Danimarka, iadesini istediği bir vatandaşının Musul’da kaçırılan 49 Türkiyeli rehine karşılığında serbest bırakıldığı yönündeki iddianın peşini bırakmıyor. AKP hükümetinden yanıt alamadığı için Türkiye’nin Kopenhag Büyükelçisi Mehmet Dönmez’i iki kez Dışişleri Bakanlığı’na çağıran Danimarka yönetimi, Ankara’ya heyet gönderme kararı aldı.
Danimarka Dışişleri Bakanı Martin Lidegaard, iddiaları görüşmek için acil toplanan parlamento komitesine açıklamasında, ” Türkiye’den yanıt alamıyor olmamıza çok öfkeliyim ve bunu Türk mevkidaşıma dün yaptığımız telefon konuşmasında son derece açık bir dille aktardım ” dedi.
Lidegaard, Ankara’ya gönderecekleri heyetin MİT’le görüşeceğini söylerken, aynı komitede söz alan Adalet Bakanı Mette Frederiksen de konuyu Türkiyeli mevkidaşı Bekir Bozdağ ile görüşeceğini aktardı. Danimarka, vatandaşının hala Türkiye’de cezaevinde tutulduğunun kanıtlanabilmesi için Ankara’dan DNA örneği de istemişti.
Danimarkalı İslam karşıtı yazar Lars Hedegaard’a Kopenhag’daki evinde Şubat 2013’te suikast teşebbüsünde bulunduktan sonra Suriye’ye kaçan, bir yıl sonra da Türkiye’de gözaltına alınan B.H.’nin, rehinelere karşılık IŞİD’le takas edildiği öne sürülüyor. Lübnan kökenli Danimarka vatandaşı B.H.’nin ailesi oğullarının şu an nerede olduğunu bilmediklerini söylerken, avukatı da takas iddiasının doğru olduğunu savunuyor.
Rehinelerin IŞİD militanlarıyla takas edildiği iddiası ilk kez Taraf gazetesi tarafından ortaya atılmıştı. Taraf aralarında yabancı militanların da bulunduğu 180 IŞİD mensubunun Van üzerinden serbest bırakıldığını öne sürerken, İngiliz gazetesi The Times takas listesini ele geçirdiğini yazmıştı. Benzer iddialar, Avusturya’da da gündeme gelmişti.
Türkiye bu iddiaları ne yalanladı ne doğruladı. Ancak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, rehinelerin takasla kurtarıldığını zımnen kabul etti. Krizin çözüldüğü ilk günlerde ‘‘ Velev ki takas yapıldı ” diyen Erdoğan, konunun gündemden düşmemesi üzerine de “ 102 günün sonunda 49 kardeşimizi oradan kurtarmış olduk. Efendim nasıl kurtardınız? Ne verdiniz? Ne verdiysek verdik. İşi bitirdik mi, sen ona bak ” ifadesini kullanmıştı.
Diken