Yasal ya da atanmış mirasçı eğer kendi iradesiyle mirası reddederse bu “mirasın gerçek reddi” olur. Mirası böylece reddeden mirasçıya mirastan hiçbir alacak ve borç intikal etmeyecektir. Mirasçı miras hukukunda mirasbırakandan önce ölmüş gibi işlem görecektir. Dolayısıyla miras altsoyuna geçecektir. Mirasın gerçek reddi için Türk Medeni Kanunu’nun 609. maddesinde belirlendiği ve yukarıda da belirttiğimiz gibi sözlü veya yazılı olarak terekenin açıldığı sulh hukuk mahkemesine beyanda bulunmak gerekecektir.
Mirasın hükmen reddi ise Türk Medeni Kanunu’nun 605. maddesinin 2. fıkrasında hükme bağlanmış olup terekenin borca batık olduğu durumda söz konusudur. İşbu hüküm mirasbırakanın öldüğünde borcunu ödemekten aczinin apaçık ortada olduğu ya da resmen tespit edilmiş olduğu durumda mirasın mirasçılar tarafından re’sen (kendiliğinden) reddedilmiş sayılacağını öngörmüştür. Resmen tespit edilme murisin “aciz vesikası”nın olması anlamına gelmektedir. Bu vesika hakkında icra takibi yapılmış borcunu ödeyecek yeterli miktarda malı yahut parası olmayan kişilere verilen resmi bir belgedir.
Terekenin borca batık olup olmadığını nereden bilebiliriz?
Terekenin borca batık olup olmadığı bilebilmemiz için mirasbırakanın mal, hak, alacak ve borçlarının tamamının ortaya çıkarılması gerekir. Mirasbırakanın mal, hak, alacak ve borçlarının tespiti için mahkeme belediyeler, bankalar, vergi daireleri gibi resmi-özel kurum ve kuruluşlara müzekkere gönderir. Bu müzekkereye gelen cevaplardan toplanan verilerle birlikte terekenin aktifi ve pasifi belli olur, borca batık olup olmadığı anlaşılır.
Mirasın reddi nasıl hukuki sonuçlar doğurur?
Mirası reddettiğinizi beyan ettiğinizde hukuk dünyasında sadece sizin açınızdan bir sonuç doğar ve yukarıda da belirttiğimiz gibi miras altsoyunuza geçer ancak altsoyunuz yani çocuklarınız ve belki torunlarınız da tamamıyla mirası reddederse o halde miras eşe geçer ve eş sağ ise tek mirasçı eş olur.
Ancak mirasbırakanın mirasçı ataması yaptığı durumda atanan ve yasal mirasçı olmayan mirasçı mirası reddederse bu husus mirasbırakan tarafından düzenlenmemiş olduğu takdirde miras en yakın yasal mirasçıya intikal eder. En yakın yasal mirasçıların tamamı da mirası reddederse tereke Türk Medeni Kanunu’nun 612. maddesi uyarınca iflas hükümlerine göre tasfiye edilir.
Genel itibariyle mirasın reddi bu şekildedir. Miras ile ilgili olaylar iyisiyle kötüsüyle hepimizin başına gelmektedir. Bu yazımızda ele aldığımız husus da özellikle reddi miras oranının arttığı bugünlerde mirasçılar için büyük önem taşımaktadır. Okuduğunuz bu yazı umarım sizlere fayda sağlamıştır. Farklı konularda, başka yazılarda görüşmek dileğimle...