Cumhurbaşkanı Erdoğan ile CHP'li bir siyasetçinin Beştepe'de 'gizli bir görüşme' yaptığı iddiasını ilk ortaya atan Sözcü Gazetesi yazarı Rahmi Turan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muharrem İnce ve okurlarından özür diledi. Turan, Sözcü gazetesindeki bugünkü yazısında, 'Haber kaynağım olan 20 yıllık gazeteci arkadaşıma güvenerek kulis bilgisi niteliğinde (iç sayfada) yazdığım yorum-haberle Türkiye'nin gündemini bu kadar meşgul ettiğim için son derece üzgünüm' dedi.
Gazeteci Rahmi Turan, geçtiğimiz hafta köşesinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne CHP'li bir siyasetçinin gittiğini iddia etmiş, görüşmede Erdoğan'ın kendisine CHP Genel Başkanı olması gerektiğini söylediğini öne sürmüştü. Bu iddiaların ardından konuşan Muharrem İnce, bu kişinin kendisi olmadığını, iddiaların CHP içinden çıktığını söylemişti. 'Külliye'ye giden CHP'li tartışmalarına Cumhurbaşkanı Erdoğan çok sert tepki göstermiş, AKP'den de çeşitli açıklamalar gelmişti.
Turan, bugünkü köşe yazısında şunları yazdı:
Haber kaynağım olan 20 yıllık gazeteci arkadaşıma güvenerek kulis bilgisi niteliğinde (iç sayfada) yazdığım yorum-haberle Türkiye'nin gündemini bu kadar meşgul ettiğim için son derece üzgünüm
Doğru olmadığı anlaşılan haberde adı geçen
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan'dan…
CHP eski Yalova milletvekili ve Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'den…
Ve tüm siz sevgili okurlarımdan özür diliyorum.
Bunu bir “trafik kazası” gibi kabul etmek gerekiyor.
Kasıtlı olmadan, dikkatsizlik sonucu ortaya çıkan bir hatadır bu!
Sözcü Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz da 20 Kasım’da Rahmi Turan’ın yazısıyla başlayan tartışma ile ilgili editoryal bir yazı kaleme aldı.
Sözcü yazarı Rahmi Turan'ın köşesindeki siyasi kulisi üzerinden Sözcü'yü hedef alıyorlar.
“Niye yazara sansür uygulanmadı?” diyorlar. Üstelik bunu, kendisine “gazeteci” diyenler söylüyor. Çünkü onların alıştığı düzende sansür normal…
Sözcü'deki özgürlük ve demokrasi onları şaşırtıyor.
Oysaki unuttukları bir şey var… Gazeteciliğin olmazsa olmazı, ifade özgürlüğüdür.
İnce'ye laf edilmesini de anlamıyorum,direk adamı suçladılar o da kendini savundu,sessiz kalsa suçu kabul etti diyecekler,konuştu partiye zarar verdi diyorlar,kılıçdaroğlu sıçıp sıvamasa ,ben biliyorum isim vermem demese olayın boku çıkmayacaktı,k.k. kadar bu partiye zarar veren olmamıştır amk.
demek ki neymiş artık emeklilik vakti.kaleminiz toprağa bakıyor
gazetecisiniz.. dedikoducu değil.. bunca yıllık meslek hayatınız size bunu öğretmediyse çok yazık..