Robotlar günümüzde yeni popülerlik kazanmaya başlayan bir kavram gibi dursa da aslında uzun süredir aramızdalar. Dünyanın ilk robotu 1773 yılında İsveçli bir mucit tarafından tasarlanmıştı!
Robotlar günümüzde yeni popülerlik kazanmaya başlayan bir kavram gibi dursa da aslında uzun süredir aramızdalar. Dünyanın ilk robotu 1773 yılında İsveçli bir mucit tarafından tasarlanmıştı!
Ancak 1773'te yap'Drawing Boy Automata' adlı bu robot, robotların aslında düşündüğümüzden daha eski bir teknoloji olduğunu kanıtlıyor. Ancak, o dönemde insanlar bu tür teknolojilere robot değil, makine veya mekanizma olarak atıfta bulunurlardı.
Bazı insanlar bu robota 'Yazar' adını verdi çünkü yaptığı görev buydu.
Pierre, ünlü Automata markasının arkasındaki ilk saat yapımcısıydı. İsviçre'de doğan Pierre, her zaman saatlere ve özellikle nasıl çalıştıklarına ilgi duymuştu. Çok genç yaşlardan itibaren eski saatleri sökerek içindeki karmaşık sistemleri keşfetmeyi seviyordu.
Her yeni teknoloji bir sorunu çözmek için yaratılmış olduğu gibi Pierre'in ve o dönemki dünya nüfusunun sorunu olan yazmak ve okuryazarlıktı. Herkes düzgün bir yazar değildi ve çoğu insan nasıl yazılacağını bile bilmiyordu.
Oğlu Henri Louis Jaquet-Droz ve iyi arkadaşı Jean-Frederic Leschot'un yardımıyla, Pierre, Yazar'ı yaratmak için 6 bin 'den fazla özel mekanik bileşen tasarladı.
Şaşırtıcı olan şe ise yazarın kendi başına çalışması, kalemi mürekkebe batırması ve tamamıyla mekanik olduğu halde herhangi bir enerji kaynağı kullanmamasıdır.
Video, robotun işleyişini ve kağıda her harfi yazarken sanki canlıymışcasına bakışını net bir şekilde gösteriyor.
Bazı tarihçiler, Pierre'in yarattığı mekanizmalar nedeniyle bilgisayarın babası olduğunu söylüyor, en azından bilgisayarın temelleri için.
Karmaşık mekanizmayı anlamayan bazıları, makinelerin bazı türden şeytani bir güç tarafından ele geçirildiğini düşündü, ancak birçok kişi onları görünüşlerinden dolayı basit oyuncaklar olarak da kabul etti.
Bugünse, günümüz toplumu için 'robot' kelimesi, yapay zekaya odaklanan çok daha karmaşık bir sistem anlamına geliyor.
Zamanının ötesinde kısıtlı imkanlarla yapılabilen müthiş bişey çıkmış ortaya