Röportajı okuyan Waters da Jovi ve gruptaki diğer üyeler için bir mektup kaleme alarak, “Suçların en büyüğü, sessiz kalmak ve umursamamaktır” diye seslendi. İsrail’deki hiçbir organizasyona katılmayan Waters, meslektaşlarını da bu ülkede konser vermemeleri için örgütlüyor.
Waters’ın kaleme aldığı mektubun özetiyse şöyle:
“Daha önce meslektaşlarıma defalarca anlattığım İsrail ve onun uyguladığı tecrit politikalarının geçmişini burada tekrar yazma gereği duymuyorum.
Jon’un Yedioth Ahronoth’ta çıkan röportajını gördüm ve bunun üzerine İsrail’in on yıllardır Filistin halkına karşı yürüttüğü baskıcı uygulamaları bir daha anmak istedim.
Sonuç olarak bu bir tercih ve siz de 3 Ekim günü Tel Aviv’de konser vermeyi kabul ederek kendi duruşunuzu sergilediniz.
Bebek yakan yerleşimcilerle omuz omuza durmayı tercih ettiniz.
Rachel Corrie’yi bulldozeriyle ile ezen şoförle omuz omuza durmayı tercih ettiniz.
Sahildeki gençleri bombalayan denizciyle omuz omuza durmayı tercih ettiniz.
Yeşil t-shirt’lü çocuğu dürbünlü tüfekle vuran askerle omuz omuza durmayı tercih ettiniz.
Soykırım yapmayı öneren Adalet Bakanı ile omuz omuza durmayı tercih ettiniz ve adaletin yanında durmayı reddettiniz.
Mülteci kamplarını bombalamayı kabul etmeyen pilotla yan yana durmayı reddettiniz.
Askerlik yapmamak için yıllarca hapiste kalmayı göze alan genç ile yan yana durmayı reddettiniz.
Hayat kurtardığı için mesleği elinden alınan doktorla yan yana durmayı reddettiniz.
Bacakları olmadan o moloz yığınında büyümeye çalışan çocukla yan yana durmayı reddettiniz.
Suçların en büyüğü, sessiz kalmak ve umursamamaktır.”