İlhan Tanır, Zarrab'ın suçunu itiraf etmesi halinde işleyecek süreci şöyle aktardı:
Zarrab'ın ‘suçunu kabul etmesi’ halinde dahi jürili duruşmalar yapılması ve bu oturumlarda Zarrab'ın İran ambargosunu nasıl deldiklerini, kara parayı nasıl akladıklarını, Türkiye ve diğer ülkelerdeki ortaklarına kadar birtakım bilgileri vermesi beklenebilir.
Amerikan yargı sisteminde savunma ve savcılık arasında yoğun şekilde kullanılan ‘pazarlık’ (plea bargain) müessesesinin çok farklı uygulanış şekilleri var. Temelde, savunmanın suçlamaları kabul edip, savcılığı ve devletin imkânlarını zorlamadan ve para, zaman israfına neden olmadan, buna karşılık ABD’nin lehine ve o zamana kadar elinde olmayan bilgileri temin etmeleri durumunda, bunlara karşılık da federal savcılığın ileri sürdüğü cezalarda hafifletme talebidir. Böylece hem devlet hem de sanık bu durumdan yararlanmış oluyor ve hem savunma hem de savcılığın işine geliyor. Savunma ile savcılık bu pazarlığın detaylarında anlaştıktan sonra hâkimi ‘anlaşma’ hakkında haberdar etmeleri gerekiyor.
Hâkim bu anlaşmayı kabul ettikten veya bazı tavsiyeler yaptıktan sonra yeni bir duruşma tarihi belirler. Sanığın ‘suçsuzum’ veya ‘suçluyum’ itirafını dinler ve bu mahkeme süreci içinde kayıt altına alınır.
Bu şartlarda, savcılık ve savunma, “pazarlık detayları’’ ve Sarraf’ın sunacağı bilgileri gördükten sonra yeni bir duruşma tarihi belirleyebilir ve bu duruşmada sanığın ‘suçluluk’ itirafını kayda geçirebilirler. Sarraf’ın bu pazarlık talebinin kabul edilebilmesi için savcılıkta olmayan ve savcılığın işini kolaylaştıran değerli itirafların olması gerekiyor. Savcılık ve savunma arasındaki ‘pazarlık’ şartlarının yakın zamanda sonuca ulaşması bekleniyor.
Bu Zarrab işini fazla abartmaya gerek yok. ABD zaten bu adamın ne bok yediğini biliyordu ve 17-25 Aralık sürecinde bunu basına da servis etti ama bizim halkımız "bok da olsa benim bokum" diye fuck party e daha çok sahip çıktılar. Şimdi ABD bunu Erdoğan`a karşı havuç-sopa ikilisi gibi kullanıyor o yüzden Erdoğan da Putin`e "Tülay nolur geri dön" diye çağrıda bulunup duruyorlar. Bu gidişle yakında "Kardeşim Esad" diyecekler sonuçta bunlarda tükürdüklerini yalamak bir gelenek oldu.
gidiyor gönlümün efendisi :))
Konuş Zarrab.