Haberlerde gördüğümüz, küçücük bedeni sahile vurmuş küçük Aylan, enkazların arasından çıkarılmış yaralı ve şaşkın Umran... Suriye ile ilgili her haber, durdurmaya yahut yardım etmeye gücümüzün yetmeyeceğini bildiğimiz halde kendimizi suçlu hissettiriyor. İştahımızı kesiyor, uykularımızı kaçırıyor ve boğazımızda bir yumru bırakıyor... değil mi?
Peki ya bu ülkenin 'sorumluları'?
Suriye'nin 'sahipleri', savaşı başlatanlar? Onlar nasıl hissediyorlardır sizce?
Halk adına kararlar alan, aldıkları kararların ve adına konuştukları insanların sorumluluğunu taşıması gerekenlerden; rejimin kurucularından ve savaşın zeminini hazırlayanlardan bahsediyoruz.
İş adamının ölümünden sonra zaten oldukça büyük olan servetini adeta katladı.
Paris'te yüksek sosyeteye yönelik büyük ve çılgın partiler vermesiyle ünlü Nahed Hanım'ın da Suriye pek aklına gelmiyor gibi...
Kendisi Suriye'den 30 yıl önce sürülmüştü. Esad'ın babasına karşı başlattığı başarısız darbe girişimi sonrası Avrupa'ya kaçtıktan sonra lüks içinde yaşamaya başladı.
Bu görmüş olduğunuz 'dev yapı', Rıfat El Esad'ın Marbella'daki evinin girişi...
Bu kadar vurdumduymazlık, sorumsuzluk ve vicdansızlık yorum kaldırmaz!
affedersiniz ama bizim onlardan ne farkımız var ? biz farkında değiliz ama doğu ve gündeydoğu'da bu kadar olmasa da savaşın içindeler biz çok mu dikkat ediyoruz ki, Suriye'nin yaşam tarzı bize batsın ?
İşte kaçanlar en adi şerefsizler çoğu... Demin bir tweet görmüştüm Suriyeli biri diyordu ki ''Bize vatandaşlık vereceğinize Vize verin Avurpa'ya gitmek istiyoruz'' ülkesinde milleti ölürken sefa sürmek... Ama eminim ki Türkiye'de de çok olmasa da savaş çıkınca kaçanlar olacak...
gemi batacağı zaman ilk önce fareler terk edermiş. bunlar da aynı o hesap elinde silahla poz vereceğine avrupada git de vatanını kurtar vatansız piç