Emniyet güçleri, Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde kan kanseri hastalar adına sahte reçete düzenleyerek ilaç bedelini Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) alan şebekeyi ortaya çıkardı.
Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde kan kanseri tedavisi gören hastalar adına sahte reçete düzenleyerek ilaç bedelini Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan(SGK) alan şebeke çökertildi. Eczane sahipleri, çalışanları ve hastane sekreterinin de arasında bulunduğu şüpheliler hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan dava açıldı.
Gaziantep’de yaşayan ve kanser tedavisi gören Halil Orhan Zor, herhangi bir sağlık kuruluşuna müraacat etmediği halde kendi adına düzenlenen reçete ile eczaneden ilaç alındığını öğrendi. Zor, bilgisi dışında alınan ilacın SGK’ya fatura edilmesiyle uğradığı mağduriyetin giderilmesi için Gaziantep polisinden yardım istedi. Yapılan müracaat üzerine harekete geçen Emniyet güçleri, soruşturma sonucunda, üniversite hastanesinin Hematoloji Bölümü’nde yuvalanan bir şebekeyi ortaya çıkardı.
Bilgileri sekreter verdi
Yapılan incelemede, bölümün sekreteri Pınar Demirpençe’nin bölümde kan kanseri tedavisi gören hastaların kimlik bilgilerini ve sağlık kurulu raporunu hastaneye ait bilgisayar ortamından temin ederek eczane sahipleri ve çalışanlarına ilettiği, hastalar adına düzenlenen sahte ilaç reçeteleriyle de SGK üzerinden fiyatı 5 bin liradan fazla olan ilaçların ödemesinin alındığı belirlendi. Şüphelilerin hastalar adına değişik tarihlerde 30 reçete düzenlediği ve bu yolla çok sayıda ilacın parasını SGK’dan aldıkları ortaya çıktı. Yapılan soruşturmanın ardından 4’ü eczane sahibi 5’i kalfa 10 kişi yakalanırken, şüphelilerin “nitelikli dolandırıcılık” ve “resmi evrakta sahtecilik” suçlarından yargılanmasına başlandı.
‘İmza bana ait değil’
Mahkemede müşteki olarak ifade veren, Gaziantep Üniversitesi Hematoloji Ana Bilim Dalı öretim üyesi Doç. Dr. Vahap Okan, yaşananları emniyete çağrıldığında öğrendiğini belirterek, “Kaşelerin kullanıldığını ve kaşe bilgilerinin bize ait olduğunu ancak reçetelerdeki imza ve yazıların bize ait olmadığını tespit ettik” şeklinde konuştu. Eşi kanser tedavisi gören Cafer Kılavuzoğlu ise, ayda bir ilaç aldığını, ilaçları kendisinin alıp reçeteleri kendisinin imzaladığını söyleyerek, kendisine gösterilen 4 adet reçetenin arkasındaki imzaların da kendisine ait olmadığını belirtti.
Üniversite hastanesinde Hematoloji Bölümünde öğretim üyesi olan müşteki Doç.Dr. Mustafa Pehlivan ise, duruşmada verdiği ifadede şunları söyledi; “SGK ve emniyette bize reçeteleri gösterdiler, gösterilen reçetelerin sahte olup olmadığını ilk bakışta anlamak mümkün değildir. Reçetelerdeki kaşeler bana ait ama yazı ve imzanın bana ait olmadığını farkettim. İsmimin kullanılması sebebiyle şikayetçiyim.”
Kriminal laboratuvarı aydınlattı
Soruşturma kapsamında ilaç reçeteleri üzerinde, Adana Polis Kriminal Laboratuvarı Müdürlüğü’nde yapılan kriminal inceleme sonucu düzenlenen uzmanlık raporunda, reçetelerin ön yüzünde bulunan yazılar ile reçeteyi düzenleyen doktora ait yazıların reçetede kaşesi bulunan doktora değil, şüphelilere ait olduğu tespit edildi.
Gaziantep 1 Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davada bir sonraki duruşma 10 Şubat 2015’te görülecek.
KENAN TUNÇ | Milliyet