Duruşmada ifadesi alınan, Rıza Bey Apartmanı'nda oturanlardan olan ve kentsel dönüşüme karşı çıktığı öne sürülen tutuksuz sanık T.Ö. de 'Depremde eşim ve eşimin iki yeğeni hayatını kaybetti. Ben enkazdan sağ olarak çıkarıldım. Binada yapılan kentsel dönüşüm toplantılarının çoğuna çalıştığım için katılamadım. Bu toplantılarda ne konuşulduğundan haberim yok. Sağlam olmadığını bilsem ben de oturmazdım' dedi.
İzmir'de daha önce meydana gelen depremler nedeniyle binada bazı çatlaklar olduğunu söyleyen T.Ö., 'Daha sonra binaya mantolama yapıldı ancak bu depremin hasarını gizlemek için değil, ısı yalıtımı açısından yapıldı. Yazın soğuk, kışın sıcak bir ortam olması için yapıldı' dedi.
'Raporu kimseden gizlemedim'
Geçmiş dönemlerde Rıza Bey Apartmanı'nda yöneticilik yapan tutuksuz sanıklardan A.A., '2012 yılında eşimden boşandım, apartman yöneticiliğini de bıraktım ve başka yere taşındım. Eski eşim ve çocuklarım binada oturmaya devam etti. Depremde 2 çocuğumu kaybettim. Davacı olmam gerekirken davalı konumuna düştüm. 2005 yılında yaşanan depremin ardından bazı kolonlarda çatlaklar meydana geldi. Belediye tarafından deprem analiz raporunda binanın kentsel dönüşüme girmesi veya güçlendirilmesi konusunda tavsiye kararı verildi. Bu raporu kesinlikle kimseden gizlemedim, alıp binanın girişindeki panoya, herkesin görebileceği bir yere astım. Bunun ardından binanın depreme dayanıklı olup olmadığı konusunda Dokuz Eylül Üniversitesi'nden rapor almak için toplantı yaptık. Toplantıda yeterli çoğunluğu sağlayamadığımız için rapor başvurusu yapamadık. Söylendiği gibi binanın çürük raporu yoktu. Ağır tonajlı araçlar geçtiği zaman binada sallantılar oluyordu' dedi.
İfadeler sırasında, yakınlarını kaybeden bazı şikayetçiler ile sanık avukatları arasında tartışma çıkınca mahkeme başkanı duruşmaya ara verdi.