Gülen cemaati arasındaki ipleri kopma noktasına getiren 17 Aralık tarihli 'rüşvet ve yolsuzluk' operasyonu kapsamında, dosyayla ilgili her türlü haber, röportaj, eleştiri ve dosya içerikleri ile alakalı olarak, soruşturma tamamlanıncaya kadar yayın yasağı konulmasına karar verdi.

Operasyonda tutuklanan Reza Zerrab ve eşi Ebru Gündeş'in mahkemeye konu ile ilgili yaptığı başvuruyu değerlendiren İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, soruşturma tamamlanıncaya kadar 17 Aralık operasyonu ile ilgili haberlere yayın yasağı getirdi.

Uludere saldırısı

28 Aralık 2011 akşamı Türk Hava Kuvvetlerinin, Şırnak'ın Uludere ilçesi yakınlarındaki Irak topraklarında F-16 savaş uçaklarıyla yaptığı bombardıman sonucunda 35 sivilin ölümünü ve bir kişinin yaralanmasını neden olan Uludere operasyonu RTÜK’ün yayın yasağı getirdiği haberler arasında yer aldı.

Reyhanlı saldırısı

Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde 52 kişinin ölümüne 146 kişinin yaralanmasına neden olan terör saldırısı Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kanlı terör eylemi olarak kayıtlara geçerken Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ‘güvenlik’ gerekçesiyle Reyhanlı Sulh CezaMahkemesi tarafından yayın yasağı getirdiğini duyuruldu.

IŞİD baskını

Musul başta olmak üzere bölgede gerçekleştirdiği bütün eylemleri dünyaya sosyal medya üzerinden kendi hesaplarından servis eden Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD), Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğu’ndan kaçırdığı 49 kişiyle ilgili haberlere mahkeme kararıyla yayın yasağı getirildi. Yasak medya özgürlüğü açısından tartışmalara yol açarken, mahkeme gerekçe olarak  “rehinelerin hayatının riske edilmesini” engellemek olarak gösterdi.

MİT TIR'larına yapılan baskın

Kırıkhan güzergahında ve Adana-Ceyhan karayolunda MİT'e ait olduğu iddia TIR'ların durdurulması ve İncirlik Park alanındaki MİT'e ait olduğu iddia edilen otobüslerin durdurulmasına ilişkin haberlere yayın yasağı getirildi. Devlet sırrı niteliğindeki bilgi ve belgelerin yazılı ve görsel medyada yayınlanmasının soruşturmayı zafiyete uğratacağı gerekçesiyle mahkeme, soruşturma dosyasıyla ilgili olarak yazılı, görsel ve internet medyasında her türlü haber, röportaj ve yayın hakkında soruşturma tamamlanıncaya kadar yayın yasağı konulmasına karar verdi.

Böcek soruşturması

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın çalışma ofisinde ve Keçiören’deki evinde bulunan ve “böcek” olarak adlandırılan dinleme cihazına ilişkin yürütülen soruşturmayla ilgili de yayın yasağı konuldu. Yasağa, Basın-yayın organlarında gerçeğe aykırı, belli kişi ve grupları hedef gösterir şekilde, soruşturmanın gizliliğini ihlal eder nitelikte yayınlar yapıldığı, daha ileriki aşamada bu yayınların, soruşturmanın sağlıklı yürümesi yönünde ciddi tehlike teşkil edeceği” gerekçe olarak gösterildi.

RTÜK'ten kanallara 'facia' uyarısı!

RTÜK Başkanı Davut Dursun, Manisa Soma'daki maden kazası konusunda yayıncı kuruluşları hassas davranmaları konusunda, 'kederli insanların hissiyatlarına saygı gösterilmesi' gerektiği noktasında uyardı.

Ses kayıtları

RTÜK Yasası'nın yedinci maddesi gereği Suriye’ye olası bir askeri müdahaleyle ilgili tapelere ilişkin haberler konusunda da yayın yasağı getirdi. Sosyal medyada yer alan Dışişleri Bakanı, MİT Müsteşarı ve askeri yetkili kişilerin konuşması olarak iddia edilen ses kayıtları kamu düzeni gerekçesiyle yayın yasağı getirilen haberler arasında yer aldı

Yayın yasaklarına hukukçular ve iletişimciler ne diyor?

Hukukçular; Türk hukuk sistemi yargı organlarına “yayın yasağı” koyma yetkisinin olmadığını, bu yetkinin sadece Başbakan veya görevlendireceği bakana ait olduğunu belirtiyorlar. O da “millî güvenliğin açıkça gerekli kıldığı hâllerde yahut kamu düzeninin ciddî şekilde bozulmasının kuvvetle muhtemel olduğu durumlarda” tanınmış bir yetkidir. Anayasa’nın 28. maddesine göre de “Basın hürdür, sansür edilemez” ve devlete, “basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alma” görevini yüklemiştir. Dolayısıyla medyaya getirilen sınırlamaların yayın yasağından çok, basına sansür niteliğini taşıdığı gerekçesiyle eleştirilmektedir. 

İletişim bilimciler ise kamuoyunu ilgilendiren hassas konulara getirilen yayın yasağıyla aslında toplumda söylentilerin ve yanlış bilgilerin daha fazla karmaşaya yol açacağı, bunun da sorunu içinden çıkılmaz hale dönüştüreceği konusuna dikkat çekiyor.

Onedio | Özel

Popüler İçerikler

Kadınların Kırmızı Ruj Sürerek "Çiftleşme" Mesajı Verdiğini İddia Eden Uzman
Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı
Berfu ve Eser Yenenler'in 3. Kez O Ses Yılbaşı'na Katılmaları Tepki Topladı