Küresel piyasada resesyon beklentisi gün geçtikçe güçleniyor. Bu da ülkelerin temkinli hareket etmesine neden oluyor. Peki, resesyon nedir? Bir ülkenin ekonomisi nasıl olursa resesyona girer? Resesyon ne gibi sonuçları beraberinde getirir? İşte, tüm bu soruların yanıtları ve detaylar.
Resesyon, ekonomide durgunluk anlamına gelir. Yani resesyon, bir ülkenin ekonomisinde en az 6 ay gerileme yaşanması durumudur. Ekonomide aylarca süren bu durgunluk, yıllarca da sürebilmektedir. Uzmanların ülke ekonomisindeki resesyonu ilan etmesi için; reel gayri safi yurt içi hasılanın düşmesi, ekonomik faaliyetlerin duraklaması, gelirlerin daralması, işsizlik seviyelerinin artması ve üretimin azalması gerekir. Kısacası resesyon, ekonomik büyümenin küçülmeye başlamasıdır diyebiliriz.
Bir ülkenin resesyona girmesine sebep olan karmaşık ve birbirine bağlı pek çok faktör vardır. Örneğin, doğal afet yaşanması, savaş çıkması ve Covid-19 gibi bir hastalığın yayılması ekonomiyi durma noktasına getirebilir. Böylece tüketiciler ekonomi konusunda endişe yaşarlar ve daha az harcama yapmaya başlarlar. Bu resesyon sebeplerindendir. Ayrıca yüksek faiz oranları, artan borç temerrütleri ve iflaslar ekonomiyi alabora eder. Bununla beraber enflasyon ve deflasyonun kontrolsüz artması ülke ekonomisinin resesyona girmesi için yeterli sebeplerdir.
Resesyondan bahsedebilmek için birbirini izleyen iki çeyrek dönemde olumsuz ekonomik büyüme görülmesi gerekir. Ayrıca ülkenin gayri safi yurt içi hasılayı ölçmesi lazımdır. Ülkelerde resesyon sıklıkla görülmez. Öte yandan, resesyonun ne kadar süreceğini tahmin etmek de zordur. Durgunluk birdenbire ortaya çıkar ve ne kadar süreceği belli olmaz. Örneğin, Covid-19 salgını aniden ortaya çıkmıştır ve bazı ülkelerde resesyona neden olmuştur.
Ülkenin para birimi diğer ülkelerin para birimi karşısında değer kaybeder.
İşsizlik artar. Ancak bu durum şirketler kesintiye uğrarsa ve kapanırsa yaşanır.
İthal ürün fiyatlarının yükseliş göstermesiyle beraber enflasyon artışı yaşanır.
Durgunluk sonucunda yoksulluk artar. Bu da insanlar üzerinde kalıcı sonuçlar doğurur.
Eğitim ve özel sermaye yatırımlarının tümü bu durgunlukta zarar görür. Etkileri uzun ömürlüdür.
Yatırım harcamalarındaki azalma para ve borsa piyasalarına ciddi anlamda zarar verir.
Politikacılar ve hükümet yetkilileri ne kadar denerse denesin durgunlukları tamamen önleyemez. Yetkililer ancak FED'in para politikasını ve milletvekilleri tarafından belirlenen maliye politikasını kullanabilir. Bu sayede durgunluğun ciddiyetini azaltabilirler ya da yavaşlatabilirler. Fakat tamamen resesyonun önlenmesi mümkün değildir.