Resim bölümü öğrencilerinin sekiz paradoksu...Ansızın alet çantasına sımsıkı sarılmış bir oraya bir buraya savrulan birini görürseniz, işçi, tesisatçı, meslek liseli ayrımından kopup aslında resim bölümü okuduğunu, çantanın içindeki boyaların hayatındaki tek maddi yatırım olduğunu biliniz ve onu seviniz.'Ne okuyorsun?' sorusuna, 'Resim bölümü' yanıtını veren birisine 'Hadi benim bir kara kalem resmimi yapsana' demeseniz iyi olur.Onları yaratık gibi görmeyin. Size okuduğu bölümü söyledikten sonra çılgın partiler, inanılmaz ilişkiler gibi hayal dünyasına dalmayın.Boyalardan sürekli başı ağrıyan birini karşınızda bulabilirsiniz. Tinerin her türlü çeşidi konuşunda eksper olmuş birinden bahsediyoruz.Sürekli ellerinde, giysilerinde boyalar olabilir endişelenmeyin. Ayakkabı boyacılığı şu an idealleri arasında değil.'Resim bölümü okuyorum' diyen birine, 'ben çok güzel resim çiziyorum aslında ama işte göndermediler.', 'Benim dayı oğlu çok güzel resim yapıyor ama kazanamadı, torpil var torpil!' gibi karşılaştırmalara girmeyiniz.Nü desen yapmaktan ölesiye sıkılmakta olan birisine 'Ehe siz çıplak model çiziyor musunuz?' diye sormayın.Gözlerini kısarak bir yere bakıyorsa gözleri bozuk değil, koyu, açık renkleri netleştirmeye çalışıyor. Sakin!Onları kendi hallerine bırakın.