Alıştığınız her şey sizin yükümlülüğünüz haline gelir. İnsanların sizi hayal kırıklığına uğrattığı, çekici olmadığınız, sağlıksız olduğunuz, yeterince zeki olmadığınız veya her zaman kırıldığınız hissine alışırsanız; bunların nasıl hissettirdiğini de öğrenirsiniz. Hislerin nasıl olduğunu tamamen öğrenirsiniz ve her ne kadar istenmeyen bir his olsa da size artık tanıdık olmuştur.
Size tanıdık gelen her şeyi hayatınızdan uzaklaştırmak, dilini hiç bilmediğiniz bir yerde yaşamaya başlamak gibidir. İnsanlarla iletişim kurmanın yeni yollarını öğrenmek zorunda kalırsınız. Yeni yer size tanıdık değildir, tahmin edilemez ve rahatsızdır.
Ne ile karşılacağınıza dair en ufak bir fikriniz bile olmaz. Yeni bir yerde karşınıza neler çıkacağını, ne olacağını veya insanlarla nasıl iletişime gireceğinizi bilemezsiniz. Uyum sağlaması kolay olan her yeri taramaya başlarsınız ve hiçbir zaman o seviyede olamayacağınızı düşünürsünüz. Zor ve rahatsız edicidir. Eski halinizi özlersiniz, çünkü en azından o dönemlerde nelere sahip olacağınızı biliyorsunuzdur.
Bu yüzden eskisi gibi olmayacak ben değiştim artık diyenlere bir şans daha vermekten vazgeçin, ben demiştim demek hoşuma gitse de üzülen siz oluyorsunuz
Kim olduğunuzu belirleyen çevresel faktörler olmasın, siz olun.
Neyin, ne zaman, nasıl yapılacağınıın söylenmesinin istenmesi kişiliksizliktir; ama evet, sorumluluktan kaçıyorlar heralde.