Bu biraz tribe sokan bir durum. Çünkü kulağa çok fazla uyuşturucu alınca olacak bir şeymiş gibi geliyor. İngiliz Ulusal Sağlık Hizmeti'nin tanımlamasına göre; 'Sinestezi duyulardan birindeki hissin, örneğin duymanın, bir başka duyudaki hissi, örneğin tad almayı tetiklemesi durumuna deniyor. Örneğin sinestezi yaşayan bazı insanlar rakamların tadı olduğunu ya da renklerin sesi olduğunu hissedebilir.
Aslında tuhaf olan da şu ki, bir çok insanda belli bir dereceye kadar bu tip bir his var. Mesela Çarşamba diyince akla sarı gelmiyor mu sizce de? Ya da bir rakamını düşününce kırmızıyı çağrıştırmıyor mu?
Fakat yine NHS (İngiliz Sağlık Hizmeti)'e göre sinestezi farklı insanları farklı etkiliyor. Sinestezisi olan iki insan çoğunlukla harflerin renkleri üzerinde aynı fikirde olmuyor. Fakat bazı genel geçerler var, mesela A harfi genellikle kırmızı, B mavi ve C sarı olarak algılanıyor.
Ama merak etmeyin, uzmanlara göre sinestezi için doktora görünmeye gerek yok. Çocukluğundan itibaren bunu yaşayan çok insan var ve günlük hayatı etkilemediği için de ciddi bir sorun teşkil etmiyor.
#1 psikolojik bir rahatsizlik degil, beynin yapisal farkliligindan kaynaklanan bir durum. Beyindeki bazi duyu merkezleri birlesik olabiliyor. Rahatsizlik hastalik olarakda tanimlamak bence dogru degil, bu farkliliga sahip kisiler olaylari farkli algiladiklarindan bazi akanlarda nirmal insanlarin basaramiyacagi isleri basarabiliyorar. En guzel ornegi einstein dir. Oldukden sonra beyni incelendiginde, gorme kisminin diger duyularla birlesik oldugu tespit edilmis. Evreni gorsel imgelerle mukemmel tanimlayabilmesini buna bagliyorlar.
#1 Empati kitabı bununla ilgiliydi Güzel bir bilim kurguydu :)
#1 Sinestezi, beynin duyu bölgeleri arasında artmış olan karşılıklı konuşmanın bir sonucudur. Bunu, beyin haritasında yer alan ve aralarında sınırlarla boşluklar bulunan komşu ülkeler olarak düşünün. Hatların bu şekilde karışmasının nedeni, aileler içinde bireyden bireye geçen küçücük genetik değişikliklerdir, Sinestezikler için örneğin diğer insanların zamanı görselleştirmeden nasıl yaşayabildiğini anlamak güçtür. Sizin gerçekliğiniz onlara, onlarınkinin size geldiği kadar tuhaf gelir. Siz kendinize sunulan gerçekliği nasıl kabul ediyorsanız, onlar da kendilerininkini aynı şekilde kabul ederler.