Kitaplarda bu prensesler hep prense, abiye ya da atıyorum bir fareye ihtiyaç duyuyor. Yani kaderleri hep onların elinde. Onlar olmadan bir şeyleri başaramıyorlar! Erkek egemenliği altındalar sürekli.
'İşte kız çocuklarınıza bu hikayeleri okuyorsunuz; yapmayın, bu masallarla büyütmeyin!' diyen Elena Favilli ve Francesca Cavallo, Good Night Stories for Rebel Girls (Asi Kızlara Uykudan Önce Hikayeler) isimli bir kitap çıkarmış.
Kitap neyi mi anlatıyor? Denizlerin derinliğinden ormanların kuytusuna, savaş meydanlarından şaşaalı saraylara, hastanelerden gökyüzünün sonsuz maviliğine, dünyanın ve zamanın her köşesinden kendilerine dayatılan kurallara ve geleneklere isyan etme gücü bulan kadınların hikayelerini. Yani prenslerini bekleyen değil, kaderlerini ellerine alan prenseslerin hikayeleri...
Aynı hikayeyi mi okuduk diye merak ediyorum bazen, zira benim okuduğum Cindirella, yıllar boyunca kimsenin sevgisi olmadan yaşamayı, hayatta kalmayı, üvey annesine ve kız kardeşlerine dayanmayı başarmış ve bunları yaparken umutlarını ayakta tutmayı başarmış güçlü bir kızdı. Bu kızın gücü tek bir şeyine yetmiyordu, özgürlüğüne. Onu da ülkede ki herkesden daha güçlü olan prens sayesinde kazandı. Aslında prens, peri anne tarafından Cindirella'ya verilmiş bir ödüldür bunca zamandır çektiklerinin karşılığında. Gerçek feministliği bilmeden burada atıp tutuyorsunuz ya, benim gibi gerçek feministleri çileden çıkarıyorsunuz!
Feminizm adı altında kadınları erkek düşmanlığına itiklemeye başladılar. Banada bu masallar, hikayeler okundu bende bunlarla büyüdüm ama hiç bir kadın veya erkeğe bir yanlışım olmadı.
Disney bunu farkettiğinden beri güçlü kız karakterlerine oynamaya başladı.Frozen dan Elsa, Brave den Merida gibi