Sözcü gazetesi yazarı Rahmi Turan, kaynağının kendisine verdiği bilgiye göre, Beştepe'de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşen CHP'li siyasetçinin Muharrem İnce olduğunu söyledi. İnce'den hakkındaki iddiaya sert yanıt geldi. 'Bunun Genel Merkezin mutfağında bir çete tarafından pişirildiğini biliyordum' diyen İnce, kendisi üzerinden parti içi muhalefete operasyon çekildiğini belirtti. İnce ayrıca CHP yönetimine kendisi hakkında disiplin soruşturması başlatma çağrısı yaptı.
Sağlık sorunları için gittiği İngiltere'nin başkenti Londra'da tedavi gören Rahmi Turan, sozcu.com.tr'nin sorularını yanıtladı.
Turan, gündeme oturan yazısıyla ilgili olarak şunları söyledi:
“Uzun bir süredir tedavim nedeniyle Londra'dayım. Yani ortadan kaybolduğum falan yok. Son 2 gündür tedavimin yoğunluğu nedeniyle Türkiye'de olan bitenle çok ilgilenemedim. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerini de şimdi sizden öğrendim… O zaman Saray'a yakın kaynağımın bana söylediği ismi sizin aracılığınızla açıklamak istiyorum.
Kaynağımın bana söylediğine göre, Saray'da Erdoğan'la görüşen CHP'li isim Muharrem İnce'ymiş. Hatta kaynağım İnce'nin hangi araçla geldiğini, saat kaçta Saray'a girdiğini, kaçta çıktığını dakika dakika söyledi. Ben de gazetecilik refleksiyle aldığım bu önemli bilgiyi köşemde isim vermeden yazdım. Gelinen durum, bu ismi açıklamamı şart koştu. Ama önemli bir şeyi belirtmek istiyorum. Bu görüşme ve isimler, kaynağımın iddiası. Ben de bu önemli iddiayı Türkiye gündemine taşıdım. Bakalım taraflar şimdi ne diyecek'.'
Muharrem İnce Twitter hesabından yaptığı açıklamada, hakkındaki iddiayı sert bir dille yalanladı. İnce, CHP Genel Merkezinde kendisi üzerinden parti içi muhalefete operasyon çekildiğini kaydetti. İnce şunları söyledi:
'Daha ilk günden Rahmi Turan’ın dile getirdiği iddiaların merkezine benim adımın oturtulacağını bana gelen bilgiler doğrultusunda tahmin etmiştim.
Bunun benim üzerimden parti içi muhalefete yönelik bir operasyon olduğunu ve bunun Genel Merkezin mutfağında bir çete tarafından pişirildiğini biliyordum. Tahminlerimde yanılmadım. İddiaların benimle uzaktan yakından bir ilgisi yoktur, olamaz. Bu bana, benim üzerimden parti içi muhalefete yönelik şerefsizce bir saldırıdır. Bu şerefsiz, onurdan insanlıktan nasip alamamış kalemşörle ve kaynağım dediği saray soytarısıyla mutlaka yargı önünde hesaplaşacağız. Bu iş elbette sadece yargıyla sınırlı kalmayacaktır. Siyaseten bu operasyonun parçası olan ve Cumhurbaşkanlığı seçim akşamından bu yana şahsıma yönelik kampanya yürütenlerle de hesaplaşmamız kamuoyunun huzurunda devam edecektir.
Şundan herkes emin olsun ki kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacaktır. Ben kendimin ne olduğunu biliyorum. Madem ismimi ortaya attınız elinizdeki belgeleri de tüm Türkiye ile paylaşmanızı bekliyorum. Bu konu artık benim için siyasi bir konu olmanın çok ötesine geçmiş bulunmaktadır. CHP yönetimi bu saatten sonra konuyu geçiştiremez. Bu konuyla ilgili benim üzerimden mutlaka bir disiplin soruşturmasını da başlatmalıdır. Ya da taraf olarak konuyu yargıya taşıyıp kendi duruşunu göstermelidir.'
Yaşanan bu gelişmelerin ardından Rahmi Turan CNN Türk canlı yayınına bağlandı. Turan, program konuklarının ısrarlarına rağmen kaynağının ismini açıklamadı. Turan, kaynağına ilişkin ''Saray çevrelerine yakın, 20 yıldır tanıdığım bir gazeteci arkadaş' demekle yetindi. Ayrıca kaynağının şu anda aktif olarak gazetecilik yapmadığını belirtti. Turan, hem Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hem de Muharrem İnce'nin, görüşme iddiasını yalanladıklarının hatırlatılması üzerine her iki ismin de doğru söylüyor olabileceğini belirterek 'O zaman benim verdiğim bu haber yanlıştır' dedi.
Sözcü gazetesi yazarı Uğur Dündar da bağlandığı CNN Türk ve Habertürk yayınlarında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Söz konusu haberin bir hafta önce kendisine de aktarıldığını belirten ve kaynağının 'yüzde yüz doğru' demesine rağmen belgesi olmadığı için haberi yapmadığını ifade eden Dündar, ardından hem Muharrem İnce ile görüştüğünü hem de Beştepe'ye sorduğunu, görüşme iddiasının taraflarca kesin bir dille yalanlandığını kaydetti.
Sözcü gazetesi yazarı Rahmi Turan, 'Saray’a yakın bir kaynağa' dayandırdığı yazısında CHP’li bir siyasetçinin, plakası değiştirilmiş bir araçla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne gittiğini ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüştüğünü ifade etmişti.
Turan bu görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP’li isme, “Türkiye’nin güvenliği için senin CHP genel başkanı olman gerekir. Düşün karar ver. Memleketin iyiliği için bu gerekli. Ben de yardımcı olurum” dediğini öne sürmüştü.
Türkiye'nin gündemine oturan bu iddiaya önce Cumhurbaşkanı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'dan, daha sonra bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan yalanlama gelmişti.
Güzel tezgah, büyükşehir belediyelerinin acısı daha gitmemiş..!
Boşuna tartışmayın gnçler, ne Tayyip'in, ne Kılıçdaroğlu'nun ne de Muharrem İnce'nin ne böyle bir buluşmadan, ne de böyle bir komplodan haberi yok. Rahmi Turan açık açık söylüyor, yandaş medyada iş bulamayan bir yandaş gazeteciden almış haberi. Oluşturulan algı yanına kar kalacak sadece. CHP karıştı şu anda, Kılıçdaroğlu'nu pasif bulanlar daha kinlendi, Muharrem İnce'den hoşlanmayanlar Muharrem yapmıştır diyor, AKP tayfası da ooo işe yarar bu, aferin kim yapmışsa diyor. Belki sallayan gazeteci bir yerlerde ihale memuriyet vs. alır, olan CHP'ye olur. Rahmi Turan da saflığına yanar.
Bir gazetecinin yapabileceği en büyük hatalardan biri, duyduğu saçma ve mantıksız duyumları, önünü ardını hiç düşünmeden acemice ilan etmesidir. Aynı duyum Rahmi Turan’a gitmeden önce Uğur Dündar ve Candaş Tolga Işık’a da gitmiş fakat onlar böyle bir durumun absürt olduğunu düşündükleri için kaleme almamışlar. Demek ki bu tarz bir iddianın saçmalığını anlamak zor bir iş değilmiş.Gerçi Rahmi Turan’da bundan pişman olduğunu ve haber kaynağıyla hesaplaşacağını söyledi. Yalnız bu olaydan sonra gazeteciliği ne kadar ciddiye alınır artık bir muamma.