AA'nın aktardığı bilgiye göre, Reyhanlı Tayfur Sökmen Stadı yakınlarındaki askeri mühimmat deposunda gece saatlerinde henüz belirlenemeyen nedenle meydana gelen patlamalar aralıklarla sabaha kadar devam etti.
İlçe merkezinin dışında yer alan patlamanın meydana geldiği bölgedeki bazı evler tedbir amaçlı boşaltıldı.
Hatay Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri, patlamaların ardından soğutma çalışması başlattı.
Mahalle sakinlerinden Mustafa Tunç, gece evde uyudukları sırada büyük bir patlama sesi duyduklarını ve bunun üzerine dışarı çıktıklarını söyledi. Patlamaların askeri mühimmat deposundan geldiğini gördüklerini ifade eden Tunç, 'Patlamanın ilk olarak ne olduğunu bilemedik. Dışarı çıktık, arka arkaya patlamalar oluyordu. Evimin camları kırıldı. Temennimiz cana gelmesin de mala gelsin. Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin. Bir şarapnel parçası da evimin duvarına denk geldi.' diye konuştu.
Bir diğer mahalle sakini Özgür Yıldız da patlama seslerini duyduğunda hemen evini damına çıktığını ve sesin nereden geldiğini anlamaya çalıştığını belirtti. Askeri mühimmat deposunun alev aldığını gördüğünü aktaran Yıldız, mahalledekilerin evlerini boşaltmaya başladığını dile getirdi. Yıldız, patlamaların sabaha kadar durmadan devam ettiğini ve patlamalardan dolayı evlerine giremediklerini söyledi.
Herkese geçmiş olsun . Ölen veya yaralanan olmaması çok iyi . Patlama ve yangının sebebini merakla bekliyoruz .
Askerlik yaptığım mühimmat birliğinde bir gün, astsubayların odasına mühimmat imhasından sorumu astsubay, elinde sivri uçlu bir şeyle girdi. "Bunu filancanın elinde buldum, atıp tutup oynuyordu" diye sinirli ve şaşkın bi ifadeyle anlatıyordu diğerlerine. Elindeki şey konik biçimli, kenarlarında ufak delikleri bulunan, bu deliklerden baktığınızda içinde bulunan patlayıcı sıvıyı görebildiğiniz, büyük ebatlı, mermi veya roketlerin ucuna takılıp hedefe temas ettiğinde patlamasını sağlayan tapaydı. Atıp tutamasa, kendisi dahil pek çok kişiyi öldürebilecek bir şeyle oynayan geri zekalıların orada olduğunu zaten bildiğimden pek şaşırmadım. Ama o sırada kademenin astsubayı "Bakayım şuna," dedi ve ekledi "ha, bunu görmüştüm geçenlerde. Bundan kalemlik yapacaktık!". İşte o an şans eseri yaşadığımıza gerçekten inandım. Yani bu tarz olayların hepsini büyük resimde aramanın anlamı yok. Kimbilir hangi gerizekalı hangi emri çiğnemeyi maharet saydı...
Tabii bunu diyorum ama diğer yandan son günlerde Bursa'da hemen her gün başka bir yerde çıkan orman yangınlarının da kasıtlı olduğunu düşünüyorum. Bu güne kadar bu kadar kısa sürede bu kadar çok ve çeşitli yerde yangın çıktığını görmedim. Herhalde diyorum, birileri buralarda maden ocakları filan açacak, ağaç kesmeye kalkınca millet ayaklanıyor diye yakıyorlar. Yoksa oralarda ne tarla olur, ne villa. Kimsenin öyle bir rant sağlaması mümkün değil...