1- Rock, duyguların ifadesi olarak ortaya çıkmıştır. Her türlü adaletsizliğe ve ayrımcılığa karşı bir duruş sergilenir. Sosyal içeriklere sahiptir. Protest olmalarının altında daha özgür, eşitlikçi, barışçı, çevreci ve yaşanabilir bir dünya arayışı vardır. Bu arayış ile bağlantılı duyguların söz ve notalara dökülmesi söz konusudur.
2- Rock grup ve sanatçıları toplumsal olaylara duyarlıdırlar, tüketim çılgınlığı, insan hakları, hukuk, adalet ve barış gibi ana temalar içeren büyük organizasyonlar gerçekleştirirler. The Clash ve Patrick Fitzgerald’ın öncülüğünü yaptığı Irkçılığa Karşı Rock (RAR), Cinsiyetçiliğe Karşı Rock (RAS), Savaşa Karşı Rock (RAW) ve Woodstock Festivalleri bunlar arasında sayılabilir.
3- En faşist olarak bilinen rock grup ve sanatçılarından en duygusal parçaların çıkması hiç de sürpriz değildir. Sinema tarihinin en romantik filmlerinden birisi olan Affedilmeyenler’in (Endless Love) ana şarkısı “I was Made for Loving You” Amerikan faşist rock grubu KISS tarafından yazılıp çalınırken, İngiltere’yi siyahlarla doldurmayın sözleri nedeniyle ırkçı olarak kabul edilen Eric Clapton dünya müziğine “Wonderful Tonight” isimli duygusal aşk parçasını hediye etmiştir.
4- Şarkılarının içerisinde epik (masalsı) anlatımlar vardır. Led Zeppelin’in mistik güçler barındıran doğaüstü bir kadının ruhsal arayışlarını anlatan 'Stairway to Heaven”ı, Freddie Mercury’nin ilüzyonlarla dolu hayatını muazzam metaforlarla anlattığı Queen’in “Bohemian Rhapsody”si ve hatta içimizden Pentagram’ın spiritüel birliktelikleri ifade ettiği “Bir”i eşsiz müzik deneyimleri sunan başyapıtlardır.
5- En muhteşem duygusal, romantik, aşk dolu slow parçalar onlardan çıkar. Scorpions’ın “Still Lovin’ You” ve “Always Somewhere”i, Gary Moore’un “Still Got the Blues”u, Guns N’ Roses’ın “Don’t Cry” ve “November Rain”i, Aerosmith’in “I Don’t Wanna Miss a Thing”i, Def Leppard’ın “Love Bites”ı herhalde dinleyen herkesin yüreğinin en derinliğine kadar işlemiştir.
6- Rock müzisyenlerinin çoğunun hayatlarında sevdiklerinin ölümü, ruhsal sorunlar yaşama ya da fiziksel eksikliklere sahip olma gibi travmatik hallerin mevcut olduğu bilinen bir gerçektir. Bu problemlerin üzerinden müzik ile gelme çabalarının onları derinlikli bir yaratıcılığa sevk ettiği görülebilir.
Black Sabbath’ın efsanevi gitaristi Tommy Iommi, 17 yaşındayken geçirdiği bir iş kazası sırasında kopan sağ elinin yüzük ve orta parmak uçlarına plastik takarak gitara devam etmiş ve dönemin en özgün gitar kalıplarını çıkartmıştır. Def Leppard’ın davulcusu Rick Allen, trafik kazasında kopan koluna rağmen özel üretilen davulu ile mükemmel performanslar sergilemiştir. Eric Clapton küçücük yaşta kaybettiği oğlu sonrasında derin acılar ile baş ederken efsanevi parçası “Tears in Heaven”ı yazmıştır. Queen’in solisti Freddie Mercury ile rockın tanrıları Judas Priest’in solisti Rob Halford cinsel tercihleri nedeni ile toplumda devamlı eleştiri görürken ruhsal problemler ile mücadele etmek zorunda kalmıştır. Ve Karanlıkların Prensi, Ozzy Osbourne belki de hayatı boyunca tek sevdiği ve anlaşabildiği arkadaşı tüm zamanların en yetenekli gitar virtüözü Randy Rhoads’u 26 yaşındayken turne esnasında kaldıkları karavanın üzerine uçak düşmesi sonrası kaybettikten sonra yaşadığı acılardan müziğe odaklanarak kurtulmuştur.
Rock müzik her ne kadar son senelerde popüler kültüre yakınlaşması ya da ekosisteminde halen şiddet içerikli parçalar üreten gruplar barındırdığı konularında eleştirilere maruz kalsa da temel misyonunu sürdürmeye çalışmaktadır. Rockçıları sevelim onlar duygusal ve kalpleri yumuşak insanlardır…
Sevgi ve sağlıkla kalın…
Linkedln
Instagram
Facebook