14 Çarpıcı Madde ile Recep Tayyip Erdoğan ve Aziz Yıldırım'ın Benzerlikleri

Yılların eskitemediği bu iki önemli figür aslında pek benzeşiyor.

1. İkisi de Oldukça Kalabalık Kitlelerin Lideri

Hem de 'uzunca' bir süre.Biri geçtiğimiz aylarda sıfatı değişse de 75 milyonluk Türkiye'nin lideri diğeri ise 20(+?) milyonluk  Fenerbahçe'nin.Biri 12 yıldır diğeri ise 17 yıldır görevinin başında.

2. İkisi de Rekabet Sevmiyor.(Hiç)

Aziz YILDIRIM;Şadan KALKAVAN,Sadettin SARAN ve Mehmet Ali AYDINLAR ile sıkı dost iken bu isimlerin kongrede kendisine rakip olmasından sonra ilişkilerini tamamen kesti ve savaş ilan etti.Recep Tayyip ERDOĞAN ise kongrede bunları yaşamadı ama bildiğimiz gibi kendi partisi dışındaki hiçbir politikacıyı sevmedi,haz etmedi.

3. Kurmaylarını Pek Değiştirmiyorlar

Aziz Başkan;Mahmut USLU,Hakan Bilal KUTLUALP,Ali KOÇ ve biri-iki isimden daha pek vazgeçmedi.Onlar da O'nu pek yalnız bırakmadı.Tayyip ERDOĞAN ise Abdullah GÜL,Bülent ARINÇ ve Mehmet Ali ŞAHİN'le hala beraber yürüyor bu yollarda.Ancak Sadettin SARAN Aziz YILDIRIM'ı Abdüllatif ŞENER de ERDOĞAN'ı yalnız bırakmakla kalmayıp,karşı atağa geçenlerden oldular.

4. Yaptıkları ile Algıları Pek Aynı Değil

2007 yılından bu yana dillerde dolaşan 'Fenerbahçe Cumhuriyeti' her ne kadar tüm Fenerbahçe kitlesi olarak kabul görse de Aziz YILDIRIM'ın yönetim anlayışı cumhuriyet algısına çok ters. Recep Tayyip ERDOĞAN'ı ise zaten biliyoruz. Cumhuriyeti mecburen kabullenmiş bir figür.Zaten bunu en basit şekilde Atatürk'ten bahsederken 'Gazi Mustafa Kemal' diye hitap etmesinden ve Atatürk'ün bıyıklı ve kalpaklı fotoğraflarını kullanmasından anlayabiliriz.

5. Gündem Değiştirmede Ustalar

Galatasaray'ın 2006 şampiyonluğunun hemen sonrasında YILDIRIM istifa ettiğini söyleyip tüm ilgiyi üstüne çekmiş kimse Galatasaray'ı konuşmaz olmuştu.Sonra da vazgeçti zaten.ERDOĞAN ise halkın zamları,yargı paketini,rüşvet iddialarını konuşmaması için onlara kürtaj,Osmanlıca ve külliye gibi suni malzemeler verdi.Ve bunda da başarılı oldu.

6. Projeleri

2 yıl önce dile getirilen Fenerbahçe Bankası Projesi ilk duyulduğunda heyecan yaratsa da projenin gerekliliği sorgulanmaya başladı.Zaten banka kurmak için en az 500 milyon $ sermaye gerekiyor olması taraftar terliği yapmakla banka kurmanın çok farklı olduğunu gösterdi ve projeyi uzunca bir süreliğine rafa kaldırdı.2011 genel seçimlerinden önce katalizör etkisi yaratması amacıyla açıklanan Kanal İstanbul Projesi için ise hala tek bir adım atılmış değil.Zaten proje savruk,gereksiz ve ütopikti.

7. Tesis Hamleleri ve Etkileri

Başkan Aziz YILDIRIM,sportif başarı kadar kurumsal başarının da şart olduğunun farkındaydı ve Fenerbahçe'yi oldukça modern tesislere kavuşturdu.Fenerbahçe bu konuda Avrupa kulüpleriyle bile kıyaslandığında bolluk içinde yüzüyor.ERDOĞAN ise belediye başkanlığı döneminden kalma tecrübesiyle özellikle ulaşım ve yerleşim alanında birçok reform yaptı.TOKİ'nin Başbakanlık bünyesinde yer alması başbakanlığı döneminde bu kuruma ne derece önem verdiğini gösteriyor.Özellikle 3. Havalimanı,3. köprü ve Kanal İstanbul Projelerinin hepsinin İstanbul'un kuzeyinde yer almasıyla İstanbul nüfusunu kuzeye yayma ve karmaşayı azaltma projesi de tutmak üzere.Ve İstanbul için yapılan en büyük hamle olan metrobüs de 'uzun süreli geçici bir çözüm' olarak görülüyor ve eleştiri yağmuruna tutulsa da İstanbul'un can damarı haline geldi bile.

8. İnsan İlişkileri

2013-2014 sezonu şampiyonluk kutlaması sırasında Genç Fenerbahçeliler'den yükselen 'Alex' tezahüratlarına çok sert tepki veren YILDIRIM,hırs yapıp bu taraftar grubundaki kişileri kombine kart sahibi olmalarına rağmen maçlara almadı.ERDOĞAN da ufak bir örnekle,CHP'li Aylin NAZLIAKA'nın Özgecan ARSLAN cinayetini dans ederek protesto etmesini 'bir fatiha oku!' diyerek yorumladı.Her ne kadar NAZLIAKA gerçekten saçmalamış da olsa ERDOĞAN,NAZLIAKA'nın müslüman olamayabileceğini düşünmeyecek kadar karşıt seslere kapalı bir isim.

9. Görev ve Hapis

İkisi de hapis yattı ve bunların sebebi aynı denilebilir :görevi kötüye kullanma.Aziz Bey şike iddiası ile yargılandı ama bunu yapıp-yapmadığı halen muamma.Cumhurbaşkanımız ise bilindiği gibi laikliğe ters düşen bir şiir okuması nedeniyle hapis yatmıştı Ve ikisi de Türkiye'de hapse düşenin kahramanlaştırıldığını bildiği için bundan faydalanmak istediler ama sadece kendi yandaşları bundan etkilendi,karşıtları ise daha da nefret etti.

10. Şüphegiller

İkisinden de oldukça şüpheliyiz.Çok büyük sırları ve derin işleri olduğunu düşünüyoruz.Aziz YILDIRIM'ın silah kaçakçısı olduğunu iddia etmek mahalle geyiklerinde Top 10'da.ERDOĞAN'da ise yelpaze daha geniş.Çiftliğinin FBI'a ait olduğu da söyleniyor,Musanın Çocukları kitabında Gürcü ve gayrimüslim olduğu iddia ediliyor.Kısacası birçok kişi ikisine de büyük bir şüpheyle yaklaşıyor.

11. Sevgi Meselesi

Eğer Fenerbahçe başkanını taraftar seçecek olsaydı Aziz YILDIRIM seçilir miydi ya da Aziz YILDIRIM taraftarla bu derece polemiğe girer miydi bilemeyiz ama şu bir gerçek ;onu seven çok seviyor,geri kalanlar da tam olarak nefret ediyor.Bu Cumhurbaşkanımız için de geçerli.

12. Müdaheleler Müdaheleler...

Gerek hakem odası gerek soyunma odası olsun YILDIRIM,işler yolunda gitmediği zaman ziyarete başlıyor.(Bkz. http://www.radikal.com.tr/spor/yildirim_soyunma_odasini_basti-1186494) Rakiplere kadar bu merakı dillere destandır ve birlikte çalıştığı tüm hocalar da bundan şikayetçi olmuştur.ERDOĞAN ise kabinesinde istikrarı yakalayamamış bir başbakandı.Bunun yanı sıra Ahmet DAVUTOĞLU için yapılan 'gölge başbakan' yakıştırması ve başının ağrımaması için Genelkurmay  Başkanı'nın Necdet ÖZEL olmasındaki etkisi de ERDOĞAN'ın olaylara müdahil olmadaki merakını gösterir nitelikte.Son bakanlar kurulu toplantısının Ak Saray'da toplanması da bir başka örnek.

13. Komşuluk İlişkileri

Dünyada Türkiye,Çin ve Fenerbahçe'nin tüm komşularıyla arası kötü dersek pek yanlış olmaz.Türkiye'nin komşularının ve hatta yakın çevresinin tamamen sıkıntılı olduğunu düşünürsek (fantezi değil gerçekten de bizi pek seven yok :( ) ERDOĞAN'ı bu konuda pek suçlayamayız ve coğrafya gereği İsviçrecilik de oynayamayız ama en azından ERDOĞAN'a salvo atacaksak yangına körükle gittiğini söyleyebiliriz.Davos ve Suriye çıkışlarını unutamayız.Tabi ki Türkiye'deki Ermeni sınırdışı etme tehdidini de.YILDIRIM ise havuz ve yabancı sayısı konusunda hep muhalif oldu.Onun döneminde zaten kritik olan Tranzonspor ilişkileri sıfıra indi.Galatasaray'ı saymaya lüzum yok bile...

14. "Oturuyorduk..."

Koltuklarından kalkmaya pek niyetleri yok.Aziz YILDIRIM görevi bırakıyor başlıklı haber aslında 2018 yılını işaret ediyor.ERDOĞAN ise hedef 2023 diyerek hedefinin fragmanını çoktan yayınladı bile.4. maddedeki duruma karşın onların bu koltuk sevdası ikisinin de diktatör olarak görülmesine yol açıyor.Yani ikisi de başkanlıktan aldıkları tadı başka bir şeyden almamışlar.

Sonuç olarak ikisi de büyük birer güç ve doğal olarak büyük birer ego. Bulundukları koltuklar onlara birçok karar aldırdı.Bazısı yanlıştı ama o koltuklar o kadar büyüktü ki,o yanlışları kabullenmediler.Umalım ki bundan sonra bu koltukların hakkını gerektiğince verebilsinler.

Popüler İçerikler

Kızılcık Şerbeti Umut'un En Başından Beri "Umutsuz Vaka" Olduğunu Anlatan Enfes Flood
İsrail’de Türk Turist Öldürüldü İddiası: Polise Bıçakla Saldırmış!
Dünyanın En Güzel 100 Kadını Listesine Türkiye'den 3 Ünlü Oyuncu da Girdi!