Romantik komedi türündeki filmler ilk 80'li yıllarda çekilmeye başladılar. 90'lı yıllarda daha da gelişse de, romantik komedilerin rönsesansının 2000'li yıllar olduğunu biliyoruz. Romantik komedi sevenler buraya, sizin için romantik komedinin altın çağının 2000'li yıllar olduğunu kanıtlayan 22 filmi derledik. Merak edenler için 👇
IMDb: 5.3
Jennifer Lopez ve Matthew McConaughey'nin Darısı Başıma'da harikalar yarattığını gördükten sonra bir nesil kahverengi olanlar hariç tüm M&M'lere tövbe etti. Mary Fiore, düğün planlayıcısıdır Hırslı, çalışkan, son derece düzenli ve herhangi bir düğünü muazzam bir etkinliğe dönüştürmek için ne yapılması ve söylenmesi gerektiğini tam olarak bilir. Ama Mary, (kelimenin tam anlamıyla) yakışıklı bir doktora aşık olunca, yoğun ama karmaşık olmayan hayatı altüst olur . Çünkü o, kariyerinin en büyük düğününde damattır! Marry hayallerinin erkeğinin kız arkadaşıyla evlenmesine yardımcı olacak mı, yoksa yuva yıkan mı olacak? Konu aşksa, neler olacağını asla planlayamazsınız.
IMDb: 5.3
Jason Biggs bir pastayı parçaladıktan ve bir gençlik filmi ikonu haline geldikten sonra yoluna devam etti ve bu harika filme imza attı. Bir şey çağrıştırmadı mı? Viral 'Teenage Dirtbag' şarkısı buradan aslında buradan çıkmış. Evet, müzik videosuna göz attığınızda Biggs'in Amerikan Pastası'ndaki rol arkadaşı Mena Suvari'nin meşhur şarkıyı söylediğini göreceksiniz. Taşralı Paul, üniversite için New York'a gelir. Bursunu kaybetmemek için çok çalışmalı ve başarılı olmalıdır. Bu da onu, odalarından atmaya çalışan partici oda arkadaşlarının gözünde bir ezik yapar. Kendisine bir oda tahsis edilir, ancak bu oda hayvan hastanesindedir. Sınıfta Dora ile tanışır. Dora hem edebiyat profesörlerinin sevgilisidir hem de okul masraflarını karşılamak için bir işe ihtiyacı olan güzel bir kızdır. Dora bir partide uyuşturucu alınca Paul onu sağlığına kavuşturur, bu sayede aralarında bir dostluk başlar. Ancak Paul için aralarındaki şey dostça duygulardan daha fazlasıdır. Gerçekten şanslı bir çift olmak için işleri yoluna koyabilecekler mi peki? İzleyip görebiliriz.
IMDb: 5.5
Aslında filmi keyifle izleten Anna Faris'in gülünçlüğü. Faris'in canlandırdığı karakter Shelley Darlingson, yetimhanede büyümüş, sonra tilkiye dönüşüp Playboy Malikanesi'ne taşınmış bir kız. Ama, 27 yaşında okuldan atılınca (yani çok yaşlı sayılmış), işte o zaman işler karışmış. Çareyi, evini kaybeden bir uyumsuzlar grubunun ev annesi olmakta bulmuş. Ancak otuz gün içinde otuz üye bulmak zorunda. Yoksa kötü kızlar birliği onun yerini alabilir. Eğer kazanmak istiyorsa Shelley'nin yapması gerekenler var. Zetalar grubunu çekici yapmak, çok zeki gibi davranmamak ve parti konusunda ustalaşmak gibi. Ama tabii ki işler pek de kolay değil. Shelley, kendi tarzını koruyabilir mi, yoksa her şey altüst mü olacak? Sabotajın kol gezdiği bir dünyada, insan olmak zor iş!
IMDb: 6.2
''Aşk Kupası''nın mesajı: sevgi, sevdiğiniz şeyden vazgeçmek değil, sevdiğiniz kişi için ondan vazgeçebileceğinizi fark etmektir. Rahat ve çekici Ben Wrightman, çalışkan Lindsey Meeks ile tanıştığında, onu tatlı ve çekici bulur. Tahmin edebileceğimiz üzere ikisi hemen anlaşırlar. Hatta kış geldiğinde Ben, her uyanık saatini Lindsey ile geçirmek istemektedir. Ancak yaz geldiği zaman Lindsey, Ben'in Boston Red Sox'a olan takıntısını keşfeder. Her şey mükemmel gitmektedir, ama bu mükemmel gidişin de bir süresi vardır.
IMDb: 6.2
Chris Brander, Jamie Palamino ile her zaman arkadaş olmuştur ama artık ilişkisini bir sonraki adıma taşımanın zamanı geldiğine karar verir. Sorun şu ki, Jamie hâlâ sadece arkadaş kalmak istemektedir. Chris Los Angeles'a taşındığında, herkesin istediği çekici bir müzik menajeri olur. Hatta yeni şarkısı için Samantha James ile Paris'e uçarken jetleri alev alır ve inmek zorunda kalırlar. Kendini eve dönmüş bulur; Jamie'yle yeniden karşılaşması onu şaşırtır ve bu kez sadece arkadaş olmaktan daha fazlasını yapmaya koyulur. Lütfen birisi Ryan Reynolds'ı Just Friends 2'de oynatabilir mi?
IMDb:6.5
Tüm harika ilişkiler manipülasyon ve bahislerden doğar, değil mi? (Gerçek hayatta olmamasını temenni etsek de) En azından bir romantik komedinin ortasındaysanız ve bir dergi için çalışıyorsanız öyle oluyor. Benjamin Barry elmas ticaretinde adını duyurmuş bir reklam dehasıdır. Bir elmas kampanyasının başında, iki kadın meslektaşıyla rekabete girişir. Anlaşma basittir: Seçtikleri kadını 10 günde aşık ederse, kampanyanın patronu olacaktır. Diğer tarafta Andie Anderson ise daha önce duyulmamış hikayeler yazmak isteyen bir gazeteci. Patronuyla yaptığı iddiaya göre, 10 günde bir erkeği nasıl kaybedebileceğini anlatan bir hikaye yazması gerekiyor. Ancak her iki tarafın da gizli planları var. Peki, kim görevini başarıyla tamamlayacak? Aşk, rekabetin ortasında filizlenirken, işler beklenmedik bir hal alacak mı? İki taraftan biri sonunda zafer kazanacak mı, yoksa işler çılgınca bir hal mi alacak?
IMDb: 6.3
O kadar iyi bir film ki, bu film Ariana Grande'nin 'Thank U, Next' klibinin ilham kaynağı. Jenna Rink on üçüncü doğum günü partisinde tamamen aşağılanması sonucunda otuz yaşına kadar saklanmak ister. Sihirli bir dilek tozu sayesinde Jenna'nın duası kabul olmuştur. Harika bir vücut, rüya gibi bir daire, muhteşem bir gardırop, sporcu bir erkek arkadaş, rüya gibi bir iş ve süperstar arkadaşlarla bundan daha iyi bir hayat olamaz. Ne yazık ki Jenna istediği şeyin bu olmadığını fark eder. İhtiyacı olan tek kişi, partisini mahvettiğini düşündüğü çocukluk arkadaşı Matt'tir. Ama onu bulduğunda, artık büyümüştür ve tanıdığı kişi değildir.
IMDb: 6.4
Mel Gibson, Şükran Günü'nde kimsenin yanında oturmak istemediği amca olmadan önce, 21. yüzyılın ilk kayda değer romantik komedilerinden biri olan 2000 yapımı ''Kadınlar Ne İster''de kadınların düşüncelerini duyma gücüne sahipti. Reklam yöneticisi Nick Marshall olabildiğince ukaladır. Birden kadınların ne düşündüğünü aniden duyabilmeye başlar. Nick terfi ettirilmez, ama bir kaza sonucu kadınların düşüncelerini duymaya başlayınca, yeni keşfettiği yeteneğini, kendisine deli gibi aşık olan yeni patronu Darcy'ye karşı kullanır. Sonrasında bize de bu eğlenceli romantik komediyi izlemek kalıyor.
IMDb: 6.4
Viola Hastings, yatılı erkek okuluna gitmek için planlar yapmaktadır. Kendi ikiz erkek kardeşi Sebastian'ın yerine geçmek için kılık değiştiriyor ve bu sayede yeni bir yatılı okulda onun yerini alıyor. Ancak Viola'nın bütün bu planlarını bozabilecek tehditler ortaya çıkıyor. O, yakışıklı oda arkadaşı Duke'a aşık oluyor. Ancak Duke, güzel Olivia'ya aşık, o da Sebastian'a düşmüş durumda. Üstelik bunlar yetmezmiş gibi, Viola'nın ikizi beklenenden önce Londra'dan dönüyor, ama kız kardeşinin onun yerini okulda zaten almış olduğundan haberi yok. Bu aşk sarmalı gerçekten keyifli bir seyir sunuyor.
IMDb: 6.4
Bu film bütün bir neslin Genovia'nın gerçek bir yer olup olmadığını merak etmesini sağladı. Mia Thermopolis ortalama bir genç kızdır. Annesi aynı zamanda en iyi arkadaşı Lilly ve Lilly'nin ağabeyi Michael dışında herkes için neredeyse görünmezdir. Büyükannesi Kraliçe Clarisse Renaldi'nin aniden ortaya çıkıp sakince ona aslında Genovia adlı bir Avrupa ülkesinin tahtının varisi olduğunu söylemesi pek de hoş bir haber değildir kızımız için. Birdenbire Mia'nın hayatı tamamen aşırı yüklenir. Mükemmel bir prenses olabilmek için eğitimler alır ve Joe (Hector Elizondo) adında sert görünümlü ama tatlı bir koruma ve limuzin şoförü edinir. Medya hikayeyi ele geçirince işler çığırından çıkar ve Mia bir anda gazetelerin ve okulun ilgi odağı haline gelir. Tüm bunların ötesinde, Mia'nın yapması gereken bir seçim vardır. Genovia'nın Bağımsızlık Günü Balosu'na kadar taht üzerindeki hak iddiasından vazgeçmek mi yoksa babası Philippe Renaldi ve büyükannesinin olmasını istediği Prenses ve tahtın varisi olmak mı istediğine karar vermelidir.
IMDb: 6.8
Bir neslin Bridget Jones'un Günlüğü'ndeki Renée Zellweger'e olan kolektif takıntısı olmasaydı 2000'li yıllar çok daha farklı olabilirdi. Bridget Jones yaşına, kilosuna, işine, ve birçok başka şeye karşı mücadele eden sıradan bir kadındır. Yeni Yıl Kararı olarak Bridget hayatının kontrolünü eline almaya karar verir ve buna her zaman tüm gerçekleri anlatacağı bir günlük tutarak başlar. Olaylar çekici ama itibarsız patronunun ilginç Bayan Jones'a ilgi duymasıyla başlar. Bridget'in biraz eksantrik arkadaş grubu ve Bridget'in koşmayı bırakamadığı ya da sessizce çekici bulmaktan kendini alamadığı oldukça nahoş bir tanıdık da bu karışıma dahil olur.
IMDb: 6.8
Adam Sandler ve Drew Barrymore romantik komedi tarihinin en mükemmel çiftlerinden biri olduğu bu filmle kanıtlandı bence. Henry Roth, Hawai cennetinde diz boyu kadın şirketiyle, hiçbir bağlılık olmadan keyifli bir yaşam sürmektedir. Ta ki Lucy Whitmore ile tanışana kadar. Hem Henry hem de Lucy birbirleriyle zaman geçirmenin keyfini çıkarır ve ciddi bir ilişkinin başlangıcını hissederler. Ertesi gün Lucy'ye yaklaşan Henry, Lucy'nin onu tanıyamadığında şaşkına döner. İşte Henry'nin anladığı an: Lucy aslında kısa vadeli hafıza kaybı yaşıyordur ve her günü hatırlayamaz. Henry buna izin vermeyecek gibi duruyor ve her gün onu yeniden aşık etmeye hazırdır, her bir günü birbirinden farklı olsa da!
IMDb: 6.4
İhtiyaç sahibi Gigi Haim, bütün kalp kırıklıkları arasında beyaz atlı prensini arayan genç bir kadındır. Emlakçı Conor Barry ile çıktıktan sonra, Gigi endişeyle ondan bir telefon almayı bekler, ancak o hiç aramaz. Gigi onu görmek için sık sık gittiği bara gitmeye karar verir, ancak orada çalışan arkadaşı Alex ile tanışır. Arkadaş olurlar ve Alex, Gigi'nin flörtlerinin verdiği ince işaretleri yorumlamasına yardımcı olur.
IMDb: 6.7
Tutucu bir insanın beklenmedik bir yerde romantizm bulması yeni bir şey değil ama Sandra Bullock ve Ryan Reynolds bir şekilde bunu taze hissettirmeyi başarıyorlar. Andrew Paxton, üç yıl boyunca çalışkan bir editör olan Margaret Tate'in kahraman asistanı olmuş. Ancak Kanadalı Margaret'in vize süresi dolunca sınır dışı olma tehlikesiyle karşı karşıya kalır. Hemen bir plan yapar: Andrew'la evlenirsem, işimiz çözülür! Andrew ise terfi sözü verirse bu ilginç teklifi kabul eder. Şüpheci bir göçmenlik memuru çifti birbirlerini test etmekle görevlendirilir. Andrew'un büyükannesinin 90. yaş günü için planları vardır, ancak Margaret da onunla Alaska'ya gitmeye karar verir. Aile ziyareti planlarını bir hayli renklendirir: Andrew'un babasıyla yaşadığı gerilim, eski bir kız arkadaşın ortaya çıkması, Andrew'un Margaret'ten hoşlanmaması ve tabii ki Margaret'in gizemli geçmişi. Aşk, aile ve bir miktar çılgınlık bu hikayede buluşuyor!
IMDb: 6.9
Seth Rogen romantik komedi başrolü denince akla gelen ilk isim değil ama Katherine Heigl ile birlikte mükemmel bir iş çıkarttılar. Allison televizyonunda terfi edince, evli ablası Debbie ile kutlama yapmak için bir gece kulübüne gider. Alison, esrarkeş ve umursamaz Ben Stone ile tanışır ve Ben ile sohbet ederken Debbie'nin kocası Pete onu arayarak kızlarının su çiçeği olduğunu söyler. Allison ve Ben başbaşa kalmıştır. Bütün gece içip dans eder; tamamen sarhoş olurlar ve sonunda tek gecelik bir ilişki yaşarlar. Ben prezervatif kullanmaz ve sekiz hafta sonra Allison hamile olduğunu öğrenir. Ben'i arar ve birlikte kalmaya ve bebeği doğurmaya karar verirler. Ancak Ben'in kendi ailesini kurmak için önce büyümesi gerekmektedir.
IMDb: 7
İki arkadaş, John ve Jeremy , kadın tavlamak için düğünleri basarlar. Bir gün Hazine Bakanı'nın kızı Cleary'nin düğününü basarlar. Kısa süreli kaçamaklar yaşadıkları hayatlarında yeni bir dönemece girerler. İkili Cleary'lerin ada malikanesine davet edilirler ve potansiyel olarak hayatlarının aşklarıyla tanışırlar.
IMDb: 7.1
Bu filmin Steve Carell'ı tanıtan film olduğunu, bu sayede The Office'in daha fazla tanındığını ve iptal edildiğini biliyor muydunuz? Kırk yaşındaki Andy, bir elektronik mağazasında kargo memuru olarak çalışan, video oyunları oynayan ve koleksiyonluk aksiyon figürlerine özenen bir bilgisayar delisidir. Gerçek bir arkadaşı yoktur ve çoğu zaman iş dışında zamanının çoğunu kendi başına geçirir. Seks yapmama niyetinde olmamıştır, ancak ilk deneyimi yaşamak giderek zorlaşmaktadır. İş arkadaşları durumu öğrendiğinde, bazıları alay eder ve onu aşağılar, ancak küçük bir grup ona yardım etmeye karar verir. Ancak bu yardımların ötesine, Andy'nin gerçekliğe en üst düzeyde adım atması gerekmektedir; çünkü sadece pratik deneyimi yoktur, aynı zamanda pornografi izlemez veya bu konuda ilgisi yoktur. Tüm bu tavsiyelere rağmen, Andy, gerçekten istediği kadının Trish olduğuna karar verir; Trish, elektronik mağazasının karşısındaki nispeten işe yaramaz bir mağaza olan özel bir perakendecidir. Andy, Trish'i takip ederken ve sonunda ona aşık olurken, ona gerçek benliğinin ne kadarını açığa çıkaracağına karar vermek zorundadır.
IMDb: 7.1
''Aşkzede'' döneminin en unutulmaz romantik komedilerinden biri. Peter bir besteci ve beş yıllık kız arkadaşı, sevimsiz bir CSI tarzı suç programının yıldızı Sarah Marshall onu terk ettiğinde yıkılmıştır. Üvey kardeşi Brian bir tatil önerir, Peter da Oahu'daki bir tatil köyüne gider ve orada Sarah ile yeni sevgilisi sapık İngiliz rockçı Aldous'u görür. Düşünceli bir otel görevlisi olan Rachel onu takılmaya davet edip kurtarana kadar ağlamaya ve üzülmeye devam eder. Sarah ve Aldous'la sürekli karşılaşmasına rağmen Peter yeniden canlanmaya başlar. Sarah ne kaybettiğini anlayacak mıdır ve Rachel ne olacaktır?
IMDb: 7.4
Bu film öyle popüler oldu ki, onu bir dizi haline getirmeye çalıştılar, ancak ne yazık ki bu hikaye sadece beyaz perde için yazılmış gibi görünüyor çünkü dizisinden çoğumuz haberdar değiliz. Meşhur film eski bir kulüp DJ'i olan otuzlu yaşlarındaki Rob Gordon etrafında dönüyor. Ana karakterimiz, Chicago'da pek de kârlı olmayan bir ikinci el plak dükkânının sahibidir. Rob'un en iyi beş listeleri hazırlama konusunda bir tutkusu vardır. En iyi beş ayrılık listesi ise bu listelerin sonuncusu. Bu liste avukat olan son kız arkadaşı Laura'nın kendisinden yeni ayrılmış olmasıyla ortaya çıkmış. Rob, sadece 12 yaşındayken ortaokula kadar uzanan beş ilişkisini gözden geçirme ve partnerlerinin onu neden terk ettiğini anlamaya çalışma ihtiyacı hissetmiyor, aynı zamanda, listenin dört numarası Charlie Nicholson'ın sözleriyle, kişisel ya da profesyonel olarak hayal ettiğine yakın hiçbir yerde olmayan bulunduğu yere neden geldiğine dair 'her şeyin ne anlama geldiğini' de anlamaya çalışıyor.
IMDb: 7.6
Bu film sayesinde erkek karakterin, sevdiği kadının evinin önünde elinde bir sürü işaretle durup aşkını ilan ettiği romantik sahneler varoldu desek yanlış olmaz. Bu film Londra'da geçen ve birbirinden farklı aşk hikayelerini anlatan bir yapım. Film, eski rock yıldızı Billy Mack'in yaşamını da içeriyor. Billy Mack, kariyerinin doruğunu geçmiş, yaşlanmış bir rock yıldızıdır. Menajeri Joe, Billy'yi tekrar popüler yapmak amacıyla bir Noel şarkısı kaydetmeye ikna eder. Ancak bu şarkı, aslında romantik bir aşk şarkısı değil, 'Christmas Is All Around' adlı bir parodi şarkıdır. Bu şarkı, Billy'nin kariyerini tekrar canlandırma çabasının bir ürünüdür. 'Love Actually' filmi, Londra'da farklı insanların aşk hikayelerini bir araya getirerek, romantizmin ve insan ilişkilerinin karmaşıklığını ele alır. Noel teması, hikayeleri bir araya getirir ve karakterlerin yollarını kesiştirir. Film, izleyicilere romantizmin farklı yönlerini ve aşkın gücünü kutlayan sıcak bir atmosfer sunar.
IMDb: 7.7
Tom, tebrik kartı şirketinde yeni bir yönetici asistanı olarak işe başladığında, ilk andan itibaren Summer Finn'e karşı derin bir aşk hisseder. Tom, kısa sürede Summer'ın hayatının geri kalanını birlikte geçirmek istediği kişi olduğunu fark eder. Summer, ilişkilere veya erkek arkadaşlara pek inanmasa da, Tom ve Summer arasında sadece arkadaşlık değil, daha fazlası bir bağ oluşur. İkilinin ilişkisi, zamanla derinleşir ve duygusal bir boyut kazanır. Hikaye ilerledikçe, Tom ve Summer arasındaki ilişki zorlu bir döneme girer. Sonunda, her şey söylendikten sonra, Tom'un duygusal olgunluğunu ve ilişkilerdeki gerçeklerle yüzleşme yeteneği test edilmiştir. İki karakter arasındaki bağın sonu, Tom'un bu zorlu seçimle yüzleşmesiyle belirlenir.
IMDb: 7.9
Listede birinciliği hepimizin bildiği ve çoğumuzun sevdiği, beyaz atlı prens stereotipilerini yıkan Şrek'e veriyoruz. Şrek'in, bir dev hakkında hicivli bir animasyon filmi olmasına rağmen, aynı zamanda romantizmi ortasına atan komik bir film olduğu inkar edilemez, bu yüzden evet, Şrek ve Prenses Fiona arasında ortaya çıkan aşk nedeniyle kesinlikle bir romantik komedi. Halen izlememiş olanlar için özetlemek gerekirse; Şrek, bataklığının entrikacı Lord Farquaad tarafından masal yaratıklarıyla doldurulduğunu öğrenince, yanına gürültü patırtı içinde bir eşek alır ve Farquaad'ı bataklığı geri vermeye ikna etmek için yola çıkar. Ancak işler farklı bir hal alır. Farquaad, Şrek'i kulede ejderha tarafından korunan Prenses Fiona'yı kurtarmak üzere gönderir. Ama tabii ki, her şey planlandığı gibi gitmez. Şrek ve Fiona geri döndüklerinde, sadece Şrek'in değil, Fiona'nın da bir sır sakladığı ortaya çıkar. Ve işte burada, çirkin devin güzellik standardını sarsmaya başladığı bir masalın başlangıcıdır! Aşk, sırlar ve komik olaylarla dolu bir macera başlıyor! İyi seyirler
Listede bulunan veya bulunmayan, izlediğin ve izlemeyi düşündüğün romantik-komedi filmler hakkındaki düşüncelerini paylaşmak için yorumlarda buluşalım 👇
#9 Romantik komedi sevmem ama listenin favorisi 👌👌