“Şeytan taşlamakla Anıtkabir'de yapılanlar benzer eylemler. Bana dindarlar da kızmasın Atatürkçüler de.
Nobel ödüllü bilim adamı Daron Acemoğlu’nun Atatürk’e dair minicik ve iyi niyetli bir eleştirisi sonrası yaşananlara dair yorumum aşağıda…
Müslümanlar için Muhammed Mustafa ne ise Kemalistler için de Mustafa Kemal odur bu ülkede.
Türkiye’yi anlamak İki Mustafa realitesini anlamakla mümkün…
Daron olayından sonra artık net şekilde görüldü ki Türkiye, iki dinli ve iki peygamberli bir toplumdur.
Vefat etmiş ve çağdaş bilime göre artık yazılanları okuma ve söylenenleri dinleme ihtimali olmayan Atatürk’ün uhrevi defteri var Anıtkabir’de.
O uhreviyat defterine Recep Tayyip Erdoğan da dahil olmak üzere herkes Atatürk’e hitap ederek, sanki Kemal Paşa hala okuyabilirmiş gibi mektup yazıyor ve sonra da o yazılanlar Atatürk’ün uhrevi alemde duyması için yüksek sesle söyleniyor.
Bu eylem bütünüyle dinsel bir ibadet eylemidir.
Akıl ve çağdaş bilimin ışığıyla bakarsak bu eylem bir hurafedir.
Aydınlanma perspektifine göre bu Anıtkabir eylemleri akla ve bilime aykırı, tamamen dinsel bir ibadet davranışıdır.
Celal Şengör de aydınlanma ve çağdaş bilimin bakış açısıyla tam bir din adamıdır.
Acı ama gerçekler maalesef böyle…
Mustafa Kemal Atatürk’ün 57 senelik hayatını gün gün bilen bir yazarım. Ailem Kemalist bir aile. Atatürk’e dair yazılmış ve akademik değeri olan tüm biyografi eserlerini defalarca okudum.
Atatürk tam anlamıyla sekülerist ve modernist bir adamdı. Gökten indiği sanılan hiçbir hurafeye inanmamakla gurur duyardı Kemal Paşa.
Böyle bir akla ve bilimsel bakış açısına sahip Atatürk maalesef “Dinsel bir peygamber” haline getirildi.
Atatürk, kesinlikle ve kesinlikle Anıtkabir’i adeta türbeye çeviren bu dinsel ibadet davranış biçimlerinden hoşlanmaz hatta tiksinirdi.
Ama olan oldu maalesef. Atatürk bir peygamber, Atatürkçülük bir din oldu. Atatürkçüler de İslamcıların kopyası haline geldi.”
Kutuplaştırmayın. Her iki tarafın da aşırısı olmakla birlikte, bu toplumun çoğunluğu hem Müslüman, hem Atatürk sevgisi ile yetişti, yetişiyor. Birini diğerine küstürme çabasından başka bir şey değil bu yapılanlar.
Konuştu yine herbokolog
Nobel ödülü almış olsan da siyaset düsturunu bilmiyorsan yorum yapmayacaksın. Osmanlı'nın ekonomi stratejisi ile belli bir yere kadar gidilebildi. Üretim yoktu, savaş ganimetleri ve vergiler üzerinden para girişi yapılıyordu. Atatürk'ün rejim değişikliği yaparken ekonomiyi tek merkezde toplaması gayet olması gereken bir durumdu. Olmayan çöken bir para sistemini veya ekonomiyi düzenlemeden nasıl açık bir hale getirebilirsiniz ki? Atatürk'ü eleştirme noktası bu yönden yanlış. Diğer konuya diyecek bir şey yok, çünkü söyleyen adam değil