Psikolojiye Göre Evden Çıkmak İstememek Ne Anlama Geliyor?

Son dönemlerde arkadaş buluşmalarını, kalabalık etkinlikleri ya da dışarıda vakit geçirmeyi sık sık erteleyenlerin sayısı giderek artıyor. Her daveti reddetmek, sosyal medyadaki yoğun hayat temposuna ayak uyduramamak ya da yalnız kalmayı tercih etmek çoğu kişiye soğukluk ya da asosyal davranış gibi yanlış bir imaj kazandırıyor. 

Oysa psikologlar, bu tutumun çoğu zaman depresyon ya da iletişim zorluğu ile ilgisi olmadığını belirtiyor. 

Kaynak

Dışarı çıkmaktan kaçınmak değil, zihinsel yükü azaltmak

Uzmanlara göre kalabalık mekanlar, yüksek ses, aynı anda gelen konuşmalar ve sosyal etkileşimler herkes için eşit seviyede yorucu değil. Duyusal işlemleme hassasiyeti yaşayan kişiler, gün içinde karşılaştıkları sesleri, beden dilini, küçük mimikleri ve sözlü iletişimin tüm detaylarını daha yoğun bir şekilde analiz ediyor.

Nörobilim araştırmaları, bu bireylerin beyninde farkındalık ve dikkatle ilgili bölgelerin daha aktif olduğunu gösteriyor. 

Yani mesele kırılganlık ya da içe kapanıklık değil. Tam aksine çevresel verileri daha kapsamlı işleyen bir sinir sistemi. Günün sonunda tercih edilen sessizlik, sosyal ilişkileri reddetmek değil, zihinsel yükü sağlıkla yönetme çabası olarak açıklanıyor.

Yalnızlık, kaçınma değil yenilenme olabilir

Psikolojide yalnızlık iki farklı şekilde ele alınıyor: korkudan kaçınma ve bilinçli seçilmiş sakinlik. Depresif kaçınma, ilişkilerden korkma ya da özgüven eksikliği nedeniyle sosyal temastan uzaklaşma şeklinde tanımlanırken, bilinçli yalnızlık tercihi ise kişinin kendini yenilemek için çevre ile arasına belirli süreli mesafeler koyması olarak görülüyor. 

Araştırmalar, bazı bireylerin yalnız kaldığı zamanlarda daha yaratıcı, daha üretken ve daha sağlıklı olduğunu ortaya koyuyor. Uzmanlar, bu kişilerin sosyal etkinlikleri tamamen reddetmediğini, sadece enerjilerini daha doğru kullanmak istediğini belirtiyor.

Kalabalığa hayır demek, insanlara hayır demek değildir

Toplum, sosyal etkinliklere katılımı çoğu zaman ilişkilerin değeriyle eşleştiriyor. Psikologlara göre bu eşleşme her zaman gerçekçi değil. Sessiz bir ortam, küçük bir arkadaş grubu ya da tek bir kişinin eşliği çoğu zaman kalabalık bir buluşmadan daha doyurucu olabiliyor.

Uzmanlar, eğilimin bencil veya kaçınmacı davranış olarak etiketlenmemesi gerektiğini vurguluyor. Bu kişiler için önemli olan, sosyal enerjinin doğru kişilere ve doğru zamanlara aktarılması.

İlginizi çekebilir:

Kendi Servetini Yaratan Milyoner "Tek Büyük Kuralını" Açıkladı
Türkiye'den de Geçmişti: 27 Yıldır Yürüyor! Karl Bushby'nin Yolculuğu Yakında Bitiyor
2 Saatlik Yolculuğu 2 Dakikaya İndiren Dev Köprü! 625 Metre Yükseklikte
İçeriğin Devamı İçin Tıklayın

Popüler İçerikler

Galatasaray-Samsunspor Maçındaki Son Dakika Pozisyonu Çok Konuşuldu
Fotoğraflayana 3 Milyar Dolar Verilecek! CEO Teorisyenleri Davet Etti
İlber Ortaylı’dan “Ayasofya Ziyarete Kapatılsın” Önerisi