Fast food markalarının ve yaygın restoranların daha çok satış yapmak için şeytanın aklına gelmeyecek taktikler benimsediği herkesin malumu.
Peki tam olarak ne yapıyorlar? Bakalım ve görelim...
Fast food markalarının ve yaygın restoranların daha çok satış yapmak için şeytanın aklına gelmeyecek taktikler benimsediği herkesin malumu.
Peki tam olarak ne yapıyorlar? Bakalım ve görelim...
Eğer ürünler bu şekilde nitelendirilirse, müşterilerin canı daha çok çekiyor. 'Bunun neresi şeytani?' demeden önce markaların ürünlerini, hatta sloganlarını kalıcı olarak bu şekilde ayarladığını bilin.
Ürünün 1 dolar olması yeterince ilgi çekiciyken, para birimi işareti mümkün olduğunda küçük tutulursa, hatta kullanılmazsa insanlar fiyatları incelerken para harcamayacakmış gibi düşünüyor.
Fiyatlar alt alta sıralanmaz da birbirinden ayrılırsa fiyatları karşılaştırmak zorlaşır. Bu da karar verirken işin pahasını daha bir göz ardı etmenize sebep olur.
Ürünleri 2,99 şeklinde listelendirmek daha az ödeyeceğinizi düşündürüyor. Fakat bir de 2,95 tarzı fiyatlandırmalar var ki, az ödemekten ziyade samimi bir alışveriş yaptığınızı düşünmenizi sağlıyor.
Hali hazırda pahalı sayılabilecek ürünlerin arasına yerleştirilen daha pahalı ürünler, diğer ürünlerin makul bir seviyede olduğu algısını yaratıyor.
Ürünlerin menü fiyatları orta boy, hatta bazı coğrafyalarda büyük boylara göre hazırlanıyor. Dileyen daha küçük boyu tercih edip daha az para ödeyebilir ama çoğu tüketici bunu bilmez.
Firmalar, ufak gözüken miktarlarla sizi cezbederken, vücudunuza fazlaca kalori alıyor ve benzer beslenme alışkanlıklarına iyiden iyiye alışıyorsunuz.
Yiyecek tercihinde kokuların ne denli etkili olduğunu firmalar herkesten iyi biliyor. Burna gelen kızarmış patates kokusu, ızgara et kokusu ve benzeri ilgi cezbeden pek çok kokunun ise tek kaynağı yiyecekler değil!
Evet, ScentAir adı verilen bir firma, ürettiği sistemlerle yiyeceklerin kokularını birebir ve son derece kuvvetli biçimde imite edebiliyor. Müşterileri gizli tutulsa da büyük devlerin aralarında bulunduğu ifade ediliyor.
Bilin bakalım kim?
Çoğu fast food firması aynı zamanda bir oyun bahçesi barındırarak çocuklu aileler için kendilerini bir cazibe noktası haline getiriyor. Yemeğini yerken çocuğunun akranlarıyla oyun oynadığını bilen anne babalar ise böyle yerlerden ister istemez hoşlanmaya başlıyor.
Bütün fast food firmalarının bir bildiği var. Renklerinde kırmızı veya sarı barındırmayan çok az sayıda fast food firması bulunuyor. Sebebi de bu iki rengin insan psikolojisinde açlığı ve tüketimi körükleyecek etkilere sahip olması.
Çoklu menü indirimleri, bir alana bir bedava gibi kampayalarla gruplar sürekli teşvik ediliyor. Hatta çoğu zaman tek kişiden ziyade gruplar hedefleniyor. Böylece satışlar artacak ve restoranlar sosyalleşme alanları olarak kullanılacak.
İyi fikir...
Tabi her yerde cinlik var mesela haber başlık fotoğrafında Kate Upton'ın olması da cinliktir.
eleştirel bir dilde yazılmasa bir şey demeyeceğim de onedio'dan farkını anlatsana bana o restoranların. yapabilir misin cidden? sen de onlar gibi müşteri çekip, daha fazla para kazanmak için bu galerileri hazırlamıyor musun? bilmem ne markasından para alıp, onu övmek için galeri hazırlamıyor musun? onedio video, testler gibi şeyleri siz de daha fazla insanı bu siteye çekmek ve daha fazla reklam alıp, para kazanmak için yapmadınız mı? neyi eleştiriyorsunuz onu anlamıyorum. sanki kendi sosyal sorumluluk projesi. adamlar da senin gibi para kazanmak ve daha çok para daha kazanmak için yapmış o yatırımları. deneyimleyerek senin, benim zaaflarımı tespit etmiş ve bunu kullanıyor. sen de kullanıyorsun, merak etme.
Normal bir lokantada normal bir yemeğin fiyatı ortalama 50TL+- civarında. Halbuki, 250gr eski kaşar=6TL, 700gr chokella=11TL, 1kg çaykur çay:22TL, 250gr salam=5TL, 250gr bal=7.5TL. Alın size mis gibi kahvaltı. Hem de tıka basa. Artanı da dolaba koyun, sonra devam edersiniz. Lokantaya kafeteryaya gitmeyin, evde yiyin!