Rıza Hoca, Canlanan Takım ve İhanetler

Öncelikle Rıza Çalımbay’a yuvasına döndüğü için hem hoş geldin diyelim hem de teşekkür edelim.

Rıza Çalımbay’ın kişiliğini, futbolculuğunu, Beşiktaşlılığını, fedakarlığını anlatmaya kalksak koskoca bir kitaba sığmaz. Ayrıca bunları yazmamıza da ihtiyacı yok.

Ruhunu yitirmiş bir takımı üç günlük bir sürede ayağa kaldırması, tüm eksikliklerine rağmen üç puanı almayı bilmesi büyük bir mucizeydi, başardı.

Geçenlerde bir eski futbolcu, Beşiktaşlı futbolculardan bahsederken, “bu takım adamı ham diye yer” dedi.

(Görsel Ntvspor arşivinden alınmıştır.)

Detaya girmeyeyim; özetle bu futbolcuların kasıtlı oynamayarak Şenol Güneş ve Burak Yılmaz’ın başını yediğini ima etti.

Şenol Güneş ve Burak Yılmaz döneminde bu takımın düşük performans göstermesinin sebebi futbolcular mı, onları sezon başı kampına yetiştiremeyen yöneticiler mi ve de onları iyi çalıştıramayan, motive edemeyen, yanlış oyuncu tercihleri ve yanlış taktiklerle sahaya sürenler mi?

***

Yapılan yanlış transferlerde mevcut yönetim ne kadar hatalıysa Şenol Güneş de o kadar hatalıdır.

Ahmet Nur Çebi, neredeyse tüm basın toplantılarında, transferlerin tamamını Şenol Güneş’in onayı ile yaptığını söyledi.

Şenol Güneş’ten ise aksi doğrultuda tek bir açıklama gelmedi.

***

Beşiktaş kulübü, ilkeleri olan bir kulüptür.

Günlük başarılar için ilkelerinden vazgeçmez!

Geçmişte bu kulübe ihanet etmiş insanların bu kulübün kapısından içeri girmemesi gerekir.

Ama giriyorlar ve Beşiktaş ahlakını özümseyememiş bir kısım taraftar ise onları bağırlarına basıp, alkışlıyorlar.

Kimlerden mı bahsediyorum?

Öncelikle Şenol Güneş’ten.

Beşiktaş’ı 2 yıl üst üste şampiyon yaptı, Şampiyonlar Liginde gruptan namağlup çıkardı.

Bu başarıları elbette görmezden gelmiyorum. Ama 2019 yılında, sırf Milli takımın başına geçebilmek için, şampiyonluğa giden takımı bırakıp, gitmedi mi? Hem de sezon sonu bile beklemeden…

Bu sezon gidişi de düşündürücüdür. Onay verdiği transferlerden verim alamayacağını gördü ve enkazın altında kalmamak için şapkasını alıp, gitti…

***

Gelelim Aboubakar’a; Sergen Yalçın 13 kişi ile her türlü entrikaya karşı direnip, onur mücadelesi verirken, yönetimdeki acemilerin yaptığı yanlış sözleşme maddelerini kullanıp, maçlara çıkmadı.

Sakatlığını bahane edip, tribünden maçları seyretmese, o sezon daha rahat bir şampiyonluk alabilirdik. Hatayspor’a 7 değil de 6 gol atmış olsak, Galatasaray şampiyon olacaktı.

Buna rağmen Aboubakar tekrar transfer edildi ve Beşiktaş ilkelerini özümseyememiş kişiler, bağırlarına bastılar.

En zayıf kadrosu ile Beşiktaş’ı 4-2 yenen Adanademirspor’un oyuncusu Nani ile maç sonrasında dans etti.

Üç haftadır da sakatım diye sahalarda yok.

Sadece Aboubakar mı sakat?

Bakın, mevcut acemi yönetim, bu sene Afrika kupasının oynanacağını bile bile 7 Afrikalı oyuncuyu transfer ettiler. Üstelik de çoğunun ağır sakatlıklardan çıkmış olduklarını bile bile transfer ettiler.

Bu oyunculardan, milli takımlarına katılmasına kesin gözüyle bakılanlar sürekli sakatlar. Bu sakatlıklar normal mi?

Yeni yönetimin ilk icraatlarından biri de bu sakatlar ordusunun sağlık raporlarını, işinin uzmanı doktorlara inceletip, gerçekten sakat olup, olmadıklarını kontrol ettirmek olmalı.

***

Gelelim Burak Yılmaz’a…

Onunla ilgili çok fazla yazmayı değer bulmuyorum. Bu takımdan gidişini, gittiği yerlerde Beşiktaş ile ilgili tavırlarını hatırlayınca, bu kulübün kapısından girmemesi gerektiğini söylüyorum.

Giderayak Beşiktaş’ı, Avrupa kupalarında köy takımlarına ezdirdi ve ligde de havlu atmasına neden oldu. Bu konuda, teknik direktörlük tecrübesi olmayan birini, giderayak takımın başına getirenlerde kabahati buluyorum. Üstelik aynı hatalı Önder Karaveli’yi takımın başına getirerek yapmışlardı.

Beşiktaş’ın kendi evlatlarından Samet’i, Rıza’yı, Şifo’yu ya da Sergen’i, Şenol Güneş’ten hemen sonra takımın başına getirseler şimdi Beşiktaş liderin en fazla 3 puan gerisinde olurdu. Şimdi arkalarında bıraktıkları bu enkazın hesabını vermeden çekip, gidecekler…

***

Beşiktaş’ta önümüzdeki ay seçimli genel kurul var…

Beklentim, son üç başkanın yönetim kurullarında çalışmış hiç kimsenin aday olmaması ve listelerde yer almamasıdır.

Beşiktaş artık temiz bir sayfa açmalı ve her branşta kendi öz evlatları ile yönetilmelidir!

Instagram

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Popüler İçerikler

ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
Askerlerine Cinsel Saldırıda Bulunan Komutana 38 Yıl 70 Ay Hapis Cezası Verildi
Tarih Verildi: 500 TL'lik Banknotlar Yolda