Rıfat Kamaşak Yazio: Komplo Teorilerine İnanmalı mıyız?

Covid-19 pandemisi ile tüm dünyada geleceğin nasıl şekillenebileceğine dair bir tahmin furyası başladı. Virüsün laboratuvar ortamında kasıtlı olarak üretilmesinden, aşının artan dünya nüfusunu azaltmak amacı ile insanlarda kalıcı genetik hasar bırakarak öldürmesine ya da üreme yeteneğini etkilemesine, insanların yerini robotların alması ve hatta tamamen dünyayı robotların yönetmesinden, mevcut para sisteminin dünyayı kontrol edebilmek amacı ile dijitalleştirilmesine kadar bir sürü söylem…

Genelde distopik yani geleceğe dönük olumsuz senaryoları içeren bu teorilere acaba inanmalı mıyız? Bu teorilerin doğruluk ihtimalleri nedir?

Her geçen gün daha fazla belirsizlik içeren dünya hayatında artık geleceğimizi öngöremiyoruz. Teknoloji, yapay zekâ, dijitalleşme, sosyal kodların değişmesi, yeni jenerasyonun sosyo-kültürel yapısı ve hayata bakışları gibi birçok unsur, geçmişte “hadi canım hiç olur mu? İmkansız!” dediğimiz her şeyi bir anda karşımıza getiriyor. Bırakın geçmişten biriktirdiğimiz elimizdeki klasik veri setlerini, içerisinde on binlerce parametre bulunduran büyük veri (big data) analitikleri ile bile gelecekte neler ile karşılaşacağımızı kesin olarak bilemiyoruz. Olsa olsa genel trendlere dönük tahminler yapabiliyoruz. Acaba bize iki sene önce sadece mevcut bilimsel verilere dayanarak tüm dünyanın sokakta artık cerrahi maskeler ile gezeceğini söylese buna kaçımız inanırdık?

İşte bu yüzden gelecek ile ilgili yaratıcı düşünce temelli senaryolara ihtiyacımız var.

Ben açıkçası başkalarının komplo teorisi dediklerine yaratıcı düşünceye dayalı senaryolar diyorum. Artık eldeki matematik ve bilim temelli veriler rasyonalitenin ortadan kalktığı kaotik dünya düzeninde geleceği görebilmemize imkan tanımıyor. Bu nedenle öngörü ya da uzgörülerin bilimsel verilerin yanında yaratıcı fikirler içermesi gerektiğini düşünüyorum. Yani artık gelecek bilim ve sanatı birbirine entegre eden düşünce sistematikleri ile tahmin edilebiliyor. Ama bir dakika! Bu tahminler asla kesin değil, sadece olasılıklar içeriyor. Tabii yaratıcı düşünce demek işkembe-i kübra’dan sallamak anlamına da gelmiyor. İnsanları paranoyaya itmeden biraz destekli atmak lazım…  

Komplo teorisi olarak adlandırılan senaryolar hem daha olası bir geleceğin tasvirine yardım ediyor, hem daha eğlenceli ve çekici oluyor hem de yaratıcı ve yenilikçi düşünceyi geliştiriyor. Bu yüzden ben komplo teorilerine bayılıyorum, ya siz? 

Sevgi ve sağlıkla kalın… 

Linkedln

Instagram

Facebook

Popüler İçerikler

Rasim Ozan Kütahyalı’dan Atatürk Sözleri: “Şeytan Taşlamakla Anıtkabir'de Yapılanlar Benzer Eylemler”
İzmir'de 5 Küçük Kardeşin Öldüğü Yangın Faciası: Bakanlık, Aileyi 18 Kez Ziyaret Etmiş!
Galatasaray'ın Yıldızı Osimhen İçin Fenerbahçe Napoli ile Temasa Geçti