Market raflarındaki etiketler günden güne değişirken raflara ürün koymakta zorlanan marketler çareyi kotalı satışlarda buldu. Halk arasında üç harfliler olarak bilinen zincir marketlerde çalışanlar, mağazalara ürünlerin çok az geldiğini belirtiyor.
Market raflarındaki etiketler günden güne değişirken raflara ürün koymakta zorlanan marketler çareyi kotalı satışlarda buldu. Halk arasında üç harfliler olarak bilinen zincir marketlerde çalışanlar, mağazalara ürünlerin çok az geldiğini belirtiyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “İngiltere’de raflar boş, bizde hiçbir zaman böyle bir şey olmadı” sözlerinin üzerinden çok geçmeden marketlerde kotalı satışlar ve boş raflar baş göstermeye başladı. Market raflarındaki etiketler günden güne değişirken raflara ürün koymakta zorlanan marketler ise çareyi kotalı satışlarda buluyor.
Cumhuriyet'ten Ali Can Polat'ın haberine göre marketlerde; yağ, şeker, un, salça, süt gibi ürünlerde daha önce uygulanan 10 adet satış kotası, geçen günlerde 5’e düşürülmüştü, bugün ise 2’ye indi. Geçen ay 9.75 TL’ye satılan 100 gramlık Türk kahvesi de zamlanarak 13.90 TL oldu ve yeni zam endişesiyle kota uygulanan ürünler listesine eklendi. Birçok markette Türk kahvesi almak isteyen yurttaşa en fazla iki adet satılabiliyor. Yurttaş sokakta kuyruklarda bekleyip pazarda tezgâh tezgâh ucuz ürün ararken marketten de kotayla alışverişe mahkûm edildi.
Daha önce fahiş fiyat uyguladıkları iddiasıyla rekor cezalara tabi tutulan ve halk arasında üç harfliler olarak bilinen zincir marketlerde çalışanlar mağazalara ürünlerin çok az geldiğini belirtiyor.
Çalışanlar birçok üründe kesin kural olduğunu ve ikiden fazla ürün satamadıklarını söylerken bu ürünlerin listesinin de gün geçtikçe arttığını belirtiyor.
Geçen aylarda un ve yağ gibi ürünlerde kota uygulanırken şimdi salça, süt ve Türk kahvesini de ikiden fazla satamadıklarını söyleyen bir market çalışanı, “Farklı markalardan alsanız bile ikiden fazla ürünü kasadan geçemiyorum maalesef” dedi. Tuvalet kağıdı reyonunun neden boş olduğunu sorduğumuzda ise “Neredeyse bir aydır doğru düzgün gelmiyor” diye konuştu.
Markete ürün gelmediğini söyleyen bir diğer zincir market çalışanı ise, “Bizim firmada kesin bir kural yok ama inisiyatif almak zorunda kalıyorum. Çünkü şu an marketimde yağ yok mesela, yarın sabah gelecek ama sadece 10 tane. Ben diğer müşterilere de satış yapmak için bu inisiyatifi almak zorunda kalıyorum. Depoda ürün olmadığını söylüyorlar bize, o yüzden de çok az geliyor ürünler. Korkarım bunlar daha iyi günler çünkü gelen ürün sayısı her geçen gün düşüyor” diye konuştu.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yükselen döviz kurlarının tüm ürünlerde fiyat artışına neden olduğunu belirterek “Esnaf, ekonomik gelişmelerde bir saat sonrasını bile tahmin edemediği için vadeli alışverişler durdu, talep düştü, üretim sınırlandı” dedi. Esnafın sattığı ürünü aynı fiyatla yerine koyamadığını dile getiren Gürer, “Vadeli satışın durması talebi önemli ölçüde daraltacak. Belirsizlik piyasaları olumsuz etkiliyor” yorumunu yaptı. Asgari ücret görüşmelerine de değinen Gürer, “Rakamın 5 bin TL olması halinde bile geçen yılki asgari ücretin alım gücünü yakalama şansı yok” dedi.
Bülent Ecevit'i indirmek için varken ürünleri depolara indiren marketler şimdi yerine yenisini koyamıyor. Bir de hizmet ettiklerini ideolojinin lideri tarafından hedef gösteriliyorlar. İbretlik mazlumun ahını alma hikâyelerinde bugün!
İhaların sihaların uçuştuğu bu çağda bunu da yaşattılar ya helal olsun. Eleştirip de yapmadıkları hiçbir şey kalmadı çok şükür.
Halk arasında üç harfliler olarak bilinen zincir marketlerde :)) ilk defa duydum bunu