Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı, Türkiye’de, 250 gram standart ekmek üzerinden hesaplama yapıldığında günde 90,9 milyon ekmek üretiminin gerçekleştiğini belirterek, 'Tüketime baktığımızda ise günde 86 milyon ekmek tüketiliyor. Görüleceği üzere, ekmek israfı 4,9 milyon adettir.' diye konuştu.
'Ekmek İsrafını Önleme Kampanyası' öncesinde 6 milyon ekmeğin çöpe atıldığını söyleyen Balcı, bu kampanya kapsamında, her gün yaklaşık 1 milyon 100 bin, yılda 400 milyondan fazla ekmeğin çöpe atılmaktan kurtarıldığını aktardı.
Balcı, ramazan ayında günde 55-60 milyon arası ekmek üretildiğine işaret ederek, bu üretilen ekmeklerin de 3-3,3 milyonunun çöpe gittiğini, üretim ve tüketimin diğer günlere göre azalıyormuş gibi gözükse de oran olarak israfta artışın görüldüğünü dile getirdi.
Ramazan ayında israfın artmasında, açken alışveriş yapılmasının etkisine ilişkin soru üzerine Balcı, Ramazan ayında özelikle pidenin, sıcak tüketilmek istenilmesinden dolayı iftara yakın bir saatte alınmasının tercih edildiğini belirterek, 'Bu nedenle kişi normalde ihtiyacından fazlasını alarak israfa yol açabiliyor. Fazla alınan ekmek-pidenin muhafazasını doğru bir şekilde yapılmamasından dolayı da israfın önüne geçilemiyor.' şeklinde konuştu.
Balcı, ekmeğin nasıl korunması gerektiğine ilişkin ise şu bilgileri verdi:
'Eğer aldığınız ekmeği o gün tüketmeyecekseniz, ambalajlı ekmek tercih etmelisiniz. Eğer ambalajsız almışsanız saklama koşullarına dikkat etmelisiniz. Birkaç gün içinde tüketilecek ekmeğin buzdolabında saklanması ekmeğin küflenmesini önler. Dondurucuda çok daha uzun süre kalabilen ekmek, kilitli buzdolabı poşetlerinde saklanmalıdır. Donmuş ekmeklerin lezzet kaybına uğramaması için 3 ay içinde tüketilmesi gerekir. Gün içerisinde tüketilecek ekmeğin taze kalabilmesi içinse kapaklı bir ekmek kutusunda, gıda dolabında poşet içinde, serin, karanlık ve kuru bir ortamda saklanması gerekir. Ekmeğin muhafaza edildiği ortam temiz tutulmalıdır. Sıcak ekmek, soğutulduktan sonra poşete konularak saklanmalıdır. Aksi halde nem nedeniyle küflenebilir. Sıcak havalarda küflenmeyi önlemek için ekmeğin buzdolabında saklanması tercih edilebilir. Ekmeğin muhafaza edildiği poşette buharlaşmadan kaynaklanan su taneciklerinin görülmesi halinde poşet derhal değiştirilmeli ya da ekmek temiz bir kağıt havluya sarılarak saklanmalıdır.'
Sadece namaz kılıp oruç tutmakla müslüman olunmuyor. Biraz açıp da kuran okuyun.
Al iste guya israfin en az olmasi gereken zamanda daha cok oluyor. Zaten oruc tutan cogu kisinin de fakirin acin halinden zerre anladigini sanmiyorum. Iftarda masalarda bir kus sutu eksik olacak sekilde donatiliyor masa, oruc tutarken daha az zorlanmak icin sahurda tika basa yiyen kisilere ne demeli? Fakirin iftar, sahur gibi bir sansi yok, bulursa yer bulamazsa 2-3 gun ac kalir. Bir de isin surekli kolayina kacamaya calisanlar var, butun gun uyumak ya da evden cikmamak gibi, nihat hatipogluna sorulan sorulardan da ornekler var "oruc tutarken nasil acikmayiz" ulan davar zaten amac senin ac hissedip fakirin halinden anlayip onlara yardim etmen, sen onun da kolayina kaciyorsun. Kimse kendini kandirmasin dunyaya adaleti muslumanlar falan yaymayacak, boyle insanlar oldukca yayamaz da zaten. Duzgunce icinden gelerek ibadet yapan kardeslerim ustune alinmasin.
Ramazan'ın amacı nedir: min 50 tl'den aşağısı kurtarmayan restoranlara iftarlara gitmek, ezan okunur okunmaz ilk sigara yakmak, 3 milyon ekmeği çöpe atmak, gün boyu her türlü yalana, iftiraya, gıybete, kısıtlı sapkınlığa vs. devam etmek, komşusu akrabası aç mı tok mu umursamadan zengin menüler hazırlamak, yine o insanlarla bir araya gelmek yerine o restoranttan bu restoranta iftar menüleri tatma maratonuna katılmak ve daha bir sürü şey.