Defalarca izleyip doyamadığımız diziler onlar... Yerlerini doldurmak bizim için çok zor oldu. Belki de yeniden izlememizin zamanı gelmiştir. Ramazan ayı da gelmişken, sahura kadar ne yapacağız yoksa? Sizin için sahurda yeniden izlemeye aday 25 Türk dizisiyle geldik. İyi seyirler!
Not: Dizi bilgileri Beyazperde sitesinden alınmıştır.
Politik görüşleri birbirinden çok uzak olan iki ailenin gençleri, tutkulu bir aşkla birbirlerine bağlanırlar. Bu bağlılıkları onları yavaş yavaş ailelerinden koparır. Aileleri ve aşkları arasında kalan Ahmet ve Yasemin'e kaderin hazırladığı oyunlar vardır.
50'ler'den 80'lere dek uzanan bir yakın tarih dönem dizisi olan Hatırla Sevgili, dönemin naifliğini yaşamak isteyenlere, yaşamla ölüm arasında ince çizginin ne kadar silik olduğunu göstererek bir devrin hikayesini anlatıyor.
Kuşaklardır birbirlerine düşman olan, Karadenizli Demiroğlu ve Dursunoğlu ailelerinin gençleri, birbirlerine aşık oldular. Düşmanınız gibi gördüğünüz birine aşık olabilirsiniz, büyük hayallerinizden aşkınız için vazgeçebilirsiniz. Gülbeyaz ve Kadir aşkları için ikisini de yaptılar. Tüm hayatlarını ayrı, kavgalı geçiren bir çift onlar, ama aşk derseniz o hep var.
Sıdıka, Atilla Atalay'ın hayali karakteri Sıdıka üzerine çekilmiş ve 1997 yılında televizyonda gösterilmiş bir TV dizisidir. Çoğu insana göre ise zamanının çok ötesinde bir dizi olarak kabul edilir.
Fırıncı Nusret Baba, eşi Ayhan Hanım ve birbirinden sevimli kızları ile sıcak bir aile portresi çizen Ekmek Teknesi, orta sınıf, kendi halinde bir mahallenin yaşamını, sevinçlerini ve hüzünlerini, hayata tutunma çabalarını ve aşklarını anlatıyor.
Heredot Cevdet’i nalbur Ruhi’si, berberi, kirlisi, Cengiz’i ile İstanbul’un en cümbüşlü mahallelerinden birini kendisine mekan edinen dizi, birbirinden naif öyküleri mizah ile harmanlıyor.
Samatya'da bir kebapçı dükkanı işleten Ali Haydar, eşinin ölümünün ardından kızlarını büyütmüş, yetiştirmiş, kendi kendini eğitmiş, nazik, sevecen dürüst bir adamdır. İşte İkinci Bahar; Antep Sofrası'nda çalışmaya başlayan gururlu, inatçı ama duygusal bir kadın olan Hanım ile Ali Haydar arasında başlayan bir sevda öyküsünü anlatır.
Mutsuz evliliğini bitirip annesinin yanına dönen Ayşe, ana kuzusu olarak nitelendirilen ve mutfağa karşı büyük bir aşk besleyen Erdem, fedakar bir ev kadını olan anne ve hayalperest, keyfine düşkün bir aşçı olan babadan oluşan ama yaşadıkları olaylardan dolayı birbirlerinden koparak yabancılaşmış bir ailenin hikayesini anlatıyor Üsküdar'a Giderken.
Ailenin en küçük ferdi Erdem'in yurt dışından dönmesiyle, ailenin her bir üyesi tekrar bir aile olabilmenin macerasını yaşayarak, yeniden mutlu olmayı öğreniyor.
Bu sevimli ailenin hayatlarını renklendiren dostları ise Erdem'in süt kardeşi Oğuz, yıllardan beri aile ile birlikte çalışan Yavuz, uzun zaman sonra çıkıp gelen Asuman hala ve kızı Leyla'dır...
Olcay (Zuhal Olcay), iş adamı kocası ekonomik krizden dolayı iflas edip intihar edince, kızı Duru ile birlikte (Özgü Namal) birlikte orta halli sıradan bir İstanbul mahallesine taşınırlar.
Geçmişten gelen sıcak insani ilişkileri kaybetmemiş bu muhitte Yusuf (Emre Kınay) ise, mahallenin romanını yazmaya koyulmuştur. Bütün karakterlerin başından geçenler Yusuf'un romanının penceresinden geçerek ekranlara taşınır.
1970'lerden 12 Eylül 1980 darbesine uzanan bir hikayenin merkezinde olan Yurdanur ile Mehmet farklı siyasi görüşlere sahip fakat birbirlerine aşık iki gençtir. Yurdanur, Mehmet için bütün ailesini karşısına alarak onunla evlenir.
Geçmişle günümüzü harmanlayarak aktaran hikaye, akışında yer alan bazı gizemleriyle seyirciyi ekrana bağlarken, bir aşkın çevresinde yaşanan dönemin politik olaylarının başarılı bir tarihi dokuyla aktarılmasıyla da kısa ömrüne rağmen, Türk dizi tarihinin en başarılı yapımlarından biri olarak görülmektedir.
Leyla ile Mecnun ekibi bu kez Ben de Özledim demek için bir araya geliyor! Bu dizi, Leyla ile Mecnun yayından kalkmasından sonra işsiz kalan ekibin hayatını anlatıyor.
1900’lerin başında, henüz Osmanlı hakimiyetinde olan Makedonya topraklarında, kendi halinde yaşayan köylülerin, yeni bir değişimin eşiğine geldiklerinde yaşadıkları kaçınılmaz olaylar, acılar, sürgünler...
Sütçü Ramiz ve ailesi hayatlarını sürdürdükleri coğrafyada Müslüman-Hristiyan kavgası olmadan kardeşçe yaşamışlardır. Ama barış dolu günler yavaş yavaş geride kalmak üzeredir.
Ramiz ve karısı Fatma’nın tüm bu kargaşalardan habersiz en çok istedikleri şey ise sevgili kızlarının helal süt emmiş, hayırlı birer eşle evlenmeleridir.
Bazı çocuklar çok çabuk büyür, bir gün yeter mesela büyümeye. Onlar masum bir hata yaptılar ve bir günde büyüyerek çocukluklarına veda ettiler. O günden sonra söz verdiler birbirlerine, sustular ve şehrin dört bir yanına dağıldılar.
Yıllar sonra içlerinden biri, hepsini bir araya topladı. Başladıkları işi bitirmek için. Hepsi bambaşka hayatların içinde olan bu dört adam, yıllar sonra bir araya geldiler. Arkalarında bıraktıkları paylaşılamayan aşkları ve önlerinde duran intikamlarıyla...
Onlar yıllarca sustular, şimdi konuşma zamanı...
Kardeş olan Volkan ile Aslı anne ve babası ile birlikte Nişantaşı’nda yaşamaktadır. Sütçüoğlu ailesinde huzur içinde bir yaşam sürmeyi amaçlayan evin annesi İffet ve evin babası Tahsin’e karşı Volkan ile Aslı sürekli didişir.
Sütçüoğlu ailesi ve çevresindekiler ile Aslı’nın çalıştığı Avrupa Yakası isimli moda derginde çalışanların maceralarının anlatıldığı dizinin senaryosunu Gülse Birsel kaleme alıyor. Maceralar, aşklar ve entrikaların konu edildiği dizinin oyuncu kadrosunda ise Gülse Birsel, Ata Demirer, Gazenfer Özcan, Hümeyra Akbay, Levent Üzümcü, Engin Günaydın gibi isimler yer alıyor
Türkiye’nin ilk seyircili sitcomu olan 'Bir Demet Tiyatro'da orta sınıf bir işçi ailesinin yaşadıkları, ailenin 30 yaşlarındaki işsiz ve bıçkın oğlu Mükremin, sivri dilli ve zeki kız kardeşi Lütfiye, fantezileriyle oduncunun karısı Feriştah gibi karakterler aracılığıyla izleyiciye aktarılır.
Hayatta değer verdiği her şeyi, işini, eşini kaybeden bir adam, son umudu oğlunu kurtarmak isterken girdiği maceradan sağ çıkabilecek mi?
Ömer, babasının atölyesinde çalışarak sade bir hayat içerisinde yaşamını sürdüren bir gençtir. Askerlik dönüşü sevgilisi Eyşan ile evlenmeyi planlamaktadır. Fakat kendisini bir anda cinayetten hapiste bulunca hayatı allak bullak olur. Hapisteyken tanıştığı Ramiz Dayı, ikinci babası olur.
Ömer kimliğini saklayarak, bir dizi estetik operasyon sonrası Ezel'e dönüşür. Hapishaneden çıktıktan sonra kendisine oyun oynandığına inanarak intikam için Eyşan'ın, en iyi arkadaşı Cengiz'in ve abisi bildiği Ali’nin peşine düşer. Aşk, güç, para, mafya entrikaları hayatlarının bir parçasına dönüşürken, her biri intikamdan beslenir.
2001 yılında yayına başlamış ve 106 bölüm oynamış olan dizi, Gültepe'deki bir gecekondudan, Etiler'deki bir eve taşınan İhsan ve Sevinç çiftnin maceralarını anlatır.
Ali Atay'ın yeni dizisi Mutlu Ol Yeter, sıcak bir mahalle ortamını ekrana getiriyor. Babasından kalan köfteci dükkanını işleten Can, mahalleden arkadaşı Zeynep'e aşıktır. Ancak bu zamana kadar açılabilmiş değildir. Can zaman kaybettikçe rakibi ve düşmanı Güneş, Zeynep'e adım adım yaklaşmaktadır.
Üç yakın arkadaşın, oyunculuk yolundaki meşakkatli ve güldüren maceraları.. Ahmet başrol oynayarak başladığı oyunculuk serüveninde bir daha hiç o kadar şanslı olamamış, eski günlerin özleminde bir oyuncudur. Murat sektöre geç girmiş olmasına rağmen çok çalıştığını ve hakettiği yerde olmadığını düşünümektedir. Sadi ise, gümrük memurluğu yaptığı günleri ardında bırakıp oyuncu olmaya gelmiş, bu yolda her şeyi yapmayı göze almış biridir.
Üç kafadar kendi filmlerini çekmek isterler ama bir yapımcı bulmak hiç kolay değildir. Sonunda sırf para için Meslek Hikayeleri adlı belgeselin sunuculuğunu yapmayı kabul ederler.
Başlarda kolaymış gibi görünen bu iş, üç kafadarın başına bela olur çıkar.
Üç çocuklu yalnız bir baba: Fikret... Zamanında büyük bir hata yaparak ilk aşkı İpek ile değil, zengin bir kadın olan Şule ile evlenen Fikret, İpek'i bir türlü unutamayınca eşinden ayrılır ve çocuklarıyla beraber yaşamaya başlar. Düzenli bir işi olmayan Fikret, ailesine bakabilmek için canını dişine takar ama hep bir şeyler eksik kalır.
Fikret'in büyük kızı Zeynep'in özgürlük savaşı, oğlu Alim'in aşkı ve Çengelköy semtindeki esnafın dertleri, sohbetleri ile unutulmayacak bir aile dizisi...
İstanbul'un sayılı zenginlerinden biri olan Adnan Bey'in, çok sevdiği karısı İnci öldükten sonra çocukları Nihal ve Bülent Ziyagil köşkünde yalnız kalır. Çocuklarının eğitimi için köşke yerleşen Matmazel De Courton, zaman içerisinde köşk halkıyla da iyi ilişkiler kurar. Adnan ile aralarında söze dökülmeyen bir yakınlaşma olsa da, Adnan kendisinden oldukça genç Bihter Yöroğlu’na aşık olur ve onunla evlenir.
Önce Bihter bir süre sonra da annesi Firdevs Yöreoğlu köşke yerleşirler. Eşini kaybeden Firdevs’in hayattaki tek amacı lüks içerisindeki yaşam standartlarını sürdürebilmektir. Bihter maddiyat için evlendiği Adnan’ı aralarındaki yaş farkına rağmen başlarda sevse de, bir süre sonra Adnan’ın yeğeni Behlül ile yakınlaşır. Behlül ise amcasının kızı Nihal’in küçüklüğünden beri kendisine aşık olduğunu anlamamazlıktan gelerek uzatmalı okuduğu üniversitede çapkın yaşamına devam eder; ta ki evlerine yeni taşınan Bihter’e aşık oluncaya kadar…
46 Yok Olan, kız kardeşini hayata döndürmek için bir bilim insanının kendini kobay olarak feda etmesi ve sonunu kimsenin tahmin edemeyeceği bir yolculuğa çıkışının hikayesini anlatıyor.
Metin, Ali, Feyyza. Yok yanlış yazmadık. Koyu Beşiktaşlı emekli mühendis Tahsin Bey efsane üçlüyü yaşatmak için ilk iki çocuğuna Metin ve Ali ismini verir. 3. çocukları kız olunca onun adı da Feyyza oluverir.
Babalarının zoruyla, kollarında bir altın bilezikleri olsun diye, yazları su tesisatçısında çıraklık yapan Metin ile Ali, okuyamayınca gerçekten tesisatçı olup çıkarlar. Ancak onların hamurunda başka bir şeyler vardır.
Feyyza'nın eline bakan, eve para getirmeyen ikili dünyaya barış ve mutluluk getireceklerine inanmaktadırlar. Kimsenin ciddiye almadıkları icatlarının gerçekten çalışıyor olması, hayatlarındaki tüm dengeyi değiştirir.
Behzat Ç., polis akademisinden 1985'te mezun olmuş fakat arkadaşları meslekte yükselirken aldığı cezalardan dolayı aynı mevkide kalan ve şuan cinayet masasında görevli bir polistir. Yazılı kanunları hiçe saymasıyla ünlü Behzat Ç., adaleti vicdanın sesine göre sağlamayı ilke edinir.
Ayrıca özel hayatında yaşadığı travmalar, işini de doğrudan etkilemektedir. İnsanlara karşı güvensiz, ikili ilişkilerinde tutarsız ama samimi bir karakter çizen Behzat Ç.'nin yaşamında en çok değer verdiği insan ise, kızı Berna'dır.
Aynı üniversitede okuyan ve aileleri başka şehirde yaşayan dört kız arkadaş, yurtta rahat edemedikleri için beraber bir ev kiralamaya karar verirler. Fakat oturabilecekleri, beğendikleri evlere ya maddi güçleri yetmez ya da ev sahipleri evlerini öğrenciye kiralamaz.
Sonunda iki katlı ahşap 7 numaralı evin kiralık olduğunu görürler. Hiç çocukları olmamış ama birbirine çok düşkün Vahit ve Zeliha çiftinin olan bu ahşap evin üst katını, 4 kız arkadaş kiralar. Fakat bakkal Vahit'in saf, taşralı amca oğulları da İstanbul'a gelip aynı evin alt katına yerleşince cümbüş başlar!
Aynı gün, aynı hastanede dünyaya gelen biri kız diğeri erkek iki bebek, hastanede boş yer kalmayınca aynı yatağa konurlar. Ailelerinin 'doğar doğmaz birbirlerini buldular' şakası üzerine, bebeklere beşik kertmesi yapılır ve kızın ismi Leyla, oğlanın adı ise Mecnun olur.
Aradan yirmi beş yıl geçer. Leyla, İstanbul Üniversitesi'nde okurken; Mecnun ise Açıköğretim'e devam eder. Her ikisinin de birbirlerinden haberi yoktur. Bir sabah, ailesi Mecnun'a durumu anlatınca, Mecnun gönülsüzce annesiyle birlikte Leyla'yı istemeye gider. Fakat ziyaret tartışmayla sonlanır; gönülsüz Mecnun ise Leyla'yi ilk gördüğü anda aşık olmuştur.
Leyla'yı etkileyebilmek için sürekli peşinden koşan Mecnun'un rüyasında bir gece Aksakallı bir dede girer. Fakat bu dede rüyaların da dışına taşar.
Unuttuğumuz diziler var mı? Varsa, yorumlarınızı bekliyoruz.
Suskunlar ve Leyla ile Mecnun dizisini bize mahrum edenlerin Allah belasını versin. Çok özlemişim ya
Ben Cennet MAhallesi izlicem :D Küpek ferat :D feratlar ve küpekler giremez :D
Leyla ile Mecnun özledik bee ...