Sizde benim gibi uzakdoğu sinemasını seviyorsanız bu 30 filme bayılacaksınız... Kimisi dram kimisi korku ve bir çoğu ise uzakdoğu sinemasının vazgeçilmezi romantik komediler... Umarım her biri sizde ayrı bir etki bırakır... İYİ SEYİRLER...
Sizde benim gibi uzakdoğu sinemasını seviyorsanız bu 30 filme bayılacaksınız... Kimisi dram kimisi korku ve bir çoğu ise uzakdoğu sinemasının vazgeçilmezi romantik komediler... Umarım her biri sizde ayrı bir etki bırakır... İYİ SEYİRLER...
Nam 14 yaşında sıradan bir okul öğrencisi. Okulun en popüler öğrencisi Chon'a ya gizlice aşıktır. Chon'un aşkını kazanmak için çok kararlı …yapması gerekense güzelleşerek onun ilgisini çekmek. Ama bazen aşkınızı itiraf etmek bile yeterli.
Hanna, Koreli popüler şarkıcı Amy için dudak senkronizasyonu yapan vokalistdir.Gizli aşkı Sang-ju’nun Amy’ye onu aşağılayıcı sözlerini duyana kadar o fiziksel görünüşünü daima gözardı etmiştir.Artık .Hanna yaşadığı yıkımın ardından 100 kiloluk bedenini değiştirmeye karar verir.Geçirdiği bir dizi estetik operasyon ile yepyeni bir görünüşe kavuşur.Sahte bir kimlikle yeniden Sang-ju’nun karşısına çıkar.Ancak bu baş döndüren güzelliği ile Sang-ju’nun kalbini kazanabilecek midir?
Kyun-woo bir akşam evine dönerken metroda güzel
bir kıza rastlar. Ne var ki kız kör kütük sarhoştur ve ayakta bile
duramamaktadır. Kız trenin önüne düşmekten kurtaran Kyun-woo, bindikleri trende
de kıza destek olmaya çalışır. Trendeki diğer yolcular baygın olduğu için onu
taşıyan Kyun-woo’nun kızın erkek arkadaşı olduğunu düşünürler, bu nedenle çocuk
da kızı bırakıp gidemez. Bu karar insanın da hayatında bir dönüm noktası
olacaktır. Ho-sik Kim’in internette yayınladığı kendi anılarına dayanan
hikayelerinin kitap haline getirilen aynı isimli romanından uyarlanan film,
Güney Kore’nin en iyi romantik-komedilerinden biri olarak kabul ediliyor
18 yaşına basan Kang Jae-kyung, büyükbabasının mirasının tek varisidir.Nefes aldığı her saniye daha da zenginleşen Kang Jae-kyung şımarık ve sorumsuzdur.Dostluklara, aşka, eğitime ve adalete duygusuna ihtiyaç duymaz.İhtiyaç duyduğu duyguların kapısını ona, sahip olacağı mirasın kolayca açacagını düşünür. 18 yaşına bastığının ertesi günü büyükbabasının vasiyeti kendisine okunan Kang Jae-kyung büyük bir şok yaşar.Mirasın hepsinin koşulsuz olarak tek varis olan kendisine verileceğini düşünen Kang Jae-kyung vasiyetname içerisindeki şartları sağladığı taktirde mirasın sahibi olabilecektir.Aksi taktirde mirasın hepsi hayır kurumlarına bırakılacaktır.
Yeo-ri (Son Ye-jin)’nin çocukluğundan beri hayalet görme yeteneği vardır. Hayaletler belirdiğinde etrafında biri varsa o kişiye genelde beklenmedik şeyler olur. Bu yüzden Yeo-ri kendini dış dünyadan izole etmeyi seçer fakat sokak sihirbazı Jo-goo (Lee Min-ki) Yeo-ri’e kendi şovunda iş teklif edecektir.
Film Su-Jin’in sevgilisi tarafından istasyonda ekilmesiyle başlıyor. Patronuyla uzaklara kaçma planları suya düşen Su-Jin’in bu davranışı ailesine ve en çok da kendisine zarar veriyor. Unutkan karakterimiz bir gün markette çantasını ve aldığı kolayı unuttuğunu farkedip markete geri döndüğünde, marketten çıkan bir müşterinin kendi kolasını yürüttüğünü görerek ilginç bir harekette bulunuyor. Sonradan hatasını fark etse de geç kalıyor. Daha sonra bu kişinin (Cheol-su) babasının yanında çalışan adamlarından biri olduğunu öğreniyor ve özellikle bir iş için babasından yardım istemesi ve babasının o iş için Cheol-su’ yu göndermesiyle… İşte bundan sonra Jung Woo Sung’ ın karizması başlıyor.
Bir kadın kapısının önünde, içinde bir adam olan bir kutu bulur ve adamı içeri alır. Şaka yaparak, adamı çocukluğundaki bir köpeğe benzetir ve bu yüzden ona köpeği olarak bakmak istediği söyler. Adam kabul eder. Daha sonra kadın, adamın harika bir dansçı olduğunu farkeder. Kadının, üniversiteden eski sevgilisinin ortaya çıkmasıyla birlikte karışıklıklar meydana gelir.
Bir kızın uzak bir yerde olan bir evde bir kurt adam bulması ve ona aşık olması anlatılmaktadır.
Düzensiz bir hayat yaşayan eski bir boksör ile gözleri görmeyen bir kadın arasında geçen güzel aşk hikayesi anlatılıyor. Han Hyo Joo filmdeki görmeyen karakter Jung Hwa’yı canladırırken, So Ji Sub eskiden boksör olan ama şu an su satarak geçimini sağlayan Chul Min’i canlandırıyor.
Küçükken babasını kaybetmiş ve annesi de çalışmak için yurtdışına gitmiş olan Ji-hae yalnız yaşayan bir üniversite öğrencisidir. Ji-hae geçmişe duyduğu özlemi eski hatıralarını anımsayarak ve özellikle de annesinin ilk aşkı ile olan mektuplarını okuyarak gidermektedir. Bu mektuplar Ji-hae’nin aşkından kaçması için bir sığınak olacaktır.
Patricia, en iyi çocukluk arkadaşı Ivan’a aşık olmuş, erkek çocuğu gibi bir kızdır. Ama Ivan onu sadece arkadaşı olarak görmektedir, ve Patricia’nın kuzeni, Angel’a aşık olmuştur. Acaba Ivan da Patricia’ya aşık olacak mı? Yoksa ikisi de sonsuza dek iki iyi arkadaş olarak mı kalacaklar?
Serseri bir öğrenci olan Han Jun So (Jang Geun Suk) ya adam akıllı bir ders vermek isteyen ailesi, 100 dolar bırakarak evi terk eder.. bu durumu pek de kafasına takmayan Han Jun Su alışveriş yapmak için süpermarkete gider raftan birşeyler alıp döndüğünde ise alışveriş arabasında yatan bir bebekle karşılaşır. Kundağında ise babasının o olduğuna işaret eden bir mektup vardır.
1980’lerin başlarında Heongseong, Güney Kore’de geçmektedir. Film, bir grup lise öğrencilerinin aşklarını ve dostluklarını anlatmaktadır. Young-Sook, lisede bir kadınlardan oluşan bir çetenin korkulan lideridir ve Joong-Gil’e karşı gizli bir aşkı vardır. Bu arada Joong-Gil okulun çapkınıdır. Young-Sook dışında okuldaki bütün kızları etkilemeye çalışır. Çünkü Gwang-Sik , rakip okulun erkeklerden oluşan çetenin korkulan lideridir ve Gwang-Sik Young-Sook’u kendi kadını gibi görür. Seul’den yeni bir kız öğrenci okula transfer olarak gelir. O kız diğer kızlardan farklı ve güzeldir. Joong-Gil anında ona aşık olur. Bunun üzerine Young-Sook onu ezmek için yeni kıza kötü davranır
Hindistan gezisi sırasında tanıştığı ilk aşkınının izini süren Im Soo-jung a filmde Gong Yoo yardımcı oluyor. Sonunda ise Im Soo-jung , Gong a abayı yakıyor.Aynı isimli popüler bir müzikalden uyarlanan film, müzik dünyasına da selam çakıyor. Im Soo-jung un karakteri müzik yönetmeni iken ilk aşkını canlandıran Lee Je-hoon ise sevimli , güvenilir bir yardımcı yönetmeni oynuyor.
Ji-Woong isimli genç,
üniversite mezunu olmasına rağmen işi yoktur ve annesinden para almaktadır. İşi
olmayan Ji-Woong’un kötü cv’si ile bir iş bulması da zordur. Ucuz bir çatı
katı dairesinde yaşayan Ji-Woong, onun kirasını da beş aydır ödemiyordur. Tüm
bu olumsuz koşullara rağmen hayatını playboy gibi yaşayan Ji-Woong kızların
dikkatini çekebilmek için gerekirse yalan söylemekten hiç çekinmeyen bir
yapısı vardır. Ji-Woong’un bitişik komşusu Hong-Sil ise hiç arkadaşı olmayan,
para kazanmak için tuhaf yollar bulan ve oldukça tutumlu biridir. Terk edilmiş
evleri dolaşarak cam şişeleri toplar, kafeden bir avuç şeker alır.
Bir gün, Hong-Sil mahallede yeniden yapılanma çalışmaları olacağını öğrenir ve
para kazanmak için ilginç bir fikir bulur. Bu fikir Hong-Sil ile Ji-Woong’un
yollarının kesişmesini sağlar.
Bir
avukatlık şirketinde çalışan Xia Mi (Angelababy) bir müşterisi için
yasa dışı işler yürüttüğü şüphesiyle You Lele
(Eddie Peng) adlı bir sahil işletmecisini araştırmak için çok güzel bir adaya gönderilir.Bu amaçla adada kimliğini gizleyerek
garson adı altında çalışmaya başlar.Bir çok büyük aşk hikayesi gibi, Xia ve You
ilk karşılaşmaları çok sert olur.Ama tabii ki bu romantik atmosferin de
etkisiyle, aralarında aşk kıvılcımları uçuşmaya başlar.Bakalım bu casusluk
oyununda birbiriyle ilgili keşfedecekleri sırlar ilişkilerini nasıl
etkileyecek?
Bir kızla bir erkeğin kaderin onları Kore turundayken Seul’da karşılaştırması sonucu başlayan aşk hikayelerini anlatıyor.
Film yolları kesişen iki aşık olan Tayland süperstarı Marcus (Mario Maurer) ve Filipinli bir pastacı olan Joey Hermosa (Erich Gonzales)in hikayesini konu alır. Marcus kariyerinden kaçmak için Filipin’e uçmaya karar verir. Orada Joey ile karşılaşır ve daha sonra birbirlerine aşık olurlar. Fakat ilişkileri ait oldukları farklı dünyalar sebebiyle sınavdan geçer.
Ha-yeong sıradan çatlak bir lise kızıdır. Sevgilisiyle 100 günü doldurduğunda, ondan ayrılır ve o gün, sinirli bir şekilde yolda yürürken, attığı bir içeçek kutusu, yoldan lüks arabasıyla geçen, genç bir delikanlının kafasına çarpar. Çocuk direksiyona sahip çıkamaz ve duvara toslar. Buna çok sinirlenen çocuk, kutuyu görür ve kimin attığına bakar. Ha-yeong’u görünce, ona kızar. Ha-yeong ise sevgilisinden ayrılmanın kızgınlığıyla ona çıkışır. Bunun üzerine delikanlı, ona, arabasının tamirinin pahalı olduğunu ve bunu ödemesini söyler. Ha-yeong fazla para olduğunu duyunca oradan hızlı bir şekilde kaçar ama arkasında bir şey unutmuştur. Cüzdanı yere düşmüştür. Delikanlı, ertesi gün, onu, okul çıkışında yakalar ve onunla bir sözleşme yapar. 100 gün boyunca onun istediği her şeyi yapacaktır. Çocuğun adı Hyeong-jun’dur ve delikanlı asıl kızımız Ha-yeong’un evinin tam karşısında oturuyordur. Oldukça da zengindir.Bu yüz gün boyunca ikili arasında gelişen komik anlar ve duygusal yakınlaşmalar olur.
Eşinini kaybeden bir itfaiyeci (Ko Soo), içinden geçenleri kimseye anlatamayan bir doktor (Han Hyo-joo).
Bu ikili tanışırlar ve birbirleri sayesinde zamanla düşüncelerini açıp geçmişin yaralarını
iyileştirmeyi başarırlar.
Genç ve gizemli bir adam hayatını tatildeki insanların boş evlerine girerek geçirmektedir. Başkasına ait evlere, yaşamlara girip çıkan bu tuhaf yabancı, tanımadığı insanların yataklarında yatıp, onların dolaplarından karnını doyurur, bunun karşılığında evlerindeki bozuk aletleri tamir eder, çamaşırlarını yıkar. İçine girdiği evleri, sahipleri dönmeden terkeden gizemli genç, günün birinde girdiği evlerden birisinin boş olmadığını farkeder. Kocası tarafından şiddete maruz bırakılan eski bir model’in evine giren genç adam bir süre, kadının varlığını farketmez. Genç adam ve kadın birbirlerinin farkına vardıklarında kelimelerin gereksiz olduğu bir yolculuğa çıkarlar.
Zihinsel engelli ama kızını ölesiye seven bir baba bir yanlış anlaşılma dahilinde bir suça karışır ve hapse düşer. Ardından kızı Ye Seung babasının suçsuzluğunu ispatlamak için amansız bir mücadeleye girişir.
Yüzme dünyasındaki rekabeti konu edinen filmde Woo-Sang ulusal bir yüzücüdür ve her zaman birinci olarak yaşamıştır. Won-Il ise yetenekli bir yüzücü olmasına rağmen yüzmeyi bırakmak zorunda kalmıştır. Ama şimdi Won-Il yeniden yüzmeye başlar.
In-Soo ruhları görmek gibi özel bir yeteneği vardır ve bu yeteneği yüzden diğer
öğrencilerden farklıdır. O, Seul dışında bulunan kırsal alandaki bir liseye
transfer olur. Orada bir liseli bir kız hayaleti ile tanışır ve arkadaş
olurlar
Geçen yüzyılın 60'lı yılları lise öğrencisi Toru Watanabe
intihar eden tek yakın arkadaşı Kizuki'yi kaybeder.Tokyoda üniversiteyi
kazanarak Toru yeni bir hayata başlar.Şans eseri üniversitede Kizuki'nin eski
kız arkadaşı Naoko ile karşılaşır. Paylaştıkları ortak kayıp onları
birbirlerine daha da yakınlaştırır.Ama bu yakınlaşma Naoko'nun sevgilisinin
ölümünden dolayı duyduğu acıyı daha da arttırır. 20. yaş gününden sonra Naoko Kyoto'da bir sanatoryuma yatar.Naokonun gidişiyle perişan olan Watanabe,
ilkbahar döneminde saf kalpli Midori ile tanışır. İkilimde kalan Toru, kimi
seçecek?
Güzel bir kız olan Ha-jung üniversitede ilk yılını
yaşamaktadır. Okula yakın, ikinci el kitap satan bir dükkanda çalışan Soo-wook
adlı genç ilgisini çeker. Ha-jung, bu genci görmek için sıklıkla dükkanı
ziyaret eder ve kitap satın alır. Bu arada gencin yaşam tarzını da öğrenmeye
çalışır. Soo-wook’un bisiklet sürmekten hoşlandığını fark eder ve
yakınlaşmalarını sağlamak için bisiklet kullanmayı öğrenir. Zamanla aralarında
bir yakınlık doğar ve birbirlerine duygularını ifade ederler. Ancak ikisinin de
geçmişten gelen acı sırları vardı.
Mika liseye yeni başlamış, düşlerindeki aşkı bekleyen utangaç liseli bir genç kızdır.Bir gün kız arkadaşı ilgi duyduğu çocuğu gösterirken onun yanındaki sarışın garip görünümlü bu çocukla kazara çarpışırlar. Sarışın çoçuğun dikkatini çeken Mika bir süre sonra okulda telefonunu kaybededer.Uzun arayışının sonunda telefonunu kütüphanede çalarken bulur ve telefonun ucunda adının ‘sır’ olduğunu söyleyen bir çocuk vardır. Israrcı çocuk ve susmak bilmeyen telefonları başlarından rahatsız olan Mikada da zamanla alışkanlık haline gelecek ve onu görme isteği uyandıracaktır.Sonunda Hiro adındaki bu gençle tanışan Mikanın hayatı tamamen değişecek ve bazen mutluluk bazen hüzün dolu Mika-Hiro aşkı başlamış olacaktır.
Yoon Jung bir gün erkek arkadaşı yerine bir yabancıyı arar ve telefonda seks yaparlar. Daha sonra erkek arkadaşı ile arası bozulan Yoon Jung, Hyun Seung ile tanışır ve ona aşık olur ancak Hyun Seong’un telefonda konuştuğu o yabancı olduğunu öğrenir.
Hae Won küçük bir dağlık kasabada akıl hastası olan babası ile yaşayan bir kızdır. Babası kasaba sakinleri tarafından dışlanmıştır. Hae Won ile ilgili garip söylentiler dolaşmaktadır. Kasaba sakinlerinin sırlarını gizemli bir şekilde bilmektedir. Ve ayrıca Hae Won’un karanlık bir sırrı vardır. Yoon Soo arkadaşının intiharı için kendisini suçlamaktadır. Ailesi bu yüzden bu küçük kasabaya taşınma kararı alır. Seul’den geldiği için ilgi çekmektedir. Fakat onun ilgisini dışlanmış Hae Won çeker. Ve ölümcül aşk başlar…
Won Ryu-Hwan Kuzey Kore Özel Kuvvetleri’nde
eğitim almıştır. Beş dil konuşabilir ve aynı zamanda ölümcül bir ölüm makinesi
olabilir. İki yıl önce casus olarak Güney Kore’ye gitmesi için emir almıştır.
Güney Kore’nin bir kasabasında aptal biri rolünü gerçekleştirir. Kasaba halkını
gözlemler ve görevi için sabırla bekler. Kasabanın aptalı rolünü oynamasından 2
yıl sonra bir gün, elit casuslar sıradan öğrenci kılığındaki Hae-Rang ve rock
yıldızı kılığındaki Jae-Jin Ryu-Hwan’nın bulunduğu kasabaya gönderilir.
Ryu-Hwan diğer iki casusun yerleşmesine ve Güney’de işlerin nasıl yürüdüğünü öğrenmesine
yardımcı olur. Bu sırada Kuzey’de aniden iktidar değişikliği olur ve üç casusa
da acil bir görev verilir: intihar etmeleri.
romantik kısmı eh işte (ki bazısı romantizme girmiyor), listenin nerdeyse yarısı komediden çok uzak. içeriği veya başlığı değiştirirseniz daha iyi olur kanısındayım. zira birisi hadi biraz güleyim deyip bu listeye baktıktan sonra a moment to remember gibi bi filmi izlerse ağlama krizine girebilir.
Bu listeyi yapan feci halde boynuz yemiş . İnsan bu kadar mı aşka aç olur arkadaş :SdQw.d:WQ :D
Koizora kesinlikle izlenmeli...