Evlen-çocuk yap-mutlu ol formülü iflas etti, mutlu ol-istersen evlen- çocuk yap formülü anlam kazandı. Einstein’ın “İki şeyden eminim, evrenin genişlemesi ve insanoğlunun aptallığı, ama birincisi hakkında şüphelerim var.” söylemi test edildi, üstat gene haklı çıktı. Hastalıktan kırılan ülkeler salgın ortasında birbirine savaş açtı, cerrahi maskeli askerler operasyon yaptı, Trump halkı dezenfektan içmeye davet etti, Amerika’da silahını alan ekonominin kapanmaması için sokağa döküldü, Londra’da karantina istemeyenler bağıra çağıra birbirine Covid bulaştırdı, İstanbul’da şuursuz cahiller Corona partileri yaptı. Einstein’ a bol ampirik veri sağladılar.
Herkes aşçı, fırıncı, kişisel gelişimci, mindfulness (bilinçli farkındalık), yoga ve meditasyon uzmanı oldu. D3 vitamininin önemini, sağlıklı yaşamın değerini içselleştirdik. Sosyal medyanın muhteşem gücü gözler önüne serildi, Instagram üzerinden istifa etme konusunda bilgi sahibi olduk. Cayır cayır döviz satıp elde avuçta bir şey kalmayınca rekabetçi kur diye bir terimi ekonomi terminolojisine armağan ettik. Rekabetçi kur neydi ya biz rekabetçi ekonomi diye öğrenmemiş miydik diye kafayı yedik, Chicago ve Avusturya Okulları’na lanet ettik.
Dürüstlük, şeffaflık, doğru bilgi paylaşımının kriz yönetiminde olmazsa olmazlığını anladık. Alengirli veri paylaşımları, “gerçeklerin bir gün ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır” söyleminin doğruluğunu gözümüzün içine soktu. Adalet ve insan hakları söylemleri yüreğimizi hoplattı, heyecanımızı zıplattı, hasret ile bekliyoruz.
Eeeee daha ne olsun! Neler öğrenmişiz neler, bu kadar bilgi ve deneyim içeren bir seneye şahitlik etmek şans değil de nedir? Pardon, toplumsal bilinç yaratma konusunda şans değil de nedir diyecektim.
Hepinize şans dolu yeni seneler…
Linkedln
Instagram
Facebook