Reddedilme Korkusu Yüzünden Girdiği Ortamları Kendisine Zehir Edenlerin Rahatsızlığı: Çekingen Kişilik Bozukluğu

Bu belirtiler size tanıdık geldi mi? 🤔

Bu ilginç durumu incelerken burada yer alan çalışmayı ve şu makaleyi kaynak olarak kullandık.

Hepimiz, ağzımızdan çıkan sözler kabul görmeyecek diye düşünüp girdiğimiz sosyal ortamlarda strese giriyoruzdur.

Bu yüzden lafımızı tartarak konuşmak o kadar da şaşırtıcı bir sonuç olmasa gerek. Ama bunun ileri bir boyutu var ki, o zaman durum sıradandan rahatsızlık boyutuna ulaşıyor.

Neden bahsediyoruz dersiniz? Başkaları tarafından dışlanılmaktan korktukları için düşüncelerini dile getirmekten korkanların başına bela olan çekingen kişilik bozukluğundan…

Siz de farkında olmasanız bile çekingen kişilik bozukluğundan muzdarip olabilirsiniz, değilseniz bile bunun arkasında yatan psikolojik sebepleri öğrenmenizde fayda var.

Öncelikle şuna açıklık getirelim; çekingen kişilik bozukluğu olan insanlar zannettiğiniz gibi asosyal değiller. İnsan içine karışmak onlar için bir külfet değil; üstelik ne kadar az o kadar iyi felsefesi gütmüyorlar.

Aksine fırsat buldukça sosyal ortamlara girmeye çalıştıklarını söyleyebiliriz. Onlar için sıkıntılı olan nokta, girdikleri bu sosyal ortamın bir parçası olarak kabul görüp görmeyecekleri sorunsalı. Yani buradaki derdimiz kabul görmek ya da dışlanmak.

Reddedilmek, çekingen kişilik bozukluğu olan insanların en hassas oldukları durum. Zaten bu nedenle aşırı duyarlık gösterip girdikleri sosyal ortamlarda çekingenlik yaşıyorlar.

Diğer insanlardan duyacakları yorum ise onlar için çok değerli.

Bunu kabul edilme ve onaylanma arzusu olarak açıklayabiliriz. Ancak önlerindeki en büyük ayak bağı kendine güvensizlikleri. Bu hem yeni ilişkilere açık olmalarını engelliyor hem de kendilerini başkalarından aşağıda görmelerine neden oluyor.

Tabii bu da bir başka soruna yol açıyor; kendi kişiliklerini diğer insanlardan gizleme isteği…

Bu kişiler, eğer 'gerçek ben’ ile tanışırlarsa beni sevmeyecekler diye düşündükleri için kişisel ilişkilerinin önüne adeta duvar örerler. 

Eleştiriye açık değildirler, aksine eleştirilebileceklerini düşündükleri her ortamdan uzak durmaya çalışırlar. Bu da başarı kazanmanın yarattığı haz duygusundan mahrum kalmalarına neden olur. Yeni sorumluluklar almaktan kaçınmak, çalışma ortamında fazla göze batmamak için üstlerinden uzak durmak gibi davranışlar sergilerler.

Ruh hallerini kederli ve melankolik olarak tanımlayabiliriz.

Sosyal olmayı seven ama yakın ilişki kurmaktan kaçınan, eleştirilme korkusuyla sürekli diken üstünde olan bu kişilerde anksiyetenin görülmesi de yüksek ihtimaldir.

Peki bu durumu nasıl aşabiliriz diye sorarsanız, öncelikle kimsenin mükemmel olmadığını hatırlamanız gerektiğini söylemek isteriz.

Sonrasında yapacağınız şey elbette bir uzman görüşü almak ve gerekli durumda terapi desteğine başvurmak. Çevrenizdeki insanların verdiği destek de ayrıca bu sorunun üstüne gidebilmeniz için büyük önem taşıyor. Unutmayın, siz çok değerlisiniz!

Popüler İçerikler

Demet Akalın 'Laiklik' Açıklamasıyla Gündem Olan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e Ateş Püskürdü!
Ayliz Duman Çok Sade Kaldı: Miss Universe 2024'te Gelmiş Geçmiş En Çarpıcı Ulusal Kostümler Giyildi!
Bahis Reklam ve Teşvik! Acun Ilıcalı, TV8 ve Exxen Yetkilileri Hakkında Soruşturma Başlatıldı
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
04.02.2020

İnsanlar beni dışlayamaz. Ben onları dışlarım. Konuşmuyosam da çekindiğim için değil çenemi yormaya değmediğinizi düşündüğümdendir.

04.02.2020

çekingenlikten değil, insan sevmemekten o

04.02.2020

Genelde insanlar arasında en büyük ve korkutucu şey olan "Elalem ne der?" düşüncesine siktiri bastınız mıydı gerisi kolay :)

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ